Netflix’in en özgün yerli projelerinden biri olmuş Kuş Uçuşu. Biraz Amerikanvari, doğru. Ama bölüm finalinde bir sonraki bölüme geçiş yaptıracak kadar merak yükleyebilen hikayesi ile keyifle izletti. Z kuşağının kontrolünde olan sosyal medya biraz manipülasyon ile desteklenince bir insanın itibarını kolayca zedeleyebileceğini anlatmayı başarmış.
Yaşıtım birçok izleyici “Ah bu yeni jenerasyon” demiştir. Haklılık payları da var ama hepsi de Aslı gibi başarıyı kolayca elde etme çabası için elini kirletmekten kaçınmayan, emek vermeden ve kirlettiği elleri için herhangi bir bedel ödemeden basamakları çıkma azmini güzel betimlemiş. Kurumsal hayat içinde bir ‘hiç’ olmak hissi toplantı sahnesinde Aslı’nın boğazına fıstık kaçtığında o kadar iyi verilmiş ki; Aslı’nın tüm dalaverelerinde dış ses olarak desteklenen ‘biri olabilmek’ çabasını desteklemiş.
“Hiç kimse iseniz canınızın bile değeri yoktur. bu sebeple biri olmak motivasyonu hayattaki en güçlü motivasyondur. önünde kimse duramaz.”
— Yazının devamı spoiler içerir. —
İncelemeye Lale Kıran’dan başlayalım. Gerçekten de ekran ışığı olan, asil duruşu hissedilen bir karakter olmuş. Stili ile, duruşu ile, haberciliği ile hayran olunası. Kadın asistanını kovarken bile naif. Ve Birce Akalay’a Lale Kıran olmak pek yakışmış. Birce Akalay ile bir konserde burun buruna gelmiş biri olarak gönül rahatlığı ile söyleyebilirim; kadın çok hoş, çok alımlı…
“Olmuş olmak değil, olma yolculuğu aslında bütün mesele. Yani insan kendine, pırıltısına değil de işine aşık olmalı diye düşünüyorum ben.”
Birce Akalay ile İbrahim Çelikkol’un çok farklı bir enerjileri var. Tv ekranlarında yayımlanan Siyah Beyaz Aşk’ı izlemedim ama Aslı ile Ferhat’ın büyük kitleleri peşinden sürüklediğini biliyorum. Bu ikinin yeniden bir arada üstelik ex! de olsalar yoğun bir aşk yaşamış sevgili olarak bir arada olmaları ne güzel. Sahi Lale ile Kenan niye ayrılmış? O konu ne kadar çabuk, başı sonu olmayan tek bir flashback ile geçiverdi. Lale fırtınadan kaçıp limana yani Selim’in güvenli kollarına sığındı ama keşke fırtınayı biraz daha izleseydik ^^ Yeri gelmişken Burak Yamantürk epeyce yaşlanmış mı yoksa rol gereği mi ak düşmüş saçlarına? Ben de Lale’nin yerinde olsam onu seçerdim!
Aslı! Lale ile kıyaslandığında hiç de iyi işlenmemiş. Geçmişine dair tek bir flashback ile neden ‘biri’ olmak zorunluluğuna bu kadar taktı anlayamadık. Eksik kalan karakter hikayelerini sevmem, bu nedenle adaşım Aslı’yı da sevemedim. Özellikle Aslı’nın biraz daha sinsi olmasını tercih ederdim. Gerçi bölüm sayısı 8 olunca daha ilk sahneden entrikaların sıralanması normal değil mi? Yine de Aslı’nın kötü ve haset kalbinin, tüm karanlık yönlerinin yavaş yavaş açığa çıkmasını yeğlerdim. Miray Daner için zayıfladı, yaş aldıkça yüzü oturdu açıklamalarına katılamayacağım. Bir dizi operasyon geçirmiş olması olası, ama kendine yatırım yapmış, beğenmiyorum ama destekliyorum.
