İzledim

SEN ÇAL KAPIMI – Bana Öyle Bakma

Hazır mısınız? Sen Çal Kapımı 16. Bölümü beğendim ^^ İşin sırrı büyük bir beklenti içine girmeden izlemek. Hikayedeki saçmalıklar da insanın gözüne gözüne sokulmadıkça -neyse ki bu bölüm de yoktu – keyifle izledim.

Mesela geçen bölüm uyuyan prenses modeli çukura düşmesine takılmıştım, bu bölüm yazısında bu konuda hiç yorum yapmayacağım.

Serkan’ın Eda’nın hafızasındaki boşluklara şaşkınlığını, doktor odasındaki tepkisini sevdim. O kaş havaya bir kalktı ki ^^

 

 

Hastaneden birlikte, ayrıldıklarına dair hiçbir şey hatırlamayan Eda ile çıkmaları sayesinde tam kalbinden geçen gibi, saklanmış zamanlar yaşayabildi kısacık bir süre bile olsa: “Bu anda sonsuza kadar kalmak için her şeyimi veririm.”

Ve puff… Eda’nın hafızasını geri kazanması ile gerçekler yüzüne tokat gibi çarptı; Eda’nın onun yanında bir an olsun kalmak istemediği gerçeği.

 

 

Fragmandaki görüntüleri sevmiş, hikayeye nasıl bağlayacaklarını tahmin edememiştim ama flashback olacağı aklımın ucundan geçmemişti. Tuşe! (Sonradan öğrendim ki oje renginden flashback olduğunu tahmin edenler olmuş, sanırım hashtagi daha düzenli takip etmeliyim!) Her ne olursa olsun -bakın o gecenin sabahındaki kahvaltı sahnesi ile flashback de izlediğimiz kahvaltı farklı bile olsa – sevdim <3.  Geçtiğimiz bölümün başlığını “Aşk, nereden nereye” seçerken haksız değilmişim değil mi?

 

 

Madem bir günün anıları bile onları etkiliyor bu aşk için savaşmalarını bekliyorum. En azından -şimdilik- Eda da böyle bir çaba var. Serkan’ın ise sadece “Efe ile ne yaşıyorsan, benim önümde yaşama” demesi izleyiciye “Eda’nın başka ilişkilere yelken açması sorun değil, sadece Serkan’ın o yolculuğa şahit olması sorun” olarak yansıyor. Hiç güzel değil!

 

 

Yazlık evde geçirdikleri o uykusuz gecede belki sohbet ederler diye düşünmüştüm. Yanıldım! Bölümü beğendim demiştim ama bu noktadan puan kırabilirim.  Keşke bu sorular yanıtsız kalmasaydı:

 

“Birini en çok üzdüğün günü anlat,

 sonra en çok üzüldüğün günü anlat

 sonra da en mutlu olduğun günü anlat.”

 

Hadi senarist replik yazmadı, konuşmadılar, bari hastalık konusunda takıntıları olan Serkan’ın çok daha fazla endişeli hallerini izleseydik.

 

 

 

Yine yüzük konusu açıldı; bu kez aile büyükleri tarafından. Eda da Serkan da nişan yüzüklerini takıyorlar  malum. İkisi de “Bir daha kimseye aşık olmayacağım” dedi. Çok doğru! Çünkü zaten delicesine aşıklar. Küçük bir detay; birbirlerine aşıklar ^^

 

ANKET – SEN ÇAL KAPIMI BABAANNE KİM OLSUN?

 

Eda’nın babaannesi ne zaman ortaya çıkacak? Efe -ki Efe’nin gizemli ortağının Eda’nın babaannesi olduğunu anlamayan kalmamıştır sanırım – Serkan’a “yakında tanışırsınız.” dedi. Acaba Eda’nın annesi peyzaj ile ilgileniyorken babaannenin peyzaj konusunda bir genç yetenepe destek vermesi bir nevi günah çıkartma olabilir mi?

Bir önemli konu da Efe Akman’ın yani babaannenin duvar konusunu bilmesi.  Kadın oğlunun hangi evde can verdiğini bildiğine göre o duvarın yıkılmasındaki dolaylı sorumlunun da Aytekin Bolat olduğunu biliyor. Önceleri sırf Eda’ya yakın olabilmek için almak istese de bu olayı öğrendikten sonra hisseleri alma amacı farklılaşmıştır, hatta hedefi holdingi batırmak olmalı! Peki Efe Serkan ile Eda’nın ayrılma nedeninin duvar olduğunu çözer mi dersiniz?

 

Eda’nın Serkan’ın zayıf noktalarını bilmesini seviyorum: Birkaç ağaç için inşaat alanına gidilmesi de o projede Eda’nın istediği değişikliğin yapılması da bunun göstergesi.  Serkan’ın Eda’nın hayatında yolunda gitmeyen şeyleri düzeltmesini seviyorum: Çiçekçiye kurumsal bir müşteri ayarlaması bunun göstergesi. (O müşteriyi Efe Akman’ın değil Serkan Bolat’ın yönlendirdiği tahmini olarak ne zaman öğrenilir?)

