Hangi şehirdesiniz bilemiyorum ama İstanbul’da bugün hava kapalı, yağmurlu. Üstelik sokağa çıkma yasağı da var. Tam televizyon battaniyenizin altına girip film seyretme zamanı. Konuk yazarım Özlem birbirinden güzel filmler önermiş. Önce yazıya, filminizi seçtikten sonra, ardından da ekran karşısına…
Tam bir film tutkunuyum. En büyük sıkıntılarımdan biri -içeriklere ulaşmak giderek kolaylaşsa da- sektörün nedense sürekli zamanı eğip büken, hoplayıp zıplayan, uzaydan buraya gelemeyen filmler yapmakta kararlı olması. Ben de Bilim Kurgu ve Aksiyon içeriklerini seviyorum; Marvel evrenine bayılıyorum ama zaman zaman şöyle bol köpüklü latte kıvamında keyifli işlerde izlemek istiyor insanın canı. Nerede o arka arkaya patlayan ‘En İyi Arkadaşım Evleniyor’ ve ‘Pretty Women’ gibi filmler.
Bu arada filmlerinizi hangi platformda izliyorsunuz bilmiyorum ama ‘Stremio’ isimli uygulamayı tavsiye ederim. Stremio, torrent aracılığıyla dizi/film izlenebilen ücretsiz bir uygulama. Zaten seçenek bol, neden bunu tercih edelim diye düşünebilirsiniz. Nedeni basit: bu uygulamada aradığınız ve bulamadığınız her şeyi internetin altını üstüne getirmeden bulabiliyorsunuz.
Bugün ki yazımızda kısaca ya da uzun uzun hafta sonunuza keyif katacak ve nedense aradığınız da listelerde pek de görünmeyen birkaç filmden bahsedeceğim. Filmler arasında sıralama yapamadım, bence hepsi şahane. Bu nedenle en beğendiğim gibi düşünmeyin aklıma geldiğince sıralıyorum çünkü. Burada amaç benim gibi sıkıldığınız da ve Google amcaya en iyi romantik komediler yazdığınız da karşınıza çıkma ihtimali zayıf olan filmlerden bahsetmek ve bu güzel filmleri sizlerle paylaşabilmek.
Bu seriyi mümkün olduğunca devam ettirebilmek istiyorum. Çünkü özellikle Pandemi döneminde fark ettim ki iyi bir film izlemek benim günümü güzelleştirip ruhsal durumumu iyileştiriyor. Patlatın mısırlarınızı, çaylarınızı doldurun başlıyoruz.
İlk iki film benim gönlümün yaşlanmayan prensesi, şimdiler de ortalıkta görünmeyen Kate Hudson’a ait. Yaşınız genç ise muhtemelen O’nu sürekli ekranda dönen ‘Bir Erkek 10 Günde Nasıl Kaybedilir’ filminden tanırsınız. Ben size bugün başka iki filminden bahsedeceğim.
Gelinlerin Savaşı
2009 yılı yapımı olan bu filmde bir başka afet Anne Hathaway oynuyor. Kate Hudson’un filmin yapımcılarından birisi olduğunu da eklemek istiyorum. Çocukluktan beri en iyi iki arkadaş olan gelin adayı en çok istedikleri mekân da sadece aynı güne düğün için boş yer bulurlarsa ne olur?
Liv ve Emma’nın yaşam amaçları bir gün beyaz gelinliği giyebilmek ve hayallerinde ki mekânda evlenebilmek… Muradlarına ermek üzereler, çünkü nişanlandılar. İstedikleri yerde, birbirlerine yakın tarihlerde evlenecekler. Birlikte o özel günlerine mutlu mesut hazırlanırken, evlenecekleri yerde yapılan bir hata işleri değiştirir; evlilik tarihleri aynı güne alınmıştır. Bu karışıklık ikisinin de mekândan vaz geçmek istememesi üzerine düşmanlığa dönüşür ve arkadaşlıkları önemli bir testte tabii tutulur.
Gerçekten izlemesi keyifli, su gibi akan bir film. İzleyin ve bir zamanlar dünyamızın ne kadar gamsız olduğunu hatırlayın. Gerçekten o günleri özledim…
Ödünç Sevgili
Bir başka Kate Hudson filmi ile devam ediyorum. Size gönlümün prensesi olduğunu söylemiştim.
