Sen Çal Kapımı için reyting kaygısı olmadan uyandığımız bir Pazar günü, ne güzel ^^ Yine de sezon finali reytinglerini yazalım; 22.45’de başlayan bir diziye göre oldukça yüksek; Total’de 1,98 reyting ve AB’de 1,88 reyting ile 26. ve ABC1’de 2,42 reyting ile 22. sırada. Sezon finali yorumu konuk yazar Sevil ‘in kaleminden. Yeni sezonda görüşmek üzere…
Maalesef bölüm ağzımda kekremsi bir tat bıraktı. Setteki covid vakalarından dolayı senaryoda değişikliğe gitmek zorunda olduklarının ve ellerinde olanla yetinmek zorunda kaldıklarının farkındayım; ama bize böyle yarım yamalak bir iş göstermek yerine direkt sezon arasına girebilirlerdi. Sıra dışı zamanlardan geçiyoruz ve herkesin esnek olması gereken bir dönemdeyiz; böyle bir zamanda her ne pahasına olursa olsun bölüm çekip yayınlamaya çalışmanın doğru olmadığını düşünüyorum.
Eda’nın yakın temastan kaçınmasını bir gece önce yaşadıklarına bağlaması bana mantıklı gelmedi. Zira bir gece önce yaşadıklarının yakın temasla ilgisi yoktu. Zaten “Temas yok” saçmalığı belli ki sadece EdSer için geçerliydi. Hangi nedenlerden dolayı temas ettirmekten kaçındıklarını bilmiyorum; ama bunu “temas yok” olayını vurgulamadan yapsalardı daha az göze batardı. Ayrıca o karavanı birden nasıl buldular? Karavanda yaşamakla ilgili konuştuktan daha iki dakika sonra şirketin önüne bir karavanla geldiler. Eda’yla Serkan’ın bir filmde oynaması fikrini sevdim aslında ve normal şartlar altında yazılıp çekilmiş olsaydı belki de eğlenceli sahneler ortaya çıkardı; ama yine bir kıskançlık hikayesine girmeye gerek yoktu. Ayrıca entrika peşinde koşan kadın karakterlere doymadık mı? Bence doyduk!
Bölümün en komik sahnesi, Serkan tam Eda’yı öpecekken yönetmenin “nice, kestik!” diye bağırması ve Eda’yla Serkan’ın buna verdiği tepki üzerine yönetmenin onu montajda yapıştıracağını söylemesiydi. Hipnoz sahnesinde de biraz gülmüş olabilirim – özellikle de Engin’in oyunu devam ettirmesine ve Pırıl’ın buna verdiği tepkiye.
Serkan’ın, Eda ile olan ilişkisinde bu kadar sorun yaşadıktan sonra ve ilişkileri bu aşamaya gelmişken hala Eda’dan bir şeyler saklaması ve Eda’ya yalan söylemesi hem çok saçma hem Eda’ya haksızlık hem de bencilce bir davranış. “Serkan emin olmadan kimseye bir şey söylemek istemiyor” gibi bir saçmalığı kabul etmiyorum; çünkü Eda herhangi biri değil. Yaşamının geri kalanını birlikte geçirmek istediği ve hayat arkadaşı olmasını istediği kişi. Eğer soru işaretlerini, şüphelerini ve tereddütlerini de onunla paylaşmayacaksan neden Eda’yla böyle bir yola giriyorsun? Güya iyi niyetle ve Eda’yı korumak için yapmış olsa da yine Eda yerine karar vermiş oluyor maalesef.
Bölümle ilgili yazacak olumlu bir şeyler bulamıyorum; ama kötü bir şeyler de yazmak istemiyorum; çünkü normal şartlarda yazılıp çekilmiş bir bölüm değildi. Normal şartlarda yazılıp çekilseydi on üzerinden ancak üç puan verebileceğim kalitede bir bölümdü. Verilen aranın diziye nasıl bir etkisi olacağını öngöremiyorum; ama umarım bütün ekip dinlenmiş ve yazılanların ve yazılacakların üzerine iyice düşünmüş olarak geri dönerler.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.