Sen Çal Kapımı 51. Bölümü Reyting sıralamasında 6. oldu. Reytingler ise Total’de 2,83, AB’de 2,27 reyting ve ABC1’de 2,78. Bölüm yorumu, konuk yazar Sevil ‘in kaleminden. Keyifli Okumalar…
Bu bölüm öğrendik ki Eda ile Serkan’ın ikinci çocuğu oğlan olacakmış. Eskiden olsa “Bir oğlumuz olacak” deyip çocuğu sahiplenirdim; ama Edser’le bağımı kopardığım için çocuğu da sahiplenemiyorum. Benim gönlümden geçen aslında kız çocuğuydu; çünkü Eda ile Serkan’a en çok kız çocuklarının yakışacağını düşünüyordum.
SEN ÇAL KAPIMI – EdSer Bebeği Kız mı Erkek mi? anketinin sonuçları da ERKEK’di.
Her ne kadar gönlümden geçen kız çocuğu olduysa da senaristlerin hem seyircinin isteğine cevap vermek isteyeceğini hem de bir erkek ve bir kız çocuğu yazarak mümkün olduğunca herkesi mutlu etmek isteyeceklerini tahmin etmiştim. Eda’nın, bebeğe Serkan’ın ölen abisinin adını vermeyi teklif etmesi güzel bir ayrıntıydı; ama Serkan’ın neden çekimser davrandığını anlamadım. Eğer belli bir sebebi varsa bunu daha iyi yansıtmaları gerekirdi. Eğer belli bir sebebi yoksa da Serkan’ın duygulanmasını ya da sevinmesini beklerdim.
Bebeğin cinsiyetini öğrenmek istememeyi kararlaştırmış olmalarına rağmen (Daha çok Eda istemişti; ama olsun!) Serkan’ın gizliden gizliye bebeğin cinsiyetini öğrenmeye çalışması ne kadar saçmaysa; Eda’nın Serkan ultrasonun fotoğrafını çekti diye Serkan’a çemkirmesi de bebeğin cinsiyetini bilmediğini söyleyen Serkan’a inanmaması da bir o kadar saçmaydı. “Bilmiyorum” dedi ya, bebeğin cinsiyetini bilmediğini daha nasıl anlatsın? Serkan’ın dediği gibi, Eda bir şeye taktı mı takıyor.
Serkan, ilk hamileliğinde Eda’nın yanında olamamıştı ve bu sefer hep yanında olup bu süreci birlikte yaşayacaktı. Eda’nın Kiraz’a hamileliğinde her şeyi kaçırmıştı ve bu sefer hiçbir şeyi kaçırmak istemiyordu; fakat Serkan bu sürecin bir parçası olup sürecinin tadını çıkarmak ve Eda’nın, hamileliği mümkün olduğunca rahat geçirmesini sağlamaya çalışmak yerine kayışı kopmuş biri gibi davrandı ve herkesi canından bezdirmek için elinden geleni yaptı. Halbuki Eda’nın dediği gibi kendini olayların akışına bırakabilen bir Serkan olsaydı bebeğin tekmesini de sinek kovalar gibi kovalamazdı. ‘Bir baba adayı nasıl davranmamalı’ nın ve ‘Bir anne adayı nasıl hayattan bezdirilir’in örneğini izledik. Güya çok dürüst olan ve son derece titiz olan Serkan, Eda’ya çalışamaz raporu versin diye doktoruna rüşvet vermiş. Bu durum Serkan’ın sözde dürüst karakteriyle nasıl örtüşüyor?
Yadigar Hanım’ın Aydan’a verdiği aile yadigarı yüzük kaybolunca ilk olarak hırsızlıktan şüphelenilmesi ve bu suçun maddi olarak dizide en fakir olan Kerem’in üzerine atılması son derece ucuzdu, klişenin en önde gideniydi ve senaristlerin yazarken kolaya kaçtıklarının bir göstergesiydi. Aydan Hanım, yüzüğü istemediği için atlara verseydi ya da dereye atsaydı inanın bana daha yaratıcı olurdu. Ayrıca, Kerem’i tanıdığını söyleyen Ayfer’in de omurgalı biri gibi davranıp Kerem’in yanında durmasını ve kararlı ve kendinden emin bir şekilde Kerem’i savunmasını beklerdim; önce kurtlarla aynı sofraya oturup sonra da Kerem’den özür dilemesini değil.
Sezonun ortasında olsaydık böyle bir bölüm sonuyla belki bir gerilim yaratılabilir ve seyircinin heyecanı diri tutulabilirdi; fakat dizinin bitmesine son bir bölüm kala böyle bir sözde dram gerçekten gerekli miydi? Hepimiz biliyoruz Eda’ya hiçbir şey olmayacağını. Bundan sonra Serkan’a Eda’yı sandalyeye bağlatırsınız.
Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.