KADERİMİN OYUNU – Yeniden Aile Olabilir miyiz?

Kaderimin Oyunu uzunca bir aradan sonra ekranlarda idi ama  tüm gruplarda 1,5 puan  reyting düşüşü yaşamış. Normal değil mi? Bir süredir ekranda olmayan dizinin rakipleri yeni yıl tatilinden geçen hafta dönmüştü. Dizinin 5. Bölümü Total’de 5,14 reyting ile 7. , AB’de 4,15 reyting ile 5. ve ABC’de 4,36 reyting 6. oldu. Bölüm izlenimleri konuk yazarım Bade‘den. Keyifli Okumalar…

 

Kaderimin Oyunu, önce yeni yıl sonra da zorunlu sağlık molası nedeniyle üç haftalık bir aranın ardından ekranlardaydı. Aşağıdaki detaylı olarak bahsedeceğim sebeplerden ötürü tüm bölümü cinnet geçirerek seyrettiğim doğrudur ancak bölümün sanki hiç ara vermemişçesine yine akıcı ve seyir zevkinin yüksek olduğu daha da doğrudur.

 

Son bölümü ormanlık alanda Cemal’in aniden Asiye’nin dudaklarına yapışmasıyla gerçekleşen öpüşmenin sürpriz birisi tarafından gözetlenmesiyle noktalamıştık. “Kim gördü” konusu bir bulmacaya dönüştürülmeden hemen cevabımızı aldık: Yüzünde koca bir tebessüm barındıran Nergis. Deşifre olmayacakları için bu durumun bize derin bir nefes aldırması gerekirken tam aksine Nergis’in bu yakınlaşmadan çok mutlu olduğunu belli eden yüz ifadesi işlerin daha da sarpa saracağının işaretiydi.

 

 

Geçen bölüm itibariyle bizi merakta bırakan diğer bir konu da Harun’a gönderilmiş olan Raci’nin kumarhanesinin ifşa edildiği videoydu. Gülsüm’ün Harun’un gözlüğünü bir türlü bulamaması foyasının ortaya çıkacağı endişesiyle diken üstünde oturan Raci’ye nasıl “yırtacağını” düşünmesi için zaman kazandırırken imdadına annesi yetişti. Harun’un, Gülsüm tarafından getirilen çantada gözlüğünü rahat araması bahanesiyle onun telefonunu hızlıca elinden kaparak yine aynı hızlılıkta videoyu silmesi ile Raci beyimiz tam anlamıyla dört ayak üstüne düşmüş oldu. Onun kirli çamaşırlarını Mahir ortaya çıkarır diyen elleri görebilir miyiz?

 

 

Zahide’nin Demirhan ailesinin sadece gelini olduğunu yine unutarak önce konak-müştemilat ayrımı vurgusuyla Gülsüm’ü sonra da Alican’ı “hizmetçinin oğlu” diyerek aşağılaması tam da kendisinden beklenecek küstahlıkta bir hareketti. Burada beni şaşırtan ama aynı zamanda da memnun eden gelişme, İlayda’nın Alican’ın yanında olduğunu belli edercesine annesine vermiş olduğu tepkiydi. Şaşırdım çünkü İlayda’nın kibirli ve şımarık bir ergen olduğunu düşünerek Alican’ı kullanacağını ve onun hislerine asla karşılık vermeyeceğini öngörmüştüm. Alican’ın Zahide’nin aşağılayıcı söylemlerinin akabinde masadan kalkıp ortamı terk etmesine fazlasıyla bozulan İlayda ”Acaba Alican’ın duyguları karşılıksız değil mi?” diye düşündürttü açıkçası. Bakalım hislerimde yanılacak mıyım?

 

Nergis’in magazin dergisindeki Harun-Ahmet-Uğur fotoğrafını göstermesiyle panikleyen Asiye durumdan Mahir’i hemen haberdar etti. Mahir derginin Amasya’ya kadar ulaşamayacağını, dolayısıyla da endişelenmesini gerektirecek bir durum olmadığını söyleyerek Asiye’yi sakinleştirdi ve konuyu kapattı. Ancak Asiye ve Nergis aylak ve serseri Necmi’yi hesaba katmayarak fena halde yanıldılar zira Necmi’yi önce Meral’in ağzından Asiye hakkında laf almak için onu sıkıştırırken sonrasında ise İnternet kafede Demirhan ailesi hakkında araştırma yaparken gördük.