 

Engin’in uzun yıllar Pırıl’ın gözünün içine bakarken doğum gününü unutmuş olması da kesme çiçeklerden hoşlanmadığını bildiği halde ona buket çiçek (güzeldi ama <3) getirmesi de saçma. Hadi diyelim unuttu, Erdem’in ‘bunlar kesin birlikte’ tespiti yaptıktan sonra haber uçurmaması da saçma. Aman boşverin, Başak Gümülcineoğlu’nun şarkısı ne güzeldi <3

 

 

Şarkı konusunda aynı şeyi Eda için söyleyemeyeceğim. Canlı yayındaki sohbette bahsi geçti, yoğunluktan stüdyoya gidilememiş, playback yapmak zorunda kalmış(mış). Saçma.  Ortam zaten karaoke. Kimse mükemmellik aramıyor ki? Tek bir parça için çalışacak zaman ayrılabilirdi, ayrılmalıydı. Gerekirse şarkının tamamı seslendirilmez (sahne bu duruma göre ayarlanır) ya da oyuncunun ses yapısına uygun başka bir şarkı seçilirdi. Hiçbiri olmuyorsa, Pırıl backvokal olarak eşlik ederdi. Dizide senaryo gereği şarkı söyleyen birçok örnek var Aslı Enver, Serenay Sarıkaya, Ayça Ayşin Turan; mesleği şarkıcı olan bir karakteri canlandıran Farah Zeynep Abdullah, Pınar Deniz… Onlarca vardır ilk aklıma gelenler. Serkan’ın yok gününde gitar çalmasındaki özensizlik bu sahnede de vardı.

O zaman geceye dair bir güzellik bırakalım ^^

 

 

Eda Serkan’ın söylediklerinin izinden gitmeye kararlı. Serkan’ın açıklamasına da inanmadı, doğal olarak ^^ Ama şimdilik bulabildiği tek şey onu ‘mantık’ seçimi nedeni ile terk ettiği oldu. Ama Selin’i seçmediğine ikna olunca bu olasılığı iptal etti.  Şimdi Aydan Hanım ile Serkan’ın konuşmasına da kulak misafiri olduğuna göre -madem Serkan’dan öğrenemiyor – tek şansı Aydan Hanım. Bunun için Aydan Hanım’a dışarı çıkması için yardım ederken ağzından laf almaya çalışabilir. Belki de Seyfi?  Ya da bu yüzü daha fazla üzerinde taşımak istemeyen Aytekin. O neden elbet öğrenilecek, ama kimden ve nasıl öğrenilecek izleyip göreceğiz.

Yazının girişi ile devamı ne kadar tutarsız oldu. Beğendim demiştim oysaki. Pek de beğenmemişim sanki. (Yüzünü kapatan maymun emojisi)

 

Sen Çal Kapımı reytingleri total’de 4.21 reytingle 10., AB’de 4.17 reytingle ve ABC1’de 4.88 reytingle 6. sırada.

 

Tweetleri ile yazıya renk veren Zeyslaurie.elyedser posts‘a teşekkürler. 

Sen Çal Kapımı dizi yorumları haftalık olarak okuma için  tıklayın .

 

Sen Çal Kapımı 17. Bölüm Fragman

Fragmandaki hamilelik açılımını görmedim farz ediyorum. Tatlı bir şakadan ibaret olmalı!

 

 

Noel Pazarları
AVRUPA – En Güzel Noel Pazarları
sığacık ada masalı
SIĞACIK SEFERİHİSAR – Ada Masalı’nın Çekildiği Yer, Nam-ı Diğer Kırlangıç Adası
Alaçatı Tatil
ALAÇATI – Sanki Ege’de bir Vaha
gezdim gördüm san diego
AMERİKA – San Diego
Mekanlar Tarifler
Sütlü Tatlı
Yılbaşında Yapabileceğiniz 5 Şahane Sütlü Tatlı
LONDRA – Londra’da Öğleden Sonra Çayı
künefe
Bir Değil İki Değil Çok Çeşitli Künefe
BRIDGERTONE
BRIDGERTONE – Gölge Oyunları
BRIDGERTONE – Dearest Gentle Reader
Şimdiki Aklım Olsaydı (Si lo Hubiera Sabido)
ŞİMDİKİ AKLIM OLSAYDI (Si lo Hubiera Sabido) – Ne Dilediğine Dikkat Et!
Poldark
POLDARK – Korkunun, Umutsuzluğun ve Sevginin Derinliklerinde
bergen
BERGEN – Bir Tek Şarkı Söylerken Utanmadım Ben
romantik komedi filmler
Latte Kıvamında Romantik Komedi Filmleri
Yarına Tek Bilet Elle Çekim
YARINA TEK BİLET – Belki de Karşılaşmalar Tesadüf Değil Kaderdir
BİZ BÖYLEYİZ – Olsaydı Nasıl Olurdu?
Deli Bayramı
DELİ BAYRAMI – Kim Akıllı Kim Deli, Nasıl Ayırt Etmeli?
evlat oyunu
EVLAT – Her Şey Çok Zor
übü hep übü
ÜBÜ HEP ÜBÜ – Übülük Müessesesi Üzerine
yaşamaya dair
YAŞAMAYA DAİR – Yaşamayı Ciddiye Alacaksın
Copy link
Powered by Social Snap