Aslında uzun zamandır aşık olduğunuz en iyi arkadaşınızı çılgın, seksi ve cesur diğer en iyi arkadaşınızla tanıştırırsanız ve birbirlerine aşık olurlarsa ne olur?
30 yaşındaki Rachel (Ginnifer Goodwin) başarılı bir avukat, iyi bir dost ve halen bekar bir kadındır. Yani tam bir New York’ludur. En iyi arkadaşı Darcy’nin (Kate Hudson) evlenmesine ise çok kısa bir süre kalmıştır. 30. yaş gününde Rachel bu umutsuz halini kırmak için uğraşır ve kendini hukuk fakültesinden beri aşık olduğu Dex’in (Colin Egglesfield) kollarında bulur. Fakat atladığı bir gerçek vardır ki Dex, en iyi arkadaşı Darcy ile nişanlıdır! Düğün yaklaştıkça, Rachel kendisini en iyi dostu ve hayatının aşkı arasında kalmış olarak bulur.
Aldatmak ve aldatılmak yaşam boyu bitmeyen travmalar yaratıyor ama siz yine de bütün romantik komedilerin iyi bittiğini düşünerek izleyin.
Seneler sonra tekrar izlediğim Ödünç Sevgili ’den ilk seferindeki kadar keyif aldım. Siz de beğenirsiniz umarım.
Romantik komedilerden bahsederken Meg Ryan’dan bahsetmemek olmaz. Hatunun ‘Harry Sally ile Tanışınca’ diye bir kült filmi var ki onun için bile sayfalarca yazı yazılır. Ama başta da söylediğim gibi; ‘Melekler Şehri’ ya da ‘Mesajınız Var’ gibi liste başı filmlerden bahsetmeyeceğiz.
Meg Ryan’ın listemize iki filmi ile konuk oluyor.
İlginizi çekebilir: Romantik Komedi : Tom Hanks Meg Ryan Filmleri
Fransız Öpücüğü
Tek isteğiniz size Paris’te aşık olup, ayrılmak istediğini söyleyen nişanlınızı geri almak! (Yani ‘adam gitmişse gitmiştir, peşine düşmek neden?’ pek anlamasam da). Bunu için uçuş korkunuzu bile yenip uçağa biniyorsunuz ve şans sizi çaldığı mücevherleri çantanıza saklayan bir adamla yan yana oturmak zorunda bırakıyor. Bundan sonrası tam bir karmaşa ve komedi. Meg Ryan’ın estetikle yüzünü rezil etmeden önce nasıl güzel olduğunu ve şahane mimikler yaptığını görmek için bile değer. Bu filmde denk gelip ikinci sefer izlediğim filmlerden. Tadını çıkartın…
Aşk Tutkunu
1997 yapımı bir başka Meg Ryan filmi.
Yine terk etme, yine aldatılma temalı. Sevgilileri tarafından terk edilen iki kişi… Biri, bir astronom olan Sam, diğeri ise New York’lu bir fotoğrafçı olan Maggie… Eski sevgililerini kıskandırmak adına birbirleriyle ‘rol icabı’ flörtleşmeye başlarsa ve olaya dahil olan eski sevgililer ise, olayı daha da karmaşıklaştırma rolünü üstlenirlerse ortaya 1 saat 47 dakikalık bir eğlence çıkar.
Meg Ryan filmlerinden bahsetmek bir zamanlar nasıl film beklediğimizi hatırlattı bana… En büyük zevkimiz belli isimlerin filmlerini beklemekti. Alın en kıymetlilerinizi yanınıza kurulun koltuğunuza ya da kanepenize ve dünyaya alıcılarınızı kapatın. Terapi seansı gibi mutluluk hormonu garanti.
Biraz daha eskiye gidelim Romantik komedilerin kraliçesi Goldie Hawn filmleri
Ölüm Kadına Yakışır
Bu filmi şimdiye kadar izlemediyseniz gerçekten çok şey kaçırmışsınız derim.
Kadroya bakın: Bruce Willis, Goldie Hawn, Meryl Streep. Gerçekten rüya gibi. Filmin Konusu kısaca;
Ernest’la (Bruce Willis) evli olan Helen (Goldie Hawn), arkadaşı Madeline (Meryl Streep) yüzünden cehennem hayatı yaşıyor. Madeline, ondan daha güzel, daha zengin. Ernest, Helen’i bırakıp Madeline’la yaşamaya başlıyor. Madeline’dan öç almak isteyen Helen, yaşlanmaya karşı bir ilaç buluyor. Sırrını öğrenen Madeline da bu ilacı alıyor ve ikisi Ernest için amansız bir savaşa giriyorlar. Sonrası Ernest için pek de keyifli olmuyor tabii.
