(For my foreign followers, please go to select language section for google translate. On the top right side of the screen for desktop, Last line on the hamburger menu bar for mobile)
Sen Çal Kapımı bu bölümü yüzünde sırıtma ile seyreden sadece ben değilim değil mi sevgili okuyucu? Lütfen yazı altındaki yorum bölümüne ‘evet’ yaz, yalnız kalmak istemiyorum^^ Bölüm yazısına ekleyecek ne çok şey var: şarkıdan fal tutma – EdSer için yazılmış şarkı, kitaptan fal tutma- Küçük Prens, hasta Serkan ve ilgili hemşire Eda, Serkan’ın ‘gitme’ diyememesi ama gitmemesi için inanılmaz çaba göstermesi…
(For my foreign followers, please go to select language section for google translate. On the top right side of the screen for desktop, Last line on the hamburger menu bar for mobile)
Serkan Selin’in iki gün düşünme teklifine Eda’nın elini tutarak yanıt verdi. Anlayana bundan daha güzel yanıt olur mu? Eda’yı anlamak da zor. Bir insan ‘senin için nişanlımdan ayrılırım’ diyen eski sevgilisine yanıtı onun elini tutarak veren adamın neden ısrarla eski sevgilisine aşık olduğunu düşünür ki…
Üstelik yanıtına tepki de içten bir buse ile geldi. Serkan şaşkınlık ifadesini hatırlıyor musunuz?
“Neden beni öptün?”
“İkinizde aşırı gergindiniz. Ferit anlamasın diye dikkatini dağıtmak istedim.”
“Benim dikkatimi dağıttın.”
Zaten bölüm boyunca Serkan’ın Eda’ya olan ilgisini, sevgisini ‘ha söyledi, ha söyleyecek’ anı o kadar çoktu ki. Baktı söyleyemeyecek, işi bahane etti. Yeter ki Eda yakınında olsun. Üstelik Eda gitmesin çırpınışlarının en üst seviyeye ulaştığı Engin’den yardım istediği – kendi pozisyonunu teklif etmesini istedi ya ^^- bölümün en eğlenceli sahneleri arasına yerleşti benim gözümde… ki Engin’den kendi pozisyonunu bile teklif etmesini istedi.
Şarkılardan fal tutmayı sever misiniz? Ben çok severim. Serkan’ın falında çıkan şarkı da #EdSer için yazılmıştı… (Eğer falınızda çıkan şarkıyı hemcinsiniz söylüyorsanız siz söylüyor, karşı cins söylüyorsa size söyleniyordur, fala göre bu sözler Eda’dan Serkan’a geldi.)
Sen soylu kağan asilzade,
Ben çiçek açtım sadece.
Olur mu ki, ne dersin?
Sen de beni sever misin?
Bu arada Sen Çal Kapımı dizisinde çalan aynı isimle çalan şarkıyı dizide Pırıl olarak rol alan Başak Gümülcineoğlu seslendiriyor. Dinlemek için tıklayın:
Eda’nın anne babasının ölümünden Aytekin’in sorumlu olduğu ani ölüm sebeplerinin trafik kazası değil istinat duvarı yıkılması olduğunu öğrendiğim anda anlamıştım ama (bakınız yazısı) kriz yaratacak her çatışmanın tesadüfler üzerine kurulması epeyce can sıkıcı. Önce Serkan öğrenir, Eda’dan gizler demiştim. Eda’nın ailesi ile ilgili kısmı değil ama kazanın detaylarını ilk öğrenenin Ferit olacağını hatta bu bilgi ile Aytekin’i bir nevi tehdit edeceğini tahmin etmezdim.,
Serkan ile Eda’nın bu fotoğrafı çok güzel <3 Ama fotoğraf daha güzel senkronize yazılmış anılarla uykuya dalma sahnesiydi…
Ayfer Hala sözleşmenin detaylarını tam olarak anlamadı bence. “Ben sana yetemedim mi?” çok ağır bir travma. Sırf para için olduğuna yorduğu için annesinin önünde başını eğdi. Babaannenin de eli kolu uzun olmalı, baksanıza bir gün dolmadan numaradan burs organize ediverdi. Şimdiden düşünmeye başlayın, hafta sonu babaanneyi kim canlandırmalı anketi yapalım.
Travma demişken, Serkan’ın travmasını anlattığı baba-oğul dertleşme sahnesini de çok sevdim. Küçücük bir çocuğu abisini kaybetmesinin hemen ardından evinden, ailesinden, arkadaşlarından uzağa, aşırı disiplinli olduğunu tahmin ettiğim bir okula yatılı öğrenci olarak göndermek…Bu nedenle Serkan için ‘çok çalışkan olmak’, ‘kendi ayakları üzerinde durmak’ çok önemli. Duygusal eğilim ise kocaman bir zayıflık. Bu nedenle bir robot olmasına şaşmamak gerekir.
