Sen Çal Kapımı 36.bölümde EdSer kavuşur kavuşmaz ayrı düşmesi reytinglere de yansıdı. Total’de 3,78 reytingle 12., AB’de 4,28 reytingle 6.ve ABC1’de ise 4,61 reytingle 7. oldu. Bölüm yorumu konuk yazar Sevil ‘in kaleminden, keyifli okumalar ^^
Çok yorgunum, a dostlar! Ayrıca çok da üzgünüm; çünkü EdSer sahnelerinin benim gözümde hiçbir anlamı yoktu. Diyaloglar, sahneler son derece yüzeyseldi ve bir olmamışlık vardı. Senaristler sağ olsunlar; Eda ile Serkan’ı bol bol öpüştürdüler; ama konuyu çok yanlış anlamışlar. Sahnelerin duygusal derinliği olmadıktan sonra, Eda ile Serkan iletişim kuramadıktan sonra öpüştürmenin ne anlamı var?! Bu kadar badire atlatan ve birbirinden bu kadar uzak kalan bir çift nasıl olur da bir araya geldikten sonra oturup insan akıllı bu yaşadıkları hakkında iki kelime konuşmaz, aklım almıyor! Karaktere “Dün gece oturup bütün bunları konuştuk ya” dedirtmekle olmuyor. Bizim o konuşmanın şahidi olmamız lazımdı. Ayrıca dizinin ana çiftini bir araya getirdikten iki gün sonra ayırmak hangi aklın ürünü? Zaten birlikte geçirdikleri zaman diliminin yarısı da tartışmayla geçti. Büyük aşk dediniz, ben de size soruyorum: Hangi aşk?! Bu kadar büyük olduğunu iddia ettiğiniz aşk bir bebeği mi göğüsleyemeyecek? Bir çiftin, sorunları beraber de aşabileceği ve buradan bir sürü malzeme çıkabileceği hiç mi aklınıza gelmiyor?
Sevgili yapımcı aksini iddia etse de romantik komedi olarak başlayan dizide romantizm ve komedi hariç her şey var(dı). Türü romantik komedi olan işlerin bazı kırmızı çizgileri vardır bana kalırsa. Senaristler birer birer bütün bu kırmızı çizgileri aşıyorlar. Selin’in hamileliği de bu aşılan çizgilerden biri. Selin’in gerçekten hamile olup olmamasının ya da Serkan’la aralarında bir şey geçip geçmemiş olmasının hiçbir önemi yok. Böyle bir şeyin ima edilmesinin bile romantik komedilerin doğasına aykırı olduğunu düşünüyorum. Selin ve Serkan cinsel birliktelik yaşamış olabilirler ya da olmayabilirler; fakat romantik komedilerde ana çiftlerden birinin üçüncü kişilerle cinsel birliktelik yaşaması senaristlerle seyirci arasında yapılan gizli bir anlaşma gibidir. Herkes ne olduğunu bilir; fakat kimse bunu dile getirmez. Sevgili senaristler bu anlaşmayı bozdu!
Selin’in gerçekten hamile olup olmadığı konusunda herhangi bir ipucu verilmedi. Bir yandan önceki bölümlerde Selin’in kendini iyi hissetmediğini ve midesinin bulandığını duyduk. Diğer yandan da “Ben yaşadığım sürece siz mutlu olmayacaksınız.” diyen ve Eda ile Serkan’ı ayırmak için ant içmiş ve her türlü kötülüğü yapabilecek bir Selin var. Sağlık hukukunda hasta bilgilerinin gizliliği ve hasta mahremiyeti diye bir şey vardır. Hangi doktor böyle özel bilgiyi hastanın izni olmadan başka biriyle paylaşır? Eğer bu Deniz’le Selin’in planının bir parçası değilse çok büyük bir dikkatsizlik. Tabii ki Bige Önal’ın, babasının vefatından dolayı çekimlere katılamamış olmasına böyle bir çözüm bulmuş da olabilirler; fakat Deniz’in güya Eda’dan özür dilemek için şirkete gelmesi ve Eda şirkette olmamasına rağmen orada kalması kafamı kurcaladı. Zira telefon Deniz şirkete geldikten sonra geldi. O yüzden acaba bu işte Deniz’in bir parmağı olabilir mi diye düşündüm. Kaldı ki doktor neden Selin’i özel numarasından aramak yerine şirketteki numarasından arar?