Goldie Hawn filmlerinden devam edelim. İlk Eşler Kulübü filmini izlemeyen kalmamıştır sanırım izlemediyseniz kesin izleyin ama listeye farklı bir filmini ekliyorum.
Teldeki Kuş
Bir çoğunuzun gözünden kaçan bir film olabilir. Film 1990 yapımı. Mel Gibson ile başrolleri paylaşıyor Goldie. Eski ama eskimeyen sevgiliniz FBI ajanı ise. Onunla bir maceraya atılmak nasıl olurdu? 1990 yapımı. Çayınızı, çekirdeğinizi alıp keyfini çıkartın.
Bir romantik komedi listesi yapıyorsanız Aşk Her Yerde Filminden bahsetmemek listeyi yarım bırakmak gibidir.
Aşk Her Yerde
Film 2003 yılı yapımı. Collin Firth ve Hugh Grant’in romantik prens olarak dünyamızda uçuştuğu zamanlar… Ama kadronun geride kalanı da devler ligi gibi. Keira Knightly, Thomas Brodie, Liam Neeson, Andrew Lincoin, Emma Thomson… vs
Film Noel arifesinde ve Londra’da geçiyor. İşin özü Başbakan’da olsanız kalbiniz 10 yerinden kırılmış da olsa, hatta aynı dili konuşmasanız bile aşk gelir ve sizi bulur. Benim yine bugünlerde tekrardan aynı keyif ve heyecanla izlediğim bir film.
Sen Uyurken
Bu listeye Sandra Bullock eklemesek olmaz. 1994-99 yılları arasında sinemayı sık ziyaret etmememizin sebebi olan kadın oyunculardan birisidir kendisi. En güzel filmlerinden birisi ise Sen Uyurken.
Bekar bir kadın olan Lucy, yakışıklı Peter’la her sabah metroda karşılaşır ve uzaktan uzağa hayran olmayı sürdürür. Peter bir gün raylara düştüğünde müdahale eden kişi Lucy’dir. Komaya giren genç adamı hastanede ziyaret ettiğinde ailesiyle de tanışır ve onlara oğullarının hiç tanımadıkları nişanlısı olduğunu söyler. Peter’ın koma durumu sürerken Lucy ailenin bir parçası olur ve yalanını sürdürür. Ama Peter’ın erkek kardeşi Jack ortaya çıktığında işler karışır. Çünkü Lucy’yle birbirlerine aşık oluverirler. Genç kadın, hiç tanımadığı komadaki bir adamın sevgilisi rolü yapmakla gerçekten bulduğu aşkı yaşama arasında ikileme düşer.
Veee son olarak bu liste Julia Roberts olmadan olmaz. Uzun bacaklarına kurban olduğum. Sen gül, ben sadece izlesem yeter…
Tabii ki kraliçenin filmi kendisine yakışır olmalı, Julia Roberts film
Kaçak Gelin
Elimizde hep düğün günü mihraptan kaçan bir gelinimiz ve müzmin bir bekarımız var. Daha önce kimyalarına hayran olduğumuz Richard Gere, Julia Roberts başrollerde. Bence IMDB si daha yüksek olmalı ama Matrix rüzgarına kurban gittiğini düşünüyorum.
Aslında hiçbir ilişkinin yürümemesinin sebebi kendimizi tanımamamız, bunu görüyoruz film de. Kızımız yumurtayı bile hep aşık olduğu insanların sevdiği gibi sevmiş yıllarca. Ben sinema da izlemiştim ve gerçekten çok keyif almıştım umarım sizde beğenirsiniz.
Buraya eklenecek birçok film geliyor aklıma onları bir başka yazı konusu olarak saklamak akıllıca olacak çünkü bize ayrılan kelime adedini doldurduk sanırım.
Bu listeden kendinize göre bir film çıkartırsınız sanırım. Sizin tavsiyelerinize de açığız tabii ki.
Haftaya kadın kahramanlı şahane filmlerden bahsedeceğiz. Yine biraz eski filmler olacak, ama emin olduğun tek şey her seferinde ekran karşısından aynı keyifle kalkacaksınız.
Görüşmek dileğiyle…