Aydan Hanım Serkan’ın duygularının o kadar iyi farkındaki… Veda konuşmasında “Yüzük sende kalsın, Serkan gördükçe seni hatırlamasın.” cümlesi de bunun kanıtı. Eda’yı giderek sevmeye başlasa da şimdiye kadar çoktan tarafını belli etti. Peki Eda ile Serkan’ı öğrenince tırnaklarını çıkartan bir kara kedi olacak mı dersiz?
Tam da bu nedenle Eda’ya değer verdiğini, onu mutlaka hayatında tutmak istediğini anlıyoruz ama dile gelmiyor sözcükler. Bu nedenle bölüm finalinde söyledikleri Serkan’ın analizini yapabileceğimiz cümleler: “Sürekli kafamdasın. Her bir düşüncemin içindesin. Beynimi ele geçirdin. Hayatımı ele geçirdin. Ben bıktım Eda!”
Eda’nın ona yol göstermesi ile ‘gitme’ demek aklına geldi. Eda Birini hayatında istiyorsan ona işler teklif etmek yerine çok basit bir şey yapabilirsin. ‘Gitme’, dersin” dedi ve o an olmasa da beklenen kelime birden fazla kez geldi ^^ Eda’nın son gecesinde Serkan’ın hastalığını öğrenip ona koşmasına kaç puan verelim? Aşık olan yapar. Kendindeyken dile gelemeyen sözcükler ateşin etkisiyle dökülüverdi ağzından: “Gitme Eda!”
Ve bölüm finali: “Gitme Eda! Sana deli gibi aşık oldum.”
“Abicim, yanlışlık oldu; hanımefendi benim nişanlım oluyor da…” Taksi şoförünün ancak hanımefendi isterse olur demesine de dikkat çekerim, ne malum kadının adamı istediği! Bu sahnede Serkan’ın kararlılığına alkış. Aşkından öyle emin ki – hatta karşılıklı olduğuna da emin. ‘Gitme’ demeye geldi… (Bence de Eda İtalya’ya şu an için gitmesin ama ileride bir gün, EdSer hikayesinin içinde hayallerini yaşayabilmesi için bir fırsat yaratılsın!’)
Eda’nın ısrarla anlamamakta direnmesi… “Ya ne istiyorsun sen benden hala… Ne konuşacaksın? Neden rahat bırakmıyorsun beni?” Serkan Eda’nın her hücresine yerleşmişken ondan uzaklaşmak istemesi mantıklıydı tabii. Bu oyunda en çok yorulan Eda oldu; Serkan’a olan hislerinden, halasına yalan söylemiş olmaktan, Aydan Hanım’dan, Selin’den ama en çok da Serkan bilmecesini çözmeye çalışmaktan…
Bölüm finali güzeldi güzel olmasına da; aklıma takılan bir konu var: Serkan Selin’i neden aradı? Zaman akışı olarak zaten uyumsuz ama hikaye olarak yanına gitse ne söyleyecekti? Onunla olamayacağını bildiği halde neden Selin’in hayatını mahvetti. Ferit de zavallım giymiş smokinini prova için Selin’i bekliyor. Müjdeler olsun; nur topu gibi bir kötü adamımız var. (Ferit’in kötü adam olmasını hiç istemezdim!)
Giderek saçma sapan bir hal alan Eda’nın okul ve burs konusunu, Serkan’ın Selin’e gitmek üzereyken şarkı ve Eda’nın ona yazdığı “Bana gözlerinle değil, yüreğinle bak” notu tetiklemesiyle Eda’nın konumunu eliyle koymuş gibi bulmasını hiç hesaba katmayalım dizinin büyüsü bozulmasın. Haftaya görüşmek üzere…
Sen Çal Kapımı reyting fırtına gibi geliyor. Total 8.82, AB 8.72 ve ABC’de 9.93 reytingle tüm gruplarda 1. olmuş. Tebrikler ^^
Tweetleriyle yazıya renk katan Merve ve Sena’ya teşekkürler
Sen Çal Kapımı dizi yorumları haftalık olarak okuma için tıklayın .
Spoilerlara kulak vermek lazım. Ya da resmi açıklama oldu da ben mi kaçırdım? Pamir Pekin Sen Çal Kapımı kadrosuna geliyormuş. Hoş gelir sefalar getirir kendisini pek severim de Eda’ya vurulmak için yaşça büyük değil mi? Ama günün sonunda; aşk yaş tanımaz! Eda’yı pas geçip kendisini hala ile tanıştırsak? Hem Sanırım dünyaca ünlü(!) peyzaj mimarı olarak katılacak. Eda adama mesleki olarak zaten hayran, Serkan’ın kıskançlıktan deliye dönmesi için bir üçgen yaratmak gerekiyor. Ne kadar fragmanlardaki gibi minnoş bir EdSer izleyebiliriz ki? (Bari bir bölümcük olsa…)
Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.