MASUMLAR APARTMANI – Sen Bana Geç Kaldın

Masumlar apartmanı bir romantik komedi değil biliyorum. “Neden kapak fotoğrafı İnci ile Han’ın düğünü var” demeyin; kendimi alıkoyamadım, sahnelerini gözlerimden kalpler çıkarak izlediğimden olabilir mi?

For my foreign followers, please go to select language section for google translate. On the top right side of the screen for desktop, Last line on the hamburger menu bar for mobile)

 

 

Safiye’de gördüğümüz ‘anne’ yansıması çok acı. İlk bölümlerde gördüğümüz Neriman’ın çantasında bulduğu küçük nota delirmesinin temelinde annesinin bir okul arkadaşı ile fotoğrafını görüp okul hayatını sonlandırması yatıyor olmalı. Ahlak anlayışı da kirlenmek üzerine… Han İnci ile mi görüşüyor? Bir kız arkadaş! Öyle bir kirlenecek ki Han, onu ne çamaşır suyu ne de tuz ruhu temizleyemeyecek…

Kadın/ erkek ilişkileri haricindeki ‘mikrop’ takıntısının iyileştirilebilmesi daha mümkün görünüyor. Gerçi mutfak maceraları, sağlık görevlilerinin ardından evdeki temizliği geçtim, Han’ın uzattığı reçeteyi alamadı.

 

Baba o kadar ilgili ki çocuklarıyla, Safiye “okula gitmek istemiyorum.” dedi ve onu okuldan alması için kızının bir tek sözü yetti. Olur şey değil!  Gerçi babanın sonradan da oluşmuş olsa içten içe Safiye’ye -vefa borcu dışında – sevgisi de var. Öncelikle belki de aile de Safiye’ye hak veren tek kişi! Bu nedenle onun hikayesinin derinliklerine inmeyi çok istiyorum. Baba hastaneye kaldırıldığındaki üzüntüsü öyle gerçekti ki, benim yüzümden oldu vicdan azabı dışında sevgiyi gördüm gözlerinde, hastanın durumunu sormak için Memduh Dede’yi bile aradı.

 

 

Gülben’e o kadar üzüldüm ki… Merve Dizdar’a bir kez daha kucak dolusu alkışlar. Karakterin arada kalmışlığını o kadar güzel ekrana yansıtıyor ki… Sabah uyandığında kuru çarşafla uyandığı o sabahki mutluluğu keşke hiç bitmese. Merve Dizdar, dergiye verdiği röportajda canlandırdığı karakter için “Her çektiğim zor sahnenin gecesinde eve gidince düşünüyorum. Uyuyamıyorum bir süre. Gülben’i düşünüyorum, her şeye rağmen ayakta kalmaya çalışmasını, hayattaki çabasını. Çok seviyorum onu.” demiş. Biz de çok seviyoruz seni Gülben!

 

İnci’nin dedesini önceki bölümlerde sevmedim, sanırım hiç sevemeyeceğim. (Kabul, haklı olduğu konular olabilir ama tavır korkunç.) İnci’nin babasının “Bunca zamandır neden görüşmediğimizi İnci de öğrenecek” demesi dedenin mektuplar haricinde sakladığı daha neler neler var kim bilir dedirtiyor. Hadi bakalım…

 

 

Han’ın çöp toplamak dışında ciddi bir şiddet eğilimi olduğunu Uygar’ın boğazına sarılması ile gördük. Ama güzel gülüyor. Her üzüldüğünde konteynere mi gidecek bu? Ama gamzeleri var. Yalanlarla bir hayat geçer mi? Ama “Bendeki takvime göre sen bana çok ama çok geç geldin, İnci.” Gibi içime işleyen romantik cümleleri geçtim, romantik organizasyonlar… karakteri içselleştirince sürekli ikilem ile yaşamak zorunda kalıyorum, olmaz ki! Günün sonunda ama Birkan Sokullu <3 ile bitiyor zaten her ikilem. Yine de Gülben’i ofiste yalnız bırakarak ilk (belki de tek) özgüvenini kıran Han’a aklıma geldikçe küfür edeceğim, unutturmayın! (Ama çok güzel gülüyor ^^)

 

 

-“Bir deneyelim bakalım”

-“Ya olmazsa!”

-“Bir daha deneriz”

-“Peki ya yine olmazsa!”

-“Yine deneriz”

-“Gene olmazsa!”

-“Habire denediğimize göre belli ki ayrılamıyoruz. Yapacak bir şey yok.”

 

 

Ah be İnci… İliklerine kadar sevildiğini hissediyorsun anlıyorum ama 3 günde evlenilir mi? Ama öyle romantik bir teklife ‘hayır’ diyebilmek – ki dedi aslında, pek de mümkün değildi. Düğün organizasyonuna, mekana, kırmızı balonlara, seçilen beyaz elbiseye bayıldım.

 

Dizide Han ve kardeşlerinin, İnci ve dedesinin hastalıklarını, takıntılarını konuşuyoruz ama belki de kendimize de bakmamız lazım ^^ Belki de Han’ın sahnelerinde alttan bant geçmesi lazım: “Karakter kurgudur, gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi yoktur”

 

 

 

 

Unutmadan, Farah Zeynep Abdullah’ın sesini hep sevdim: Unutursam Fısılda, Gülizar, kendi single’ı… Dizide Sezen Aksu’dan “Gidiyorum Bu Şehirden”i yorumlaması güzel bir sürpriz oldu. Dinlemek için tıklayın.

 

 

 

 

Hep söylüyoruz ki Yerli Dizi Yersiz Uzun.  Ama Masumlar Apartmanı özelinde “Varsın olsun, beğeni ile izliyorum.”

 

Off, fotoğraf eklemekten kendimi alıkoyamıyorum;

 

MasumlarApartmanı reyting sonuçları bu haftada zirvede.  Total’de 9.61,  AB’de 14.11 ve ABC1’de 12.94 reytingle en yakın rakibine fark atarak 1. oldu.

 

Tweetlerini alıntıladığım  OfansifTweet  Şeyma ve Mohn’a teşekkürler…

Masumlar Apartmanı bölüm yorumları için tıklayınız.

 

 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

YALI ÇAPKINI – 3.Sezona Girerken

Yalı Çapkını sezon finalinde tam olarak burada kalmıştık: "Nefes almıyor, nefes almıyor... Seyran nefes almıyor!"…

8 saat Önce

KÖTÜ KAN – Karanlık, İntikam Dolu Bir Yolculuk

Şampiyonlar gibi bir kadro oluşturmuş Kötü Kan için ekran karşına geçmeyecektik de ne yapacaktık? Kadronun…

17 saat Önce

BRIDGERTONE – Gölge Oyunları

Bridgertone'a dair  2. yazı yine Gülsüm'ün kaleminden... Keyifli okumalar...

2 ay Önce

YALI ÇAPKINI – İçimdeki Çocuk Acıyor

Yalı Çapkını 72. Bölümün en özel sahnesi için  Özge'nin kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar...

3 ay Önce

BRIDGERTONE – Dearest Gentle Reader

Bir dizide görmek istediklerinizi eğlenceli bir üslupta yansıtan Bridgertone'un 3.sezonunun ilk dörtlüsü yayınlandı.

4 ay Önce

YALI ÇAPKINI – Yaslan Göğsüme Sevdiğim

Yalı Çapkını 68. Bölümün en özel sahneleri için Svl‘in kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

4 ay Önce