MENAJERİMİ ARA – O bi Karamel Tadına Doyamam ki Ben

Menajerimi Ara 12. bölüm yazısına  başlığını aldığım şarkıdan bir bölümle başlayalım;

“Yine bаnа gel sаbаhı bulаlım gecem
O bi kаrаmel tаdınа doyаmаm ki ben
Yine mi güzel kokаr ciğeri dаğılır hemen
Yаk аteşini gel yаnаr аlevine gizlenen”

 

Ahsen Eroğlu için yazılmış gibi değil mi? Dinlemek için tıklayın.

Bu bölüm neyse ki Beren’i geçtik, bu sefer de rotamızı aşk üçgenine çevirdik. Üçgen var, üçgen var. İyi ve dozunda işlenirse, çok güzel çatışmalar çıkar. Takip eden bilir, anket pek severim. Bölüm öncesi ekledim. Emir destekçileri açık ara önde.
Sizce Barış mı? Emir mi?  (9.11.2020 itibarı ile Emir açık ara önde…)

 

MENAJERİMİ ARA – Barış mı Emir mi?

 

 

Bu anketi ben yaparım, sen yaparsın ama dizinin başrolü yapamaz. Yapamaz demeyelim de yapmamalı! Bu hatanın bir alt versiyonunu başka bir dizide resmi sosyal medya hesap yöneticisinin yaptığına şahit olmuştum.

 

 

Ben kesinlikle Emir taraftarıyım. Yazmaktan sıkılmayacağım, Dicle’nin gözlerinin içine bakıp ‘Alev alev’ söylediği an benim kalbimi kazandı. Bir de kendinden emin, hedef odaklı, özgüvenli ve ondan öte ilgilenen, dinleyen, empati yapabilen bir karakter olduğu için açık ara önde. Üçgenin diğer kenarı Barış ise biraz dengesiz -bunu Barış karakterleri de kabul edecektir-, kararsız, ne aradığını da kimi sevdiğini de bilmeyen bir karakter. Sevene, destekleyene saygı duyarım ama kendi adıma böyle bir karakteri sevmem gerçekten zor, hatta sahnelerinde sinirlerim bozuluyor ^^ Ama günün sonunda Dicle’nin kalbini kim attırıyorsa o kazansın.

Sanki bu aralar yukarıda saydığım anlayan, dinleyen özellikleri ile Emir’in şansı daha fazla ne dersiniz? Düşünsenize geçmişini açacak kadar güveniyor ona. Paylaşımları çoğaldıkça Emir Dicle için giderek daha ‘özel’ hale geliyor ve daha da gelecek.

 

 

Dicle ile de empati kurmak lazım. Emir ile paylaştığı kırgınlıklarında babası kadar Barış’ın da payı var. İnsan bazen ‘git’ der ama aslında gitmesini istemez ki… Dicle bunu (en az) iki kere yaşamış. Sonuncusuna hep birlikte şahit olduk. Barış’ı red ettiğinde Beren’in kollarında teselli bulması affedilir mi? Burada Emir’in ‘anlayan’ özelliğine de dikkatinizi çekmek istiyorum. (bastırılamayan bir #DicMir fandomluğu ^^) Kıraç’ın Dicle’yi yıkıp geçtiği parti sahnesinde Dicle Barış’dan sözleri ile olmasa bile hal ve tavırları ile destek istediğinde Barış eller havaya misali Beren ile çekip gitmedi mi? Ardından da gecenin ilerleyen saatlerinde seni göremedim, merak ettim mesajı…

 

“…Bekledik uzun zaman gelen giden olmadı
Sardık yaralarımızı
Bahar geldi yaz geçti
Kiraya verdiğimiz kalplerimizi kışa
kadar oturan hiç olmadı.”

 

 

 

Bu bölüm Barış çabası ile alkış aldı, -şansı da çok yardım etti lütfen göz ardı etmeyelim- ama ne yazık ki kalbimi halen kazanamadı. Şiirin Dicle için neden önemli olduğuna kafa bile yormadan körlemesine imza peşinde koşması ne kadar sığ olduğunu göstermiyor mu? (Ah be barış çerçeveyi çift taraf camlı neden yaptırmadın ki? O imza nasıl görünecek?)

 

 

 

Gerçi kendimle çelişeceğim ama – anket ekliyorum siteye (utanan maymun emojisi) – hikayenin temelinde olması gereken şirket için çekişmeler, menajerlik ve giderek gelişen baba-kız konularını çok daha keyifle izliyorum. Baba-Kız demişken ilk bölümdeki Kıraç ile son bölümdeki Kıraç arasında dağlar kadar fark olması ne güzel değil mi? Doğum gününde onu yalnız bırakmamasını sevdim. Hediyesi ince düşünülmüştü, Dicle’nin babasının ona ait bir şeyi bunca zaman sakladığını bilmesi güzel oldu.

 

Fragmanda ev yapımı bir doğum günü pastası görünce Emir yaptı diye düşünmüştüm. Flashback’de Dicle’nin 1.yaş doğum günü pastası çıktı. Dram!

 

Bu bölümün konuklarından; Arif Erkin ve Yılmaz Gruda ikilisi. O kadar sevindim ki gördüğüme… Yabancı damat’ı hatırladım: Memik Dede, Ökkeş Usta.

 

 

Ve Pınar Deniz, son bölümlerin hikayesiz ünlü(!)leri arasında bir güneş gibi parladı. Onu Ego Ajans bünyesine almak için durum analizinden sonra kendi içlerinde savaş eski günleri hatırlattı. Succession 3.Sezon’a da Casa de Papel’e de yakışır…

 

 

Ama Pınar Deniz’in en güzel sahnesi “Vatanım Sensin benim için çok özel bir projeydi, sen biliyorsun” deyip Çınar’a bakması oldu ^^ Tilbe Saran’ı tiyatro sahnesinde de dizilerde de izlemeyi pek severim. Keşke devamı olan bir karakter olsaydı..

 

 

 

Ve yeni karakter Serkan! Gizemli bir centilmen. İki milyonu masaya koyabilecek biri. Belki geç kalmasa Maide yerine Ego Ajansı bile alacak parası bile vardı kim bilir? Şimdilik çiçeklerle gönül çelen, Pınar Deniz ile iş bitirici bir karakter, gelecek bölümde başka ne numaraları var göreceğiz.

Tweetleri ile yazıya renk veren kafasıgidikgillerden, iz. , budi , fatma nur, elifsampaio ‘a teşekkürler. 

Menajerimi Ara 12.Bölüm Reyting bir önceki haftaya göre düşüş göstermiş. Total’de 4.20 ile 5.,  AB’de 5.32 ile 2.  ve ABC1’de 5.06 ile 4.

Menajerimi Ara Bölüm Yorumları için tıklayın.

Menajerini Ara 13.Bölüm Fragmanlar

 

 

 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

YALI ÇAPKINI – Rüya

Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine  PSİKOLOGROZA…

2 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Beni Sen Tutuyorsun

Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Seni Sevdiğimi Gizlemiyorum

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Korkma, Korkarsan Kaybedersin

Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

5 gün Önce

DEHA – Bu Dünya Gücü Gücüne Yetenlerin Dünyası

Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

6 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Özünü Görmek İsteyen

Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

2 hafta Önce