Geçtiğimiz haftalarda Seul Uluslararası Drama Ödülleri’nde “En İyi Dizi” seçilen Mahkum’un 28.bölüm reytingleri .Mahkum ikinci sezonun üçüncü bölümünde de geçen sezonki ivmesini yakalayamadı. Bölüm reytingleri sonuçları TOTAL 2,48 reyting ile 15., AB’de 1,88 reyting ve ABC1’de 1,94 reyting ile 16. oldu. 27. Bölüm yazısı konuk yazar Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Mahkum 28.bölümüyle ekranlara geldi bu hafta. Fragman ışığında temposu daha yüksek bir bölüm beklemiştim, özellikle ilk yarı oldukça durgundu ama yaklaşık son yarım saati ve final sahnesiyle bu perşembeyi heyecanla beklemeye başladım bile. Fragmanlarla beklentim iyice yükseldi. Kemik kadroyu bol bol izleyeceğimiz, yeraltından çıkıp Fırat-Barış yüzleşmesi izleyeceğimiz bir bölüm geliyor.
27.bölümü Hacı’nın kardeşi Zeyat’ın tam Fırat’ın ekibine teslim olmuşken Dadaloğlu’nun emriyle Barış’ın adamı tarafından kalbinden vurulmasıyla noktalamıştık.
Bölümü Hacı’nın kardeş acısıyla açtık. İçi acıyla yandığı halde aşiretinin başı olarak güçlü durma çabası, Ayşe’nin yanında kendini bırakıp onunla acısını paylaşması, Fırat’ın telkinlerine rağmen adalet ve intikam arasında yaşadığı gelgitler, intikamı seçmesi ve Dadaloğlu’nu vuracakken Ayşe tarafından engellenmesi… Hakan Karsak Hacı rolünü yaşıyor. Karakterin her duygusunu izleyiciye geçiriyor. Tekrar tekrar iyi ki Hacı olmuş diyorum.
İkinci sezon diziye 8 oyuncu dahil oldu da neden bunlardan biri Hacı’nın kızı olmadı acaba? Kız gelseydi, baba kız çatışması izleseydik, Nazlı’ya ablalık etseydi fena olmazdı.
Fırat ve Hacı’nın ortak noktaları kızlarına duydukları sevgi, onlara kavuşma çabalarıydı. Şimdi ikisinin de Barış tarafından açılmış bir yaraları var. Birinin eş diğerinin kardeş acısı. Fırat Hacı’nın Dadaloğlu’nu öldürmeye çalıştığını öğrenirse eğer, ona kızabilir ama onu anlar da; acısına rağmen şeytana uymadığı için takdir de eder. Fırat’ın babasız kalma sebebi bir ihtimal Hacı’nın babasına bağlansa bile ikilinin arasının bozulmasını istemem.
Fırat’ın Büge’nin köstebek olacağına hemen inanacağını düşünmemiştim. Ama Barış’a zaafını bilmesi, üzerine Büge’nin yalanlarına devam etmesi, Fırat’ın ona duyduğu güveni yerle bir etti.
Büge’nin Nazlı’yı sevmesi, Fırat’ın yokluğunda sahip çıkması, onun Büge’ye karşı toleranslı olmasının en büyük sebebiydi. Nazlı’yı getireceğim deyip buluşma yerine Barış’ı yollamasına rağmen, Fırat onu anlamaya çalıştı. Bunun için ona hesap soracağına, Barış’ı yakalayabilmek için ondan yardım istedi. Ancak şimdi Barış’ın ona yakın olmasının ve Büge’nin sürekli Barış’a olan zaafına yenilmesinin, Nazlı için tehlike oluşturma ihtimali bile onu çılgına çeviriyor. Bunda en büyük etken hastalığı tabi ki. Kızını unutma korkusu bile bu kadar büyükken, onu yeniden kaybetmeye dayanamaz. Kabusunda bile hala önce Nazlı’nın odasını kontrol etmesi, onun iyi olduğunu görünce rahatlaması, onu kaybetme korkusunu hala yaşadığının göstergesi. Hoş evinde silahla yaşaması ve her kapı çaldığında silahına davranması bile hissettiklerini anlatmaya yetiyor.
