KAÇIŞ – Buradan Kaçış Yok

Hayal ettiğinden çok daha fazlasıyla sloganı ile yayına başlayan Disney+ projelerinden ilki (lansman projesi) olan Kaçış’a da dair ilk yazı  Gözde‘den… Keyifli okumalar ^^

Kaçış, Disney Plus’ın Türkiye’deki ilk orijinal dizisi ve lansman projesi. Başrolünde Engin Akyürek’in oynayacağını duyduğum ilk andan beri radarımdaydı, fragmanını da beğenince dört gözle beklemeye başlamıştım, 14 Haziran günü hemen üyeliğimi oluşturdum ve ilk iş ilk bölümü seyrettim. Açıkçası sezonun tüm bölümlerinin bir anda yayınlanacağını beklerken sadece ilk bölümün yayınlanması büyük sürpriz oldu. Ben hiçbir zaman dizilerin tek sezonunu bir avazda bitirmekten yana olmadım; bölüm sonrası merak duymayı, yeni bölümü beklemeyi seviyorum ancak sadece dijital projeleri takip eden ve bir sezonu peş peşe seyretmeye alışanlar için bu durum pek hoş olmayacaktır.

 

 

Kaçış hikayesi gereği kasvetli, sarsıcı, gerilimi yüksek, merak uyandırıcı bir iş. Böyle bıçak sırtı bir konuyu layıkıyla anlatmak da oldukça zor. Ancak ilk bölüm özelinde bunun gayet iyi kotarıldığını düşünüyorum. Ortaya çıkan işin her yönüyle oldukça profesyonel olduğunu söylemek abartılı olmaz. Öyle fragmanı ve Engin Akyürek’in poşulu fotoğrafını görüp “Türkiye’yi Dünya’ya böyle mi tanıtıyorlar? Ortadoğu ülkesi gibi lanse ediyorlar.” şeklindeki eleştirilerinin de ne kadar yersiz olduğunu ilk bölümü seyredince anlayabilirsiniz.

 

 

Dizinin sinematografisi çok başarılı. Yönetmen Yağız Alp Akaydın ve görüntü yönetmeni Aras Demiray bize muazzam görüntüler sunmuş. Ancak gece sahnelerinin bu kadar karanlık olması hatalı bir tercih. Odanın ışığını kapatarak seyrettiğim halde “Çoğu gece sahnesinde oyuncuların yüzlerini seçmekte zorlandım, hatta yüzlerini göremedim.” dersem abartmış olmam. Eminim ki diziyi yayına sunan ekip de bunun farkındadır. Acaba bu bilinçli bir çalışma mı? Sadece diziye gerçekçilik katmak değil de başka bir amaç güdülmüş olabilir mi? Aytekin Ataş imzalı müzikler çok iyiydi. Dizinin atmosferine de çok yakışmış, hatta bütünleşmiş. Onun kendine has bir tarzı vardır, daha ilk melodiyle müziklerin onun ellerinden çıkma olduğunu anlayabildim.

 

 

Kaçış’ın konusu belki farklı değil, ancak bir işi seyrederken benim için önemli olan klişe bir konunun bile nasıl sunulduğudur. Yani aynı yemeği etkili bir şekilde sunarsanız pekala o yemeği karşınızdakine yedirebilirsiniz. Kaçış da sürükleyici anlatımı, etkili oyunculukları, müzikleriyle ilk bölümünü baştan sona merakla takip ettiğim bir iş oldu. Yer yer tempo biraz düşse de bunu giriş bölümü olmasına veriyorum ve diğer bölümlerin çok daha aksiyonlu ve tempolu olacağını düşünüyorum.

 

Dizide henüz tüm kadroyu tanıma şansımız olmadı. Bölümün büyük kısmında Engin Akyürek’in canlandırdığı Mehmet Yücel’in hikayesine odaklandık. Engin Akyürek her zamanki gibi rolünü yaşamış. Mehmet’in nasıl biri olduğunu, içinde neler yaşadığını, olaylar karşısındaki duygu değişimlerini tam anlamıyla hissettirdi. Mehmet asla vazgeçmeyen, kararlı, mücadeleci, cesur bir adam. Gözlerinin önünde yaşananlara rağmen, hayata tutunmanın yolunu aramaktan asla vazgeçmedi, kaderine razı olmadı. Terör örgütünün eline düşüp tutsak olmadan, kaçıp ülkesine geri dönmek için de her yolu deneyecektir. Ve bu yola birlikte çıktığı arkadaşları onu satmadığı gibi o da onları satmayacak ve onların da örgütün elinden kurtulması için çabalayacaktır. Savaş muhabirliği mesleğini seçmiş bir adamdan da böyle bir tavır beklenirdi.

