Başlığı seçerken hiç zorlanmadım; hiç de yaratıcı değil farkındayım. Eminim Kayıtdışı ve kayıtsız kalmak bağlantısı kullanılan yüzlerce cümle kurulmuştur sosyal medyada. Ama bu kadroya kayıtsız kalmak mümkün mü? Erkan Petekkaya, Dolunay Soysert ve Songül Öden baş rollerde. Ama kadro içinde bana asıl keyif veren tiyatro sahnesinde de izleme şansına erişmiş biri olarak Uğur Polat <3 Ek olarak yönetmen koltuğunda oturan Cevdet Mercan’ın Kayıp Şehir’deki imzası işlerinden en sevdiklerim arasında…
18 Eylül Pazartesi (geçtiğimiz hafta) ilk bölümü Fox TV’de yayınlandı. İlk izlenimi kaleme almak ise ikinci bölüme saatler kala kısmet oldu. Zaten bölümün ilk 40 dakikasını bölüm sonundaki tekrar sayesinde izleyebildiğim için ters başladı ters gider bu dizi benim için^^
Uluslararası bağlantıları olan bir suç örgütünü çökertmek için görevlendirilen bir istihbarat ajanının hayat hikayesine odaklanıyor. Ali Kemal sözde sigorta şirketi yöneticisi karısı Esra ve kızı Tuğba’yla yaşayan sıradan biridir. Ancak ülkenin ekonomisinden politikasına kadar bir çok spekülasyonu yapabilecek olan iş adamı Ekrem’in peşindeki gizli bir devlet ajanıdır. İstihbarat müdürü Melek, Ali Kemal’i çocuk esirgeme kurumunda keşfetmiştir. Kardeşleri Sevda ve Nejat’la çocuk esirgeme kurumunda büyüyen Ali Kemal, halen daha kardeşlerini koruyup kollamaktadır. Fakat çevresindeki herkes onun bir ajan olduğunu bilmemektedir. Diğer yandan Ali Kemal’in başındaki işler yetmiyormuş gibi karısı Esra’nın kız kardeşi Ece ile kocası Suat’ın İstanbul’a yanlarına gelmesi yeni sorunlar açar başına. Babasının katilini bulmak için mücadele ederken, her zaman doğruların peşinde koşar. Ekrem’in bir türlü ele geçirilememesinden dert yanan Melek başka bir çözüm yolu bularak Ali Kemal’e Ekrem’in kız kardeşi Zeynep’i kendisine aşık etmesini ister.
Diziyi izleme kararımda kadronun yanı sıra fragmanları beğenmem de etkili olmuştu. Ama yukarıdaki konuyu da bölümü izlemeden önce okusaymışım iyi olurmuş^^ Konuyu bilmiyorum, kim kimdir bilmiyorum, üstüne de bölüme ilk 40 dakika geriden başlayınca ne oluyor diye idrak etmek epey zor oldu. ‘Ben ne izliyorum?’ sorusuna ilerleyen dakikalarda ancak yanıt bulabildim. Sorun çözüldü, ikinci bölüme hazırım. Bölüm fazla aksiyonlu olduğu için yapım ekibinin diziyi hangi kategoriye oturttuğunu tam kavrayamadım. Geçtiğimiz sezon Pazartesi günleri İçerde ile aksiyona ve ters köşelere doymuştuk. Kayıtdışı da rotasını bu yönde mi çizecek yoksa ilerleyen bölümlerde ilişkiler ve aile dramına mı yönelecek bekleyip göreceğiz.
Fox TV’nin yeni sezon projeleri içinde Kayıtdışı’nı farklı bir yerde konumlandırdığı ayırdığı bütçeden belli. Bütçenin yüksekliğinin bölümün görselliğine katkısı yadsınamaz. Unutmadan kullanılan mekanlara bir <3 bırakayım…
İlk izlenim yazmak için epey geç kaldım, ama ikinci bölüm ertesinde (kesin izleyeceğim!) daha kısa zamanda buluşmak dileğiyle sizi bölümü sohbet ederek izlediğim Elif‘in izlenimleri ile ¹ baş başa bırakıyorum:
Kayıtdışı reklamlar hariç 123 dk süren bir ilk bölümle karşımıza geldi. Doğal olarak benim için en azından ekran karşısında değil ertesi gün netten izlenecek diziler kategorisinde kaldı. Bir K-drama sever olarak bana 123 dakika + reklamlar inanılmaz derecede yorucu geliyor.
