Sıcağı sıcağına Rüyanda Görürsün izleyen bir izleyici olarak çok spoilera girmeden, potansiyel izleyicinin izleme isteğini de baltalamadan izlenimlerimi kaleme almak istedim. Ne yazık ki film Amazon Prime’ın ilk orijinal yerli filmi olmak için çok vasat. Ama asıl üzücü olan Amazon Prime gibi yatırım gücü olan bir platformun bizi bu projeye layık görmesi…
Rüyanda Görürsün konusu nedir?
“Engin, başarıya, güce ve lüks yaşama değer veren bir iş insanıdır. Orta sınıf bir ailenin kızı olan hayalperest Pelin ise, kendisini olduğu gibi kabul edecek doğru kişiyi beklemesi gerektiğini düşünür. Engin ve Pelin’in yolu bir partide kesişir. Gecenin sonunu hatırlamayan ikili, kendilerini iki yıldır evli oldukları bir rüyanın içinde bulurlar. Tamamen farklı karakterlerde olan engin ve pelin, birbirlerine tahammül etmekte zorlanır. İçine düştükleri kabustan kurtulmanın yolunu arayan engin ve pelin, bu süreçte birbirlerine yakınlaşmaya başlar. Onlar, kabus olarak düşündükleri rüyanın artık sonsuza dek sürmesini isterlerken eski hayatlarına uyanır. Birbirlerinden uzakta olan iki aşığın, aşklarını gerçek bir hikayeye dönüştürebilmeleri kendilerine bağlıdır.”
Yönetmen koltuğu dizi/sinema sektöründe ismine rastlamadığımız Cemal Alpan, senaryo ise “Kağıt Ev” ve “Aşk Mantık İntikam” dizilerini kaleme alan Umut Açıkalın’a emanet. Esas oğlanımız Engin karakterini canlandıran Murat Boz’un oyunculuk kariyerini “Kardeşim Benim” ve “Dönerse Senindir” gibi sinema filmlerinden biliyorduk, ardından da Netflix yapımı “Zeytin Ağacı” dizisi ile dijital platformlarda izlemiştik kendisini. Esas kızımız Pelin rolündeki Burcu Özberk ise benim için romcom denilince aklıma gelen ilk isim: “Afili Aşk”, “Aşk Mantık İntikam”
Gelelim izlenimlerime;
Replikler inanılmaz zayıf olsa da konumuz güzel ve eğlenceli. Tam yaz dizisi kıvamında. O zaman insan sormadan edemiyor: neden bu konuyu 2 saatlik film senaryosuna sıkıştırmaya çalışmışlar ki? Gün akışları, zaman atlamaları o kadar hızlı geçti ki, izleyici olarak duyguya giremedim. Hop evliler, hop Pelin hamile, hop çocuk doğdu. Eee? Mesela saat 02:41’in bir anlamı olmalıydı. Bu nedenle gönül rahatlığı ile serzenişte bulunuyorum ki; ulusal kanaldaki iki saatlik dizileri geçtim, yine aynı dijital platformda 40’ar dakikalık 6-8 bölümlük bir romantik komedi dizisi olabilirdi. Böylelikle Pelin ve Engin’in her uyanışlarını takip eden zaman atlamasındaki gelişmeyi hem mantıksal hem de duygusal anlamda daha ayrıntılı izler, sahneleri daha iyi özümseyebilirdik.
Günün sonunda Pelin Engin’e iyi geldi, Engin de Pelin’in hayatındaki o büyük boşluğu doldurdu. Tüm film içinde en çok güldüğüm sahne Pelin’in ekşi erik üstüne minik paket çokella kaşıklaması, en sevdiğim sahne Pelin’in Engin’in babası ile arasındaki kopuk ilişkinin iyileşmesine vesile olması ve en sevdiğim mekan ise Pelin ile Engin’in muhteşem boğaz manzaralı evi oldu.
Bir bilen aydınlatabilir mi, Murat Boz dövmelerinden pişmanlık duyuyor mu? Bence duymalı ^^
Sözün özü, vaktim vardı izledim, eğer olmasaydı kesinlikle ilk sıralarımda olmazdı bu film. Tavsiye eder miyim? Zor soru ama vakit öldürmek için izleyecek bir şeyler aramıyorsanız sanırım yanıtım ‘hayır.’
Ekran karşısından çok daha memnun ayrıldığım projelerde görüşmek üzere…
Unutmadan, Burcu Özberk çok güzelsin <3