Aydan Hanım’ın dediği gibi: “Akdeniz Akşamları Baştan Çıkarır İnsanları“. Bu bölüm sıcak, sımsıcak Antalya sahillerine doğru yola çıktık. Ama o sıcaklığın hakkını verecek kadar sahnelerde görmedik doğrusu. Hani Eda arkadaşlarına “Yanıyor!” demişti? O yangını hissedebilen var mı?
(For my foreign followers, please go to select language section for google translate. On the top right side of the screen for desktop, last line on the hamburger menu bar for mobile)
Ama yine de yüzümüzde gülümseme bırakan sahneler de yok değildi. Aynı odada kalma zorunluğu çok daha güzel işlenebilirdi ama bize kalan sadece Serkan uyurken üstünün örtülmesi ve bunun onu gülümsetmesi kaldı. Serkan’ın sponsorluğu, ödül gününde kırmızı elbiseli Eda’ya bir kez değil tam iki kez ‘çok güzelsin’ demesi, iki gün boyunca az didişmeli denizde, yıldızları seyrederken, gölde yüzerken güzel vakit geçirmeleri ve tabii ki bölüm finali…
Gazeteciler akbaba sürüsü gibi dizilmiş beklerken Eda’nın kendinden emin bir şekilde onlara doğru yürümesi, Serkan’ın elinden tutup onu bu kaostan uzaklaştırması – kum ve topuklu ayakkabı detayını görmedik zannetmeyin- ve gün batımına doğru yola çıkmaları…
Final demişken Serkan o tekneyi gerçekten Selin için getirtmiş olamaz değil mi! Böyle bir şey planlamış olduğu ortaya çıkarsa iki elim yakanda Serkan Bolat! Neyse Eda’nın bu bakışlarının farkına bir varsa Selin’i bir an aklına getirir mi acaba?
Gelecek bölümde bölüm finalindeki nişan sözleşmesi krizinde sözleşmenin parçasının nasıl olup da üzerinde oynanmış bir şekilde basına yansıdığını sorgulamayı unutmazlar herhalde? Sözleşmeyi o akşam o masada olan biri sızdırdı. Serkan’ın annesi ve Eda’nın halası olamayacağına göre ya Selin ya da Ferit. Ferit itiraf edecek mi? Selin hiç alakası olmasa da nişanlısı için suçu üstüne alacak mı? Ferit Kaan’a yaptıklarından dolayı kızacak mı? Konu bir şekilde Ferit’e bağlanacak ama altını çizerek belirtiyorum lütfen Ferit’i üzmeyin! Özellikle bu bölüm Selin ile açık açık konuşarak kalbimi kazandı. (Kalbimi kazanmasında biraz da olsa Çağrı Çıtanak etkisi var tabii ^^)
Ferit kötü adam değil, bu net! Elimizde ‘kötü adam’ olarak tek isim var: Kaan. Kaan kötü adam olarak hikayemizde kalacaksa nefretinin nedeni açık açık söylenmeli. Şimdilik çizgi film karakterinden öteye gitmiş değil. Hele ki Melo üzerinden yaptığı planlar gerçekten çok saçma…
Yeni Pırıl’ı sevdim. Engin ile Pırıl ne güzel oldu değil mi? Yeni Pırıl’ı giderek sevmeye başlamamın bir sebebi bölüm finalinde Eda’ya Selin’in aksi bir tavsiyede bulunmasının dikkatimi çekmesi olabilir. Aydan Hanım’ın muhbirliğinden Eda’ya destek olmaya. Aferin, doğru yolda! Bu arada avukat kızımızı – adı neydi? – bu bölüm Pırıl’ın önü açılsın diye mi unuttuk dersiniz? Bu unutkanlık üzdü mü? Hayır. Bir de avukat kızımızın sahnesi olsa idi halihazırda kısıtlı süre ayrılan #EdSer’ sahnelerinden geriye ne kalırdı kim bilir?
EdSer’den bahis açılmışken bölüm içerisindeki güzel kareleri yazıya eklemek lazım ^^ İşte en güzel resim veren sahne: Şelale Sahnesi. Renklerin güzelliğine bakar mısınız?
Elimizdeki malzemeler hangi sıra ile hikayemize dahil olacak dersiniz? Gizemli babaannemiz var. Bu bölümde Mardin’de aşiret mi dediler? Eda’nın ailesine ne olduğu, küskünlüğünün nedeni henüz belli değil. Küskünlük konusunda Eda’yı anlayabilirim de, halası neden annesi ile konuşmuyor ki? Çok mantıklı bir sebep bekliyorum. Bilinmeyenler Eda ile sınırlı değil; Serkan’ın ailesi ile ilgili detaylar da var. Serkan’ın hastalık hastalığı, babası ile arasındaki gerginliğin temeli, annesinin evden çıkamayışı… Tamam, belki de bu detaylara girmek için daha çok erken; dizi kış sezonu dizileri başlayınca devam onayı alırsa izleyiciye anlatacak bir şeyler lazım değil mi…
Eda’nın sonunda (mezun olmamış olsa da) Serkan’ın yanında sekreter olarak değil de, eğitimini aldığı konu ile ilgili bir konumda çalışmasına sevindim. Yeni projenin peyzaj sorumluluğu onun oldu. Ne güzel ^^ Serkan’ın Eda’nın işine duyduğu güven de gözlerden kaçmadı doğrusu: ”Senin tasarladığın bahçede zevkle gezerim.”
Projeye imza atacak karı kocayı Eda ve Serkan’ın 20 yıl sonraki haline benzetmeleri hoştu ama bu konuyu hakkıyla işleyebildiler mi? Kesinlikle hayır! Siz de hemfikir misiniz bilemiyorum ama bu benzerlikten bana geçen sadece Serkan’ın zihnine daha çok işleyen Eda oldu.
“… gözünüz sürekli onu ararsa, bütün deliklerine rağmen hala vazgeçememişseniz ve her haliyle sizi büyülüyorsa galiba aşk.. “
Apollon tapınağını ziyaret ederek gökyüzünü izleme sahnesini beğendim. En azından replik olan bir sahne idi! Özellikle de Sirius’un hikayesini çok sevdim. Serkan’ın ruhunun derinliklerindeki inceliği bir kez daha gösterdi. Aklıma gelmişken; hadi beyin fırtınası yapalım: Eda kayan yıldızlarda hangi dileği tutmuştur?
Yazıyı reyting ile kapatalım; Sen Çal Kapımı 5. Bölüm Total’de 6,38, AB’de 6,17 ABC1’de 6,86 reyting alarak yazın en çok izlenen dizisi olma özelliğini yine kimseye kaptırmadı.
Kapak fotoğrafını bölümden değil Hande Erçel’in instagram paylaşımından seçtim, çünkü bu fotoğraf çok güzel <3 (Bu paylaşımın bir başka açısını da Kerem Bürsin’in eş zamanlı paylaşması çok hoş değil miydi? <3
Yazıya tweetini eklediğim Yağmur‘a kattığı renk için teşekkürler.
Sen Çal Kapımı diğer bölüm yorumları için tıklayın .
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.