 

 

Gelelim tüm bölümü domine ederek sinir katsayımı yükselten, sabrımın sınırlarını zorlayan kişiye ve olaylar silsilesine… Asiye-Cemal öpüşmesine anlamsız bir mutlulukla şahit olan Nergis o günden sonra Cemal’in lehine olan hem söylemleriyle hem de eylemleriyle beni ve eminim pek çok seyirciyi fazlasıyla çileden çıkarttı. Durup durup “Ben arada bir şey mi kaçırdım acaba?” diye düşündüm zira Cemal’in “Burada sizin için kaldım” itirafının ardından Nergis biraz yumuşama emareleri göstermiş olsa da babasına olan öfkesini ve kırgınlığını her daim hissettirmişti bize. Dolayısıyla bir anda yelkenleri suya indirmiş olmasına, bununla da kalmayıp başta Mahir olmak üzere etrafındakileri kırıp dökmesine anlam veremediğim gibi üzüldüm, şaşırdım ve fazlasıyla sinirlendim.

Asiye’nin Cemal’in öpücüğüne anında karşı koymaması nedeniyle annesinin de babasını hala sevdiğini düşünerek mutlu aile tablosu hayali kurmak kendi kendine gelin güvey olmak değildir de nedir? Babasız büyümüş bir genç kız olarak onun şefkatine ve ilgisine ihtiyaç duymasını, onu yanında görmek istemesini bir nebze olsun anlayabiliyorum ancak annesinin bu adam yüzünden çektiği acıların, tek başına verdiği zor hayat mücadelesinin en yakın şahidi olarak Asiye’yi Cemal’e doğru itmeye çalışması hayli bencilce bir tutum.

 

 

Nergis’in bölüm boyunca beni en çok sinirlendiren hareketi, Mahir’e karşı takındığı tavırlardı. Mahir’e, “Sen benim babam değilsin” diye haykırması ve kendileriyle bu kadar ilgilenmesine de gerek olmadığını söylemesi Mahir’i üzerken ve yaralarken aynı zamanda oldukça haksız ve nankörceydi. Mahir’le karşılaştıkları dinlenme tesisine polislerin gelmesiyle korkudan üç buçuk atıp annene Mahir’le gitme konusunda gaz verdiğin günü ne çabuk unuttun Nergis’ciğim? Mahir o gün size kucak açmasaydı şu anda annenin hapiste, sizlerin de yetiştirme yurdunda olmanız içten bile değildi. Her şey kan bağı değildir. Mahir bu kadar kısa süre içerisinde belki de geçmişte Cemal’in bile yapmadığı kadar fedakarlıkta bulundu Asiye ve çocuklarına karşı. Onları öz ailesi yerine koydu. Benim gözümde pamuklara sarılması gereken bir adamdır Mahir. Bu nedenle Nergis’in ona karşı sergilediği her küstahça tavır sonrasında üzülerek belirtmeliyim ki – şiddete her zaman karşı olsam da – ekranın içerisine girip onu boğma hissiyatı taşıdım.

 

 

İlk bölümden itibaren Cemal’e karşı göstermiş olduğu müsamahadan ötürü eleştirdiğim Asiye’yi tüm bu olanlar karşısındaki tepkisini yeterince koyamadığı için yine eleştirme zorunluluğu hissediyorum. Mesela Asiye çorba içerken onun başında bekleyen Mahir’i, onun varlığından rahatsız olmuşçasına     “ İşe geç kalıyorsun” diyerek kibarca kovan Nergis’e ayıp ettiğini söylemesini beklerdim. Asiye zeki bir kadın. Nergis’in ayağını burkmuş numarası yaparak Cemal’in kendisiyle ilgilenmesini sağlaması gözünden kaçmadı ve boş yere umutlanmaması konusunda onu uyarsa da hala Cemal’in pişkince kendisinin peşinden koşmasına yeterli tepki verememesi veya Cemal ile Helin’in sevgi gösterilerine sanki iç geçirirmişçesine uzun uzun bakması beni deli ediyor. Her zaman söyledim ve söylemeye de devam edeceğim; Cemal’in Asiye’yi terk ettikten sonra yaşadığı pişmanlığa, duyduğu özleme dair inandırıcı flaschback’ler seyretmediğimiz sürece benim tarafım asla Aşçım – üstelik de karşısında Mahir gibi bir rakip varken – olamaz, net!