Konusuna değinecek olursak; Ali Kemal (Erkan Petekkaya) sigortacı görünümlü bir mafya şebekesinin liderinin sorun çözme ekibinin üyesi. Üstü konumundaki Sabri’nin (Ali Düşenkalkar) pis işlerini yapıyor ama aslında Sabri ve onun bağlantılı olduğu Ekrem’in (Uğur Polat) suç şebekesini çökertmek için kullanılan bir istihbarat ajanı. İstihbarat Ekrem’e ulaşmak için onun sınır tanımayan doktorlara katılmış olan kız kardeşi Zeynep’i (Songül Öden) Afganistan’da kaçırıyorlar. Amaç kurtarıcısına aşık bir kız yaratıp bu sayede Ali Kemal’i Ekrem’in hayatına dahil etmek. İstihbaratın planı her ne kadar kulağa komik gelse de ilk bölümün sonundan anlıyoruz ki işe yarayacak. Ancak Ali Kemal evli ve bir kızı var. Açıkçası evli adamların yasak aşklarının yerli diziler için oldukça bıçak sırtı bir konu olduğunu birden bire çirkinleştirilen yasal eşlerin seyircide ters etki yaptığını da düşünerek Zeynep ile Ali Kemal aşkını olabildiğince uzatmaları bana daha mantıklı geliyor. Keza ilk bölümden verilen Arda İdil birlikteliği sinyali de erkendi.
Gelelim eleştirilere, şimdilik hikaye bu oyunculuklar, mekan seçimleri iyi ama gereksiz bir kaç saniyelik ön gösterimler açılış ve ilk 30 dakikadaki James Bond filmlerinin müziklerine benzer müzik kullanımı yerli dizi izleyicilerinin pek seveceği hamleler değildi.
Arda konusu gereksiz yere uzatılmış geldi. Tamam muhteşem anladık deyip durdum ve ileri sardım o boş kovalamaca kısımlarını, onun yerine Nejat’ı izlemek isterdim çünkü o ilgi çekici tek karakterdi. Nejat (İsmail Hacıoğlu) rüyasında geleceği görebiliyor. Ali Kemal’in kardeşi, babaları öldürülmüş Ali Kemal ve kız kardeşinin yaşamasını bir nebze olsa onları dolabın içinden çıkmamaya ikna ederek sağlıyor. İçe kapanık biri, küçük bir dükkanı var saz çalıyor ki onun sahnesi ile birlikte başlardaki müzik birden bire yerini bağlamaya bıraktı; iyi de oldu . İsmail Hacıoğlu’nun sesinden Ahirim Sensin’i dinledik. Karakterin hikayesi ilginç ve doğru damar bulunmuşken neden kimsesiz bir çocuğa muhtemelen taciz edilmiş bir çocuğa bakıcılık yapmak durumunda kaldı -hemde ilk bölümden, hiç anlamadım.
Yerli dizi severlerin ilk etapta müzik ve çekimler bu şekilde devam ederse odaklanamama sorunu yaşayabilecekleri bolca Türk dizi klişesi barındıran aksiyon sosuna bulanmış biraz Kurtlar Vadisi, biraz Paramparça, biraz Anne, biraz Kırgın Çiçekler (yetimhanede acı çekilmesi) biraz Güneşi Beklerken ve bir tutam da Arka Sokaklar karakterlerinin benzerleri ile çeşnilendirilmiş bu yemek tutar mı? İçine katılan malzemelere bakınca tutma olasılığı çok yüksek^^
(¹ Yazının orijinali için Elif’in blogunu ziyaret edebilirsiniz.)
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.