Sen Çal Kapımı 50. Bölümü Reyting sonuçları; Total’de 2,90 reytingle 2. AB’de 2,46 reytingle ve ABC1’de 3,04 reytingle 3.oldu. Bölüm yorumu, konuk yazar Sevil ‘in kaleminden. Keyifli Okumalar…
50.bölüm genel olarak fena değildi ve bir şekilde akıp gitti. Hatta yanlış anlaşılmalardan dolayı ortaya çıkan kargaşa yer yer eğlenceliydi; ama olay örgüsü çok saçmaydı. Biri yerleri paspaslar (çünkü olaylara katkısı çok önemli!), diğerinin eline ikili test randevusunun onayı geçer (o kağıt kime ait olduğu belli olmayan bir çantadan çıkar ve resmi belgelerde isim falan yazmaz!), öbürü başkasının çantasını karıştırır ve çantadan çıkan vitaminlerin depresyon ilacı olduğuna karar verir. Eda zaten bütün bölüm boyunca uyudu. Erdem deseniz, bende bıraktığı hissi tarif edecek kelime bulamıyorum. Evet, karmaşanın sebebi Erdem’di ve o olmasaydı bu sahneler de olmazdı belki; ama karakterin yazılış şekli çok rahatsız edici. Erdem’in olduğu sahneler tüylerimi diken diken ediyor. Hiç komik değil. Hele ki Kerem’in elinden kesme şeker yediği sahne çok ürperticiydi. Sanki romantik komedi değil de türü psikolojik gerilim olan bir dizi ya da filmden bir sahneydi. Fifi’ye ve Ceren’e kıyıp onları gönderdiler; ama nedense Erdem hala orada. Bölümde zaten Eda ve Serkan hariç herkes ve her şey vardı.
Sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az olan EdSer sahneleri de çok yüzeysel ve özensiz, hiçbir derinliği yok. Serkan’ın, Eda için ve Eda’yı düşünerek aldığı ve Eda’nın zevkine göre tasarlamaya çalıştığı eve Eda’nın tepkisi ‘yiaaahhh’dan, ‘hihi’ den öteye gidemedi, diyaloglar ruhsuzdu ve havada asılı kaldı. O zamankiyle bu zamanki duygu ve ilişki durumları farklı tabii; ama 11. bölümdeki ev sahnesiyle karşılaştırıyorum da 50. bölümdeki ne kadar boş geliyor. O sahnenin amacı neydi? Serkan’ın, Eda’nın evin bahçesini çok seveceğini düşünmesi mi? O zaman neden Eda’nın çocuk gibi bahçede kaybolmasını izlemedik? Serkan’ın çocuk odasını düşündüğünü göstermek mi? Eee daha dün öğrendi Eda’nın hamile olduğunu, ne zaman yaptırdı? Eğer çok önceden yaptırdıysa da çok saçma; çünkü doktoru Serkan’a çocuk sahibi olamayacağını söylemişti. Ayrıyken ile Eda’yı düşündüğünü göstermek mi? O sahnenin amacı her neyse hepsi yarım yamalaktı; çünkü perdeler daha önemli!
Serkan’ın hamileliğe verdiği tepki sadece duygusuz değil, aynı zamanda da Eda gittikten sonra arkasından verdiği tepki son derece itici ve saç baş yoldurtan cinstendi. “Serkan Bolat, harikasın! Müthişsin, Serkan Bolat!” ne demek ya?! Sanki topu orta sahadan ağlara göndermiş ve çok büyük bir şey başarmış gibi ne bu replikler? Bu repliklerin kadınların kaleminden çıktığına inanmakta güçlük çekiyorum.
Serkan kendisinden beklendiği gibi davranarak beni hiç şaşırtmadı ve davranışlarıyla sadece Eda’yı değil, beni de baydı. Serkan’ın hastalık hastası olduğunu biliyoruz tabii ki; ama pimpirikli ve Eda’nın üzerine titreyen Serkan yerine, saygısız ve kontrolcü bir Serkan vardı. Cahil olmasına rağmen her şeyi daha iyi bildiğini sanan ve çevresindekilere üstten bakan bir Serkan vardı. Güya Eda’nın hayatını kolaylaştırmak istiyordu ve eğer Eda kahve içmeyecekse başkası da içmeyecekti. Sırf kendisi oruç tutuyor diye herkesin oruçluymuş gibi davranmasını bekleyen bir insancık gibiydi ve terör estirdi. Böyle bir eşi düşmanıma bile dilemem.
Göz atmanızı öneririz: Sen Çal Kapımı Bölüm Yorumları