 

 

Asiye’yi eleştirdiğim diğer bir noktanın da yanlarında konak ahalisinden birileri varken kimseyi işkillendirmemek adına Mahir’e karşı biraz daha sıcak davranmasının – belki güzel bir bakış, belki el tutuş – gerekliliği olduğunu daha önce dile getirmiştim. Ancak öte yandan Asiye-Mahir ilişkisinin son derece naif ve masum olduğu gerçeğini de göz ardı etmemek gerek. Asiye’nin Mahir’i “Sen benim yol arkadaşımsın” diye nitelendirmesi ne kadar da doğru, değil mi? Mahir, Asiye’nin kaybolmasına ramak kaldığı yolda onun elinden tuttu ve ona yeni bir hayat sundu; Asiye ve çocuklar ise Mahir’in ailesi oldular. Mahir, kendi yaptığı ve bahçeye kurmuş olduğu salıncak gibi hazırladığı ufak ama güzel sürprizlerle yıllar sonra Asiye’nin yüzünü güldürebilen ilk kişi aynı zamanda. Peki bu yol arkadaşlığı güzel bir aşka dönüşmesin mi, ey senaristlerimiz? Olur olur, hem de çok güzel olurJ

Demirhan Holding’de Mahir beyciğimizin ayak sesleri gümbür gümbür gelmekte. Raci’nin ve Cemal’in onaylamış oldukları satın alma sözleşmesinin Mahir tarafından başka firmalardan da teklif alma gerekçesiyle veto edilmesi iki taraf arasında başlayacak olan savaşın sinyallerini verdi. Görünen o ki, Mahir bilgisiyle, dürüstlüğüyle, iş yapma şekliyle bilhassa Raci’ye kök söktürecek. Seninleyiz Mahir reis, parti kur oy verelimJ

Zahide’nin gazabından bu bölüm de Uğur nasibini aldı. Saklambaç oynayan Uğur’un ve Ahmet’in seslerinden rahatsız olunca kapısı bozuk olan odaya saklanan Uğur’un üzerine kapıyı kapattı. Çocuktan al haberi diye boşuna dememişler, Ahmet Uğur’u odaya kilitleyenin Zahide olduğunu itiraf edince Asiye’nin Zahide’nin odasına dalıp ona haddini bildirmesi on numaralık hareketti. Asiye’nin cesur bir kadın olduğu zaten baştan beri aşikar da aynı cesurluğu ve had bildirmeyi Cemal’e karşı da görmek isteriz Asiye’ciğim.

 

 

Asiye’nin uyarısını dikkate almayıp Mahir’e karşı saçma triplerini sürdürerek ve Cemal’e anlamsız bir yakınlık göstererek saç baş yoldurtan Nergis en ummadığı anda o çok güvendiği(!) babasından tabir-i caizse darbeyi yedi. Cemal “Sizin için kaldım” söyleminin onlarla yeniden aile olmak anlamına gelmediğini, şimdiki ailesini asla terk edemeyeceğini söyledi. Cemal’in Ahmet’i ve Helin’in servetini bırakamayacağı gün gibi ortadayken bu itirafı yapması elbette ki şaşırtıcı değildi. Öte yandan Nergis’in silkinip kendine gelmesi için babasından bu darbeyi alması da gerekliydi. Ancak yaşadığı hayal kırıklığı büyük bir öfkeye dönüştü ve hırsını Helin’in akşamki davette giyeceği beyaz elbiseden çıkardı. Kırmızı ruj ile elbiseyi boyamasına komik mi desem, haksızlık mı desem, saçma bir ergen hareketi mi desem, bilemedim. Bundan daha da kötüsü, Helin’in bu hareketten Ahmet’ten sorumlu tutması ve Nergis’in buna şahit olduğu halde sessiz kaldığı yetmezmiş gibi içten içe Ahmet’in azarlanmasından mutlu olmasıydı. Annesiyle babasının arasına giren kadın olarak Helin’e duyduğu nefreti anlayabilirim ama günahsız Ahmet’i itip kakmasını asla kabullenemem. Hiçbir çocuk annesini & babasını seçemiyor, dolayısıyla ebeveynlerin yapmış oldukları hatalardan çocukların sorumlu tutulmamaları gerektiğini savunanlardanım. Nergis’in Ahmet’e karşı tutumunun Cemal’e duyduğu öfkeden veya onu cezalandırmaktan ziyade kendisinin sahip olamadığı baba şefkatinin ve ilgisinin kıskançlığı olduğunu düşünüyorum.