Büge konusunda yaşadığı hayal kırıklığının üstüne bir de hastalığının ilerlemesi, doktorla konuşması sonucu, stresten uzak durmadığı sürece daha erken unutacağını öğrenmesi onu panikletti ve Giryan’ı kızının hayatına sokmasına neden oldu. Bu arada Fırat sadece unutacak mı yoksa ölümcül bir hastalığı mı var – kulak çınlaması ve baş ağrısı Alzheimer ya da Demans’tan farklı bir hastalığa işaret sanki- henüz öğrenemedik. Nazlı’yla ilgili aldığı notlar onu unutsa bile bunu fark ettirmeden onunla yaşamaya devam etme niyetini gösteriyor ama içimden bir ses dizinin finalinde Fırat’ın öleceğini söylüyor.
Fırat’ın kızını emanet edebileceği bir dayısı ve babaannesi, şu anda haberi olmasa da bir dedesi var ama bu bölüm anlaşıldı ki onun niyeti güvenebileceği ve kızına annelik edecek birini bulmak. Büge meselesinden dolayı aceleci davranıp hakkında doğru düzgün bir şey bilmediği Giryan’a kızını emanet etmeye karar vermesi doğru bir hamle değil elbette ama Giryan’ın ona duyduğu ilgi, Nazlı’nın Giryan’a ısınmaya başlaması ve az zamanın kalması buna sebep oldu. Bu durumun uzun süreceğini sanmıyorum. Fırat’ın Giryan’a duyduğu güven de sarsılacak muhtemelen. Ya kardeşine zaafı nedeniyle Barış’ı ellerinden kaçırmalarına sebep olduğu anlaşılacak ya da bir ihtimal Dadaloğlu’yla bir bağı olduğunun ortaya çıkmasıyla olacak bu. Sonuçta elimizde bir düğün fotoğrafı var. Düğün gerçek mi olacak yoksa fotoğraftan ibaret mi bilmiyoruz ama sonuçta Fırat’ın Nazlı’ya uygun göreceği anne adayı Büge olacak gibi duruyor.
Büge’nin Barış’ın yönlendirmesiyle para karşılığı mücevherleri teslim etme yolculuğu Ceyda’nın telefonu sayesinde rota değiştirdi. Zahit’in hasta çocukların tedavisi için gerekli tüm parayı vereceği bilgisini alan Büge’nin Dadaloğlu’yla buluşmak yerine Derya Müsteşar’la buluşmasına neden oldu. Fırat’ın birden ortaya çıkmasıyla ikili artık kartları açık oynamaya başladı.
Fırat onu Barış’ın yolundan gitmekle, ona yardım etmek için para sağlamakla itham ederken, Büge ise Fırat’a her şeyi hasta çocuğun tedavi parasını karşılamak için yaptığını, mücevherlerin başından beri kendisinde olduğunu sakladığı için ondan utandığını, o nedenle Derya’yla iletişime geçtiğini anlattı. Fırat köstebeğin Büge olmadığını anladı ama Barış’ın Nazlı’ya zarar verme ihtimali onu korkuttuğu için kızını Büge’nin evinden uzak tutmaya karar verdi. Bu durum Nazlı’nın pek de hoşuna gitmedi. Sadece Giryan bir yabancı olduğundan ya da babası evde olmadığı için değil, bence Can’ı göremeyeceği için de huysuzlandı. Ama sonuçta altı yaşında bir küçük kız çocuğu işte. Giryan, Büge’nin tavsiyesini dinleyip ekmeği komik bir surat şeklinde süsleyip kızın gönlünü fethediverdi. O kadar ki Nazlı ondan gitmemesini, sabah yine ona ekmek hazırlamasını istedi. Giryan’ın da canına minnet zaten saatin geç olduğunu bahane edip koltuğu kaptı. İkisinin iyi ilişki kurmasının Fırat’ı mutlu ettiğini defterine yazdığı yazıdan da anladık. Zaten o sahneden anladım Fırat’ın Nazlı için anne modeli aradığını.