Mehmet’in Ezidi köyüne ilk geldikleri akşam ona gülümseyen küçük kızlardan birinin bebeğini yanına yaren etmesi, onunla sanki gerçek bir kız çocuğuymuş gibi ciddi ciddi konuşması da orada yaşananların ne kadar travmatik olduğunu göstermesi açısından önemli. Mehmet bir savaş muhabiri olsa dahi bu olay karşısında psikolojisinin sarsılmaması imkansızdı. Çünkü ortada sorgusuz sualsiz adam öldüren; bebek, çocuk tanımayan caniler var. Mehmet de o bebeği sanki kendisine gülümseyen o tatlı kız çocuğunun yerine koydu, böylece kaçış macerasında kendini yalnız hissetmeyecek. Yani Mehmet, ölümün nefesini daima ensesinde hissederken bir yandan da bu bebek sayesinde umudun da bir yerlerde var olduğunu hiç unutmayacak.

 

 

İrem Helvacıoğlu cesur aktivist Zeynep rolünün hakkını vermiş. Zeynep cesur, gözü kara, haksızlıklar karşısında susmayan bir karakter. Karakterinin duygularını gözlerinde hissettirmesi en çok hoşuma giden şey oldu. Engin Akyürek’le de karşılıklı ilk sahnelerinden itibaren enerjileri oldukça iyiydi, partnerliklerini başarılı buldum. Diğer bölümlerde onları karşılıklı olarak daha fazla sahnede görmek isterim. Zeynep ile Mehmet’in aralarında bir çekim olduğu aşikar ancak bunun dizide ne kadar işlenip işlenmeyeceğini hep birlikte göreceğiz. Olursa fena olmaz, ancak konu itibariyle olmamasını da yadırgamam. Aziz Çapkurt radikal terör örgütü lideri rolüne cuk oturmuş. Onur Bay’ın da İlker rolüyle böyle bir işte yer alması sevindirici. Diğer başrollerimizi ilk bölümde göremedik, özellikle Aras Aydın’ı seyretmek için sabırsızlanıyorum.

 

 

Mehmet, şimdi hem kendisini hem de arkadaşlarını kurtarmak için sahte bir kimlikle terör örgütünün içine sızmayı planlıyor. Bunun için de kuyunun dibindeki öldüğü söylenilen adamın kimliğini ve kıyafetlerini almayı planladı. Açıkçası o adamın hala hayatta olmasını hiç beklemiyordum. Kaç gündür aç susuz dayanmış olması beklenmedik bir gelişme. Bakalım Mehmet bu adamı nasıl etkisiz hale getirip onun kimliğiyle örgüte sızmayı başaracak ve Hattat nerede nasıl bulacak…

“Kaçış dizisi uyarlama mı?” , “Kaçış’ın hikayesi kime ait?” diye merak edenler için dizinin hikayesinin orijinal olduğunu ve Engin Akyürek’e ait olduğunu da belirtelim. Unutmadan, Kaçış 2.Bölüm ne zaman sorusunun yanıtı da  Kaçış’ın yeni bölümleri her hafta çarşamba günleri yayınlanacak.

Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Peki sizler Kaçış’ın ilk bölümü nasıl buldunuz?

 

 

 

 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

DEHA – Bu Savaşın Bir Kazanı Olacak mı?

Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

2 saat Önce

YALI ÇAPKINI – Rüya

Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine  PSİKOLOGROZA…

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Beni Sen Tutuyorsun

Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…

6 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Seni Sevdiğimi Gizlemiyorum

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…

6 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Korkma, Korkarsan Kaybedersin

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

6 gün Önce

DEHA – Bu Dünya Gücü Gücüne Yetenlerin Dünyası

Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

1 hafta Önce