Defne Kayalar’ı severim. Bunca dalavereyi sırça köşkünden izleyen hırslı genel müdür Gül rolüne biçilmiş kaftan olmuş.
İrem Sak da komedi oyuncusu olmadığı kanıtlamış!
Ofisin gizemli kuşu Büşbüş’e dair ilk söylentiler çıktığında madem Aslı değil, kesin yönetici kadrosundan biri diye tahmin etmiştim. Hatta “geçmişin acısı kalbini köreltmiş, biraz olsun öneminin altını çizmek isteyen Müge’dir. Net!” demiştim ama, çıka çıka Yusuf çıktı. Bu arada nedense Lale’de BüşBüş’ün kız olduğunu düşünüyordu, enteresan… Dizi bitince ofis boy / Büşbüş’ü canlandıran oyuncunun ismine özellikle baktım: Demircan Kaçel. Yakın gelecekte ismini bambaşka projelerde göreceğimizden eminim!
“Kuşlar için ormanda alternatif çok daha fazladır. Gökyüzünde salınıp kendini göstermekten rahatsız olmaz, aksine zevk alır kuşlar. Konar, kalkar, takla atar, çıkışa geçer ve bir şekilde dikkat çeker. Beğenilmek ya da rezil olmak yoktur kuşlar için. Yalnızca görülmek vardır. Daha çok, daha çok görülmek!”
Dış Ses Nejat İşler dizinin sürprizi oldu. Ama hep ses nereye kadar, kısacık bir sahnede izlemek isterdim.
Meriç Acemi’nin bu projesini bir televizyon kanalına satmamasına sevindim. Bu hali zaten mantık hataları, enteresan tesadüfler ile dolu. 8 bölümcük idare edildi ama bir sezon dizideki tutarsızlıklar hiç çekilmezdi. Önce nice ütopik dizi izlemişimdir, ama Aslı’nın stajyer olarak bile seçilemediği kanalda küçük Bizans oyunları ile Anchorwoman’lığa yükselmesi kadar ütopik bir zaman akışı izlememişimdir. Gerçi “Eli, yüzü, gözü güzel; birkaç bölüm idare ederiz, biri gider, bini gelir.” düşüncesini verdiler ama kanalların bu bakış açısı ile yönetildiğini hiç zannetmiyorum. Aslı’nın hırsı-fazlası ile var ve manipülatör bir zekası olduğu belli ama bu zeka ancak magazin programı sunuculuğuna yeter, on yıldır ekranda olan bir haber programının program yüzü olmasına değil.
“Ne olduğu önemli değil, insanların ne olduğunu düşündüğü önemli önce bir algı yaratırsınız sonra gerçek olur. Fal bakmak gibi. Bir insana mavi gözlü birine aşık olacaksın dersen, sen mavi gözlü birini seçersin.”
Lale Kıran’a kurulan oyun hakkında da birkaç sözümüz olmalı değil mi ^^ Bu oyunun amacı neydi? Anlayan bir açıklayabilir mi? Doğru ve dürüst gazeteciliğin timsali Lale Kıran yalan haber okuyacak. Ee? Bu Lale’yi bitirdiği gibi kanalı da olumsuz etkilemeyecek mi? Koskoca kanal ego uğruna böyle bir risk alabilir mi? Hem nasıl oluyor da Lale’nin ayrılmasından sonra program -dikkatinizi çekerim yapımcı da olmadan!- devam edebiliyor?
Hele ki final, vay be… Lale’nin isyanı kitleleri sokağa dökecek kadar etkili oldu. Duygusal bir veda idi doğru ama bırakın sosyal medyada kalsaydı…
Kuş Uçuşu ikinci sezon olacak mı? sorusunun yanıtı henüz yok. Bence hikayenin daha gidecek yolu var, neden olmasın…
Siz nasıl buldunuz? Yorumlarda buluşalım. Aslı’nın Sureti
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.