Büge’nin Dadaloğlu’yla buluşmaya gelmemesi Barış için büyük hayal kırıklığı oldu. Barış aslında Büge’den ziyade kendini değiştiğine ikna etmeye çalışıyor bence. Ancak ne kadar değiştim dese de hala bir insanın öldürülmesini zevk alarak izlemesi, onun eski Barış olduğunun göstergesi. Büge’ye kendi adaletini kabul ettirip yer altına indirmek için yaptığı güven testi Zahit engeline takıldı. Zahit istediği kadar Can için yaptım desin, bence asıl amaç Barış’ın Büge’yi ikna edip Can’la birlikte yanına alarak, mutlu olmasını engellemektir.
Sasha faydasının olmayacağını bile bile Barış’ın Büge konusunda gözünü açmasını sağlama peşinde mi yoksa kendisini görmesini sağlamanın mı? Büge konusunda haksız değil. Normal şartlarda Büge’nin sırf Barış’a olan aşkından yer altına inmesi imkansız. Barış ne yaparsa yapsın Büge Can’ı düşünür ve Barış’ın yolundan gitmez. Hasta çocuk olmasa o mücevher dolusu çantayı da kabul etmezdi.
Fırat’ın Defne’yi ikna etmesi üzerine Barış yerine geçen çocuğun intikam almak istediği kişi bulundu. İntikamını alması için arkadaşıyla yüz yüze getirildi. Tetiği çekebilmek için yapması gereken tek şey Barış’ın yerini söylemekti. Tam konuşacakken tek kurşunla öldürüldü.
Bu noktada bir katilden kahraman yaratma olayının hoşuma gitmediğini belirtmek istiyorum. İzlediğimiz her konu bir noktada kabulüm ama Sasha Barış ve Rafi tarafından sahte kahramanlık öyküleri üretilerek adam öldürmeye yollanan ve onlara koşulsuz şartsız inanan bir grup insan hikayesi bana tat vermiyor dahası inandırıcı gelmiyor. Aksine zorlama geliyor. Barış’ın geri dönmemesi üzerine en sonunda risk alıp Büge’nin evine gitmeye, Barış yoksa bile Büge ve Can’ı alıp planladıkları gibi kaçmayı “ Lider Barış Yesari’nin emri ve kutsal bir görev” gibi lanse etmek biraz abartı değil mi?
Yeraltında internet bağlantısı nasıl çekiyor acaba? Yer üstünde her şey Sasha’nın teknolojisi ve bilgisayarının kontrolündeydi peki yer altında nasıl tespit ediyorlar Fıratların yerini? Dışarıdaki ordusunu mu peşlerine takti acaba Barış?
Fırat, Bekir ve Mami tekrar köstebek meselesine yoğunlaştılar. Giryan’ın köstebek olmasını olası göremedi üçü de. Köstebek olmasa da operasyonlara zarar verdiği kesin. Bunun bir şekilde anlaşılıp, ekipten ve bilgi paylaşımından uzak tutulmalı.
Yeraltı ekibinin intikamları yerine Fırat ve Barış’ın yer üstündeki çatışmalarını verin bana iki saat gözümü kırpmadan izlerim. Bulut ve Yesari ailesini izlerim, Barış, Sahsa ve Rafi üçlüsünü izlerim. Mahkum tayfayı gözlerim arasa da yine de Fırat’ın ekibiyle bir sıkıntım yok. Bir suçlu grubunu yakalamak için özel ekip kurmanın hukuk dizisinde yeri var çünkü.
Barış’ın ekibiyle Fırat’ın ekibi arasında çıkan çatışma Barış ve Fırat arasında kaçma kovalamayla devam etti. O andan sonra bölüm aktı gitti zaten.
