İzledim

MASUMLAR APARTMANI – Bir Tutam Mutluluk Olsa

Uzun zamandır en sevdiğim yerli dizi. Süresi biraz kısalsın, ama ömrü uzun olsun diliyorum. Konu biterse başka açılımlar, çatışmalar olur elbet; şimdiden onu dert etmeyelim.  Gelelim 9. bölüme; psikolojiyi konuşmayı uzmanlara bırakmak lazım, Masumlar Apartmanı hakkındaki her yazımda belirtiyorum, Safiye ona hayatı dar eden, gün yüzü göstermemiş ve hatta anılarında da ‘ne kadar kötü’ olduğu halen taze olan annesini nasıl rol model alabiliyor? Bu tam ne zaman başladı?  Annesine bu tutku ile olan bağın nedeni nedir? Hayatta olmasa bile onu mutlu etmek, onun için ‘hayırlı’ evlat olmaya çalışmak mı? Sevgisinin yansıra hatıralarına inanılmaz bir şekilde saygı da duyuyor.

“Seni dünyaya getirenler sevmediyse eğer, tüm dünya seni sevse de sevgisiz hissedersin…”

Kendisi ile annesi arasında yaşananları birebir kardeşlerine, Gülben’e Neriman’a yansıtırken, aynı eziyeti onların da çekmesine neden olurken asıl duyguları neler?  Neden annesine körlemesine inanıyor? Ne oldu da baba ile ilişkileri bu sevgi ve gerginlik arasında ince bir çizgide gidip geliyor?   Baba’nın gazoz getirdiği o hastane detayını ne zaman öğreneceğiz?

Anne her doğumunda kocasına bir nebze olsun yaklaşmaya çalışmış, kocasının onu sevebileceğine inanmış ama olmamış. Peki o çocuklarını neden sevmemiş? Neden uğursuzlar?

 

Gülben: “Seni üzer o.”

Han: “Üzülmeye razıyım ben. Aşk acısı ile yıkılmam. Bize daha fazlası gerek sen de biliyorsun?”

 

 

Esat’ın çay siparişinde “Bize iki çay” demesi ve Gülben’in “bize” dedi diye kalbinin küt küt atması…

 

 

Gülben’i aşk acısı vurdu işte. Esat’ın “seni sevmiyorum” dediği sahneyi takiben geçmiş ve an arasındaki geçişler, Safiye’nin karşısında duran küçük Safiye’yi eve çıkartması… Normalde rejiye alkış çok tutmam ama bu dizinin zaman oyunlarına bayılıyorum. Emeği geçen herkese teşekkürler…

 

Gülben!   Bu bölüm hayallerinin peşinden koşmasına, Safiye’ye sesini çıkartabilmesine o kadar sevindim ki.  Bakmayın çocuklar içerisinde normal hayata en hızlı adapte olabilecek karakter Gülben; adım adım, yavaş yavaş…  Safiye’nin -daha doğrusu annesinin- kıyafetlerini camdan atmak üzere dışarı sarkıttığında Safiye’ye bakışında o ateşi gördüm ben. Hele elbiseleri atmaya giderken ‘kafanı kirletiyor’ diye söylenmesi, nefes alıp vermesi. (Bu sahnede “at Gülben, bekleme, aferin… Hadi” sloganları atan bir ben olamam değil mi? Ve dikkatinizi çekerim, Han’ın yapamadığını yaptı.)

 

 

Dünyadaki bütün beyaz orkideler sana gelsin Gülben’ciim ama Esat da kendi açısından (kızsak da) haklı. Olayı kendi akışına bıraksa bir anda kendini nikah masasında bulacak…  Üstelik bilmeden büyük bir kırılıma da vesile oldu.  Gülben’in yaşadığı terk edilme travması onu Safiye’ye karşı güçlendirmedi mi? Öfkenin kalp kırıklığının ilacı olması ile o elbiseler camdan aşağı atılabildi belki de…

 

Efe beni benden alıyor! Sorunlu ergenlik de bir yere kadar. Islak odunla dövmelik bir karakter! (temsili, şiddete karşıyız.) Tam da ikna oldu, dedesinin kredi ile parasını ödediği okula paşa paşa gidecek derken bırak akıllı uslu olmalı, okulu birbirine kattı. O ne saygısızlık. Hem Neriman’dan ne istedi?

Bu yazıda İnci ve Han’dan bahsedesim yok, bari fotoğraflarını ekleyeyim ^^

 

Han’ın -kendi adıma, görünüşü, gülüşü ve incelikleri ile cazibesine kapıldığım adam- psikopatlığı her bölüm biraz daha arttırıyor; manken ile konuşması, Uygar’a yaptıkları, su tabancası…

 

 

Son sahnede o kapı açıldı ya (bu sahnedeki kamera hareketi mükemmeldi), o keskin sidik kokusu burnuma burnuma geldi ^^.

 

Tweetleri ile yazıya renk katan  psikopathan Vildan Dicleliƒℓσωєяѕ ‘ a çok teşekkürler…

 

Masumlar Apartmanı’nın 9.Bölüm reytingleri yine şahane. (Bir Maşallahınızı alırım.) Total’de 10,68, AB’de 14,64 reyting ve ABC1’de 13,79 reyting ile zirvede.

Masumlar Apartmanı bölüm yorumları için tıklayınız.

 

Masumlar Apartmanı 10.Bölüm Fragmanı

Uzun zamandır izlediğim en güzel fragman, izlemeye doyamıyorum. Ama yalnız da değilim. 5 milyona yaklaşan izlenme sayısına erişti bile…

 

 

 

Noel Pazarları
AVRUPA – En Güzel Noel Pazarları
sığacık ada masalı
SIĞACIK SEFERİHİSAR – Ada Masalı’nın Çekildiği Yer, Nam-ı Diğer Kırlangıç Adası
Alaçatı Tatil
ALAÇATI – Sanki Ege’de bir Vaha
gezdim gördüm san diego
AMERİKA – San Diego
Mekanlar Tarifler
Sütlü Tatlı
Yılbaşında Yapabileceğiniz 5 Şahane Sütlü Tatlı
LONDRA – Londra’da Öğleden Sonra Çayı
künefe
Bir Değil İki Değil Çok Çeşitli Künefe
BRIDGERTONE
BRIDGERTONE – Gölge Oyunları
BRIDGERTONE – Dearest Gentle Reader
Şimdiki Aklım Olsaydı (Si lo Hubiera Sabido)
ŞİMDİKİ AKLIM OLSAYDI (Si lo Hubiera Sabido) – Ne Dilediğine Dikkat Et!
Poldark
POLDARK – Korkunun, Umutsuzluğun ve Sevginin Derinliklerinde
bergen
BERGEN – Bir Tek Şarkı Söylerken Utanmadım Ben
romantik komedi filmler
Latte Kıvamında Romantik Komedi Filmleri
Yarına Tek Bilet Elle Çekim
YARINA TEK BİLET – Belki de Karşılaşmalar Tesadüf Değil Kaderdir
BİZ BÖYLEYİZ – Olsaydı Nasıl Olurdu?
Deli Bayramı
DELİ BAYRAMI – Kim Akıllı Kim Deli, Nasıl Ayırt Etmeli?
evlat oyunu
EVLAT – Her Şey Çok Zor
übü hep übü
ÜBÜ HEP ÜBÜ – Übülük Müessesesi Üzerine
yaşamaya dair
YAŞAMAYA DAİR – Yaşamayı Ciddiye Alacaksın
Copy link
Powered by Social Snap