 

 

Demirhan Oteli’nde gerçekleşen akşam yemeğinde ilk dakikadan itibaren Asiye’nin ve Cemal’in gerginliği hissediliyordu. Sevgi kelebeğimiz Helin önce Cemal’le birlikte çektirmiş olduğu fotoğrafın portreye dönüştürülmüş halini görücüye çıkartarak sonra da Mahir’in almış yüzüklerin takılmasını seremoniye dönüştürerek ortamda mutluluk rüzgarları estirmeye çalışsa da bu girişim yalnızca Asiye-Cemal ikilisinin gerginliğini arttırmaya hizmet etti. Helin’in ani bir hareketle eşleri değiştirmesiyle Asiye’yle Cemal’in kendilerini birbirleriyle dans ederken bulması da bence gereksizdi. Asiye’nin Cemal’in gözlerine bakmaktan kaçınmak yerine onun kollarından kurtulup dansı bırakmasını tercih ederdim.

 

 

Eş zamanlı olarak konakta Helin’in sinirden etrafa saçtığı elbiselerini toplayan Gülsüm’ün Ahmet’in babasının kol düğmelerini komodinden çıkartırken yere düşen Canım Kızım kolyesini bulmasının akabinde Nergis’le gerçekleştirmiş olduğu yüzleşmeye tanık olduk.  Nergis’ten aldığı “Kolyeyi babama verdim” cevabının ardından haklı olarak neden, niçin sorularıyla onun üzerine gidince elbiseyi boyayanın Nergis olduğunun ortaya çıkmasının şaşkınlığını üzerinden atamadan esas şaşkınlığı ve şoku yaşadı. Nergis, Mahir için “O adam benim babam değil, hiçbir şeyim değil. Yakında buradan gideceğiz, hepinizden kurtulacağız” haykırışları eşliğinde odayı terk etti ve Gülsüm’ün kucağına koca bir bomba bıraktı.

 

 

Biraz gecikmeli de olsa Cemal’den kurtulabilen Asiye saniyeler sonra çok kötü bir sürprizle karşılaştı. Asiye’nin korkulu rüyası olacağı aşikar olan Necmi davetsiz misafir olarak ortama giriş yaptı. Hiç ummadığı anda onu karşısında gören Asiye’nin betinin benzinin atması son derece doğal. Benim tahminim, Necmi’nin Asiye’nin sırrına karşılık şantaj yapacağı yönünde. Sizce Asiye bu şantaja boyun eğer mi yoksa Necmi’yi devre dışı bırakmak için Mahir’le bir plan mı kurarlar?

 

Göz atmanızı öneririz: Kaderimin Oyunu Bölüm Yorumları

 

 

 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

YALI ÇAPKINI – Rüya

Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine  PSİKOLOGROZA…

3 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Beni Sen Tutuyorsun

Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…

5 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Seni Sevdiğimi Gizlemiyorum

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…

5 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Korkma, Korkarsan Kaybedersin

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

5 gün Önce

DEHA – Bu Dünya Gücü Gücüne Yetenlerin Dünyası

Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

7 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Özünü Görmek İsteyen

Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

2 hafta Önce