Fırat’ın kurşunuyla omzundan vurulan Barış’ı baygın halde bulan çiftin Büge’ye haber vermesiyle, Büge Can’ı Giryan’a bırakıp Barış’ı almaya gitti.
Uzun zaman sonra Barış Büge ve Can tekrar bir araya geldi. Can Barış sahnelerini başından beri severek izliyorum. Bu hafta da sevdim. Baba oğul hasret giderdiler, Barış tam da Nazlı’nın dediği gibi oğluna geldi.
Barış’ın kurşun yarasına rağmen canının acısını umursamayıp oğluna sarıldı ne kadar olduğunu bilmediğimiz bir zaman diliminden sonra. Tam da tahmin ettiğim gibi kurşunu çıkarmak Büge’ye düştü. Yesari ailesi sahnesi güzeldi.
Her şey tamam da sabahına kahvaltı için Can’ı Nazlı’nın yanına kahvaltıya göndermek nedir? Hadi Fırat şüphelenmesin diye gönderdiniz, çocuğu babasından bahsetmemesi konusunda bir uyarsaydınız. Çocuk sevincini tabi ki en yakın arkadaşıyla paylaşacaktı ve Nazlı da doğal olarak bunu babasına söyleyecekti. Büge Fırat konuşması sırasında kıskanç Barış sahnelerdeydi yine.
Barış ve Fırat’ın nihayet karşı karşıya geldiği silahların çekildiği an, Barış Fırat’ı kışkırtarak kendini vurdurtmaya zorladı. Fırat’a suç işletmek için içi gidiyor adamın ama Fırat oyuna gelmemekte kararlı. Hala Barış’ı konuşarak teslim alma peşinde. Ölmesini değil adalete teslim olup cezasını çektiğini görmek istiyor her şeyi unutmadan. Barış yine kaçmaya yeltenecekken içeri giren Nazlı, Can ve Giryan sayesinde iki can düşmanı bir anda katil ve Savcı kimliklerinden sıyrılıp iki arkadaş ve iki baba kimliğine büründüler.
O anda ikisinin de silahlarını saklamaları ve çocuklarına karşı en sevimli hallerini takınmaları güzel bir ayrıntıydı.
Fırat’ın ekibine yakalandığı halde, Barış’ın rahatlığı, alaycı ve çocukça tavrı gösteriyor ki Sasha ve ekibin onu kurtaracaklarından emin. Belki de yakınlarda olduklarını bile hissetmiş olabilir.
Barış’ın, Fırat’ın onu ekiplere teslim etmeyip kendi sorgulamak için ısrar edişi, Barış’ı vermeyeceğini söylemesi karşısındaki tepkisi çok iyiydi.
“Bak Savcı. Senin benimle devlet işlerini birbirinden ayırman gerekiyor. Olmuyor böyle.”
Fırat yine ikna gücünü kullanıp Barış’ı teslim etmeden önce onunla hesaplaşmak konusunda Defne’yi ikna ederken ne Barış’ın ne ekibin ne de biz izleyicilerin aklına gelecek bir olay yaşandı ve Fırat Barış’ı kaçırdı.
Bizler kadar Barış da şaşkındı bu durum karşısında.
Barış: Benim kafam güzel falan değil, değil mi lan? Sen beni az önce kaçırdın mı?
Fırat: Üffff
Barış: Hem de emniyetin elinden.
Fırat: Emniyet memniyet yok ben varım.
Fırat’ın Giryan’la konuşup Nazlı’yı emanet etmesinin ardından, telefonunu atmasıyla Fırat ve Barış için yüzleşme, hesaplaşma anı haftaya kaldı.
Fırat: Artık yalnızız.
Barış: Eee Savcı. Şimdi ne olacak?
Fırat : DAHA BELLİ DEĞİL…
Fırat’ın son sözüyle bölüm sona ererken izleyici olarak perşembeyi iple çekmeye başladım.
Fırat, Barış’ı kaçırırken “Yapma Fırat” dedim. Çünkü emniyetten ayrılmaları demek, Sasha ve Rafi’nin peşlerine düşmesi ve bir kez daha Barış’ı kurtarmaları demek. Ve önümüzdeki hafta muhtemelen yüzleşmenin ardından, Fırat onu emniyete teslim edemeden Barış kurtarılacak ve Fırat bir kez daha onu elinden kaçırdığı için kendini yiyecek. Bu kez emniyeti de zorda bırakmış olacak.
Bu hafta sahneleri olmadı ama Fırat Dadaloğlu konusunda ilerleme bekliyorum. Fırat deftere babasının söylediği sözü yazarken paralel olarak Dadaloğlu’nun dostlukla ilgili aynı cümleyi Barış’a söylemesi, Fırat – Barış konuşması sırasında, Barış’ın bu cümleyi bir şekilde kullanması söyleyenden bahsetmesi durumunda, Fırat’ın babasının Dadaloğlu olduğunu anlayabileceğini düşündürttü bana.
Fırat’ın hastalığını Bekir biliyor diye düşünmüştüm 25.bölümde ama bu bölüm gördüm ki haberi yok. Fırat’ın, Nazlı’nın en sevdiği masalı hatırlamadığını fark etmedi. Fırat, suskunluğunun sebebini zor bir gün geçirmesine ve kafasının allak bullak olması olarak söyleyince inandı ona.
Yine25.bölümde Fırat’ın hastalığını ilk önce Hacı mı öğrenecek Büge mi acaba demiştim ama bu bölüm itibariyle büyük ihtimal Büge ya da Giryan öğrenecek haftaya. Fırat’ın ses kayıt cihazı Nazlı ve Can’ın elinde artık. Çalıştırmayı beceremedikleri için Büge’ye götürdü çocuklar diye düşündüm oysa Giryan’dan da çalıştırması isteyebilirlerdi. İkinci ihtimal Fırat’ın doktorla konuşmasını dinlediler ve ne olduğunu tam anlayamadıkları için Büge’ye soracaklar.
Yeni bölüm fragmanları ve setten gelen kareler bu bölüm dolu dolu Fırat Barış, Barış Büge izleyeceğimizi gösteriyor. Barış’ın Büge evlenme teklifi ettiğini düşünmemiştim geçmişte. Madem etti ve Büge de kabul etti, yine aynı noktaya dönüyorum, Büge neden Barış’la gitmedi? Tek sebep ailesinin maddi olarak çöküntüde olması mıydı yoksa cesaret mi edemedi?
Aldatmaca yoksa bu hafta Bulut ailesi flashback sahnesi de geliyor galiba. Zeyno Fırat , Zeyno Nazlı ya da Zeyno Fırat Nazlı olsun hepsine razıyım. Yeter ki bu ailenin bir bölüm de olsa geçmişinden farklı bir sahne izleyelim. Cinayet günü dışındaki 10 yıllık süreçten anılar izlemek istiyorum. Bu aile o günden ibaret değil sonuçta, bir geçmişleri var. Ve yine aldatmaca yoksa Barış galiba Savaş halüsinasyonu görecek yine. Belki de ikiliden bir flashback sahne de olabilir.
Tüm bunlar bir araya gelince duygu yüklü bir bölüm bizi bekliyor gibi duruyor. Üstüne aksiyon da eklendi mi tadından yenmez.
Yeni bölümde buluşmak dileğiyle… Keyifli okumalar.
Son olarak Medya Gazetecileri Derneği tarafından düzenlenen 26.Altın Objektif Ödül töreninden dizimiz 5 ödülle ayrıldı.
En iyi uyarlama drama dizi : Mahkum
En iyi uyarlama dizi erkek oyuncu: Onur Tuna ve İsmail Hacıoğlu
En İyi Uyarlama Kadın Oyuncu: Melike İpek Yalova ve Hayal Köseoğlu
Oyuncularımızı ve projede emeği geçen tüm ekibi tebrik ediyorum.
Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.