Bir de bir şeyi çok merak ediyorum: Eda neden birden Melo’ya müziği açtırıp süper akrobatik Dirty Dancing zıplayışını yaptı? Neden Eda ve Serkan evde birden dans etmeye başladılar? Neden Eda ve Serkan şirkette birden tango yapmaya başladılar? Neden? Neden? Neden? Herhangi bir dayanağı olmayınca böyle sahneler sadece yapılmış olmak için yapılmış izlenimi veriyor ve kesinlikle hiçbir anlamı olmuyor.
Serkan karakterini nasıl bu kadar bozabildiniz? Bizim bildiğimiz Serkan bilek gücüyle sorunları çözmeye çalışmazdı ve ne geçen bölüm barda o kavgayı ederdi ne de Deniz’e o yumruğu atardı. Zaten herkesin önünde evlenme teklifi etmek de sadece bir erkeğin yapabileceği bir hareket. Zira farkında olmadan da olsa sırtını ata erkil topluma dayamıştır ve o toplumun verdiği öz güvenle kadının hayır diyeceği hiç aklına gelmez. Aklına gelse zaten herkesin içinde o teklifi etmez. Kapalı alan korkusu olan Eda kapalı bir alanda kilitli kalıyor ve Serkan’ın Eda’ya öyle bir anda dediği şey 20 saniye susması ve havadaki oksijeni tüketmemesi. Uçakta ve asansörde Eda’yı sakinleştirmeye çalışıp ona kendini rahat hissettirmeye çalışan ve Eda’yla empati kurabilen Serkan’a ne oldu?
Bu bölümle birlikte Selin’in hak ettiği muameleyi göreceğiyle ilgili tüm umutlarımı da kaybettim. Bırakın Serkan’ın gidip Selin’den hesap sormasını, neredeyse ayaklarına kapanıp ondan özür dileyecekti. Selin’in kalması için ısrar etmesi o kadar saçmaydı ki… Oldu olacak eline ayağına kelepçe bağla da bir yere kaçmasın, belki ileride sana lazım olur. Hatta bir an için kalması için hisselerini ona devredecek diye çok korktum. Eda’nın haklı tepkisine “sakin ol!” diye karşılık vermesi bende dizginlenemez bir Serkan’ı boğma isteği uyandırdı. Eda’ya Deniz için “O senin arkadaşın, nasıl böyle bir arkadaşın olabilir.” diye laf sokup alttan alttan “aslında her şey senin suçun” mesajı vermek yerine dönüp nasıl Selin gibi biriyle beraber oldum diye kendine bir sorsan nasıl olur, Serkan? Her şeyin sorumlusu o koruduğun ve dokunulmazlığı olan eski sevgilin olabilir mi acaba? Bir de Melo’ya “Sen de üstüme gelme” deyip mağduru oynamak neyin kafası?! Ya sabır!!!
Seyfi neden Deniz için Ayfer’e iki kere “Kaçmaya kalkarsa Ayfer Hanım bir şeyle vurur kafasına” dedi? Alex’in kafasına vuran Aydan değil miydi?
Eda Serkan’ın evlenme teklifine “evet” deseydi o çocuk babasız mı büyüyecekti? Mesela hem birinin babası hem çocuğun annesinden başka birinin eşi olunamıyor mu? Eda’nın cevabıyla ilgili karmaşık duygular içerisindeyim. Hem bu hamileliğin EdSer’in önünde engel olmasını istemiyorum hem de Eda’nın “hayır” cevabının yerinde olduğunu düşünüyorum. Sözde aşk için ya da aşk mücadelesi adı altında kadının kendinden ödün vermesini ve sürekli fedakarlık etmesini izlemekten yoruldum. Ortada beni rahatsız eden bir dengesizlik var. İşin kötü tarafı ne biliyor musunuz? Cevabı ne olursa olsun acı çeken yine Eda olacak. Dizide de olsa neden hep kadınlar acı çekiyor? Serkan’ın yaşananlardan ve sebep olduklarından dolayı doğru dürüst suçluluk duyduğunu ve kendini sorumlu hissettiğini bile göremedik. Mesela Serkan’ın düğün günü iş için Eda’yı ardında bırakıp bütün bunlara sebep oluşunun kendi vicdanıyla hesaplaşmasını izleyemedik. Hamilelik ve daha bunun gibi bir sürü saçma şey yerine bunları izlemeyi tercih ederdim; ama sakalımız yok, n’apalım?