Kızım ‘ın 30. Bölümünün ekranlara geldiği bu hafta Kızım Total’de 2,99 reyting ile 13., AB’de ise 3,43 ile 6. ve ABC1’de 3,25 ile 8. oldu. Bölümün değerlendirmesi konuk yazarım Gözde ‘den… Keyifli okumalar ^^
Kızım’da bu hafta her zamankinden farklı olarak yanlış bulduklarım ve çok sevdiklerim bir aradaydı. Yanlış anlaşılmasın, bölüm kötü değildi. Sadece dizinin ruhuna aykırı gelen şeylerin varlığı beni oldukça rahatsız etti. Unutmadan, dizimizin eski yönetmeni Gökçen Usta geçen bölüm itibariyle geri dönmüş. Tekrar hoş gelmiş Kızım’a.
Demir’in geçmişine dair gerçeklerin ortaya çıkması ile zaten dizide görmeye alışık olduğumuzdan çok daha fazla karanlık adamlar ve silahlar yer tutmaya başlamıştı. Ardından Cemal’in donör olması ile nihayet Öykü finalden evvel iyileşince dizide bu açıdan da merak unsuru kalmamıştı. Ben hep Öykü’nün yaşayıp yaşamayacağı gerçeğini finalde öğreneceğiz sanıyordum. Haliyle finale kadar heyecan duygusunu ayakta tutmak gerektiği için senaristler başka bir yol aramışlar, ancak bu yol ne yazık ki başta da belirttiğim gibi dizinin ruhundan uzak.
Geçtiğimiz bölümün sonunda Demirlerin ihbarı ile içinde olduğu iş bozulan Ahmet, Demir’in sevdiklerine zarar vermek isteyince Öykü, Candan ve Sevgi kaçırılmıştı. Onların kaçırılması ile bu bölüm boyunca dizinin kendi ruhundan çok mafya dizisi ruhunda bir bölüm seyrettik.
Kaçırılan karakterlerimizin yaşadıkları çok doğru yazılıp çekilmişti, bunu çok beğendim. Sevgi’nin panik atakları, bunu atlatabilmesi için Öykü ve Candan’ın desteği çok gerçekçiydi. Öykü hep yaşından büyük davranan, İlayda bile üzgün olduğunda O’na destek veren bir karakter olarak çizildi zaten. Güzel şeyler düşünerek rahatlama tekniği çok tatlıydı. Zaten Öykü’nün bu hayali, gördüğü rüya, Demir’in gördüğü rüya olmasa bölümde ÖyDem sahnesine hasret kalacaktık.
Candan’ın ise kaçma girişimi her film ve dizidekinin bir benzeriydi. Tek yadırgadığım Candan’ın sığındığı benzincideki görevlinin Candan ve O’nu yakalamaya gelen Faik gittikten sonra durumdan işkillenip polisi aramaması oldu.
Öykü’nün Sevgi’ye anlattığı hayal tıpkı benim dizinin finaline dair düşündüğüm sahneye benziyordu. Herkesin çok mutlu olduğu, küslerin barıştığı, sevenlerin el ele olduğu, ÖyDem’in yeni anılar biriktirdiği şahane bir hayaldi.
Hatta bir de Demir’i Öykü’ye yüzme öğretirken görseydik ama bu kadarı bile yüzümde kocaman bir tebessüm oluşmasına yetti elbette. Mutlu son yazılan bir finalde bunu da göreceğimize inanıyorum.
Öykü’nün rüyası ise çok daha eğlenceliydi. Demir Adam gelip onları kurtarıyordu. Tabii yine kafasında tenceresi, elinde kepçesi, perdeden peleriniyle. ^^ Seçilen müzik ve replikler de cabası. Açıkçası dizideki bu tip çocuksu, komik detayları seviyorum. Dizinin ruhunu bu detaylar oluşturuyor çünkü.
Öykü: Babacığım. Nerde kaldın?
Demir: Anca geldim. Yolda ejderhalarla, canavarlarla savaştım. Anca geldim kızım, kusura bakma.
Demir’in rüyasında ise ÖyDem birlikte sahil kenarında kamp yapıyorlardı. İlk evsiz kaldıkları zamanki gibi çadır kurmuşlardı ve makarna pişirme detayı da atlanmamıştı. Senaristlerin geçmiş bölümlerdeki güzel detayları bu şekilde tekrar kullanmalarını seviyorum. Peki siz de Demir rüyasında bile Mertcan’ı kıskanınca benim gibi kahkaha attınız mı? ^^
Evet, her ne kadar bu kaçırılma olayı, başta Demir olmak üzere karakterlerimizin çaresizliği, kızları kaçıran Reşat ve adamlarının zalimliği çok kötü olsa da iyi şeylere de sebep oldu. Candan ve Sevgi sevdikleri adamların, aşklarının kıymetini anladılar. İnsan zaten hep zor zamanlarında anlar sevdiklerinin değerini öyle değil mi?
Ve sonunda Candan, Demir onları kurtarmaya geldiğinde O’na olan duygularını itiraf etti ve Candan ile Demir sarılıp öpüştüler. Şükür bu aşkın başlaması finale kalmadı. Bu anı o kadar çok beklemiştik ki…
[wp_ad_camp_1]
Demir, Cemal ve Uğur ise birbirlerinden özür dilediler. Artık muhteşem üçlünün arasında hiçbir sorun kalmamış oldu. Özellikle Demir ile Uğur’un arasındaki küslük onların dostluğunu çok sevenler için fazlasıyla üzücüydü. Geç de olsa onları muhteşem üçlüyü yeniden bir arada görmek çok güzel değil mi sizce de?
Öykü ve diğerlerinin kurtulması için Reşat denen adam 1 milyon istedi Demir’den. Neyse ki muhteşem üçlümüz kötü yola sapmadı bu parayı bulmak için ve Murat’tan istediler. Gerçi ben Demir, bu parayı bulmak için yeniden kötü yola sapsa da kızmazdım O’na. Ama Murat’ın işe karışması, haliyle polislerin karışması demek oldu. Bugüne kadar Murat’ın olduğu yerde işler her zaman karışıp daha da zorlaşmadı mı?
Zaten bu tip hikayelerde işe polis karışınca hep sonu kötü olmaz mı? Bu defa da öyle oldu ve bu yüzden Demir parayı verdiği halde Reşat sevdiklerini kurtarması için O’nun canını istedi.
Demir’in çaresizliği, Öykü’yü düşündüğü anlar ve Öykü’ye verilmesi için hazırladığı veda videosu ağlattı doğrusu. Üstelik bunun hastalık gibi bir sebeple değil, böyle suçlu insanların kötülükleri yüzünden olması, bunu haksız yere yaşıyor olması daha da kötü.
“Beni yanında bulamadığın zaman, yani ben yanında değilken kalbindeyim kızım. Bizi birbirimize bağlayan güçlü bir bağ var kızım. Ne zaman kendini kötü hissedersen, bunalırsan, daralırsan, sıkılırsan ben kalbine nefes olurum. Merak etme kızım. Biz Savaşçı Prenses ve Demir Adam’ız. Hoşça kal kızım. Seni çok seviyorum.”
Ama Demir’in dediği gibi Öykü asla yokluğuna alışamaz. Bir babanın, hele bu kadar çok sevilen bir babanın yokluğuna nasıl alışılabilir ki? Mesela ben yıllar geçmesine rağmen hala babamın yokluğuna alışamadım…
Bölüm Demir’in sevdiklerini kurtarıp onlarla vedalaşması ve onlar arabayla uzaklaşırken silah sesi duyulması ile son buldu.
[wp_ad_camp_1]
Buğra Gülsoy ve Beren Gökyıldız rollerinin hakkını o kadar iyi veriyorlar ki ÖyDem gerçek bir baba kız gibi gözümde, bunu hep dile getirdim. O yüzden de hem video hem de bu kurtarma sahnesi sanki diziden bir sahne değil de gerçek bir baba kız ayrılığı oluyormuşçasına üzdü beni.
Bakalım başına dayanan silahla Demir vuruldu mu yoksa biri gelip Reşat’ı mı vurdu? Çünkü Demir videoyu gönderdiğinde Uğur açıp seyretmişti. Ben bunun boşuna olmadığını ve Demir’in kurtulmasına vesile olacağına inanıyorum.
Tıpkı Kızım Resmi Twitter hesabının da dediği gibi:
Mutluluk kalbinizden hiç eksik olmasın!
Dizi ile ilgili diğer yazılar için blogdaki izledim/Kızım kategorisini ziyaret edebilirsiniz…
KIZIM 31. BÖLÜM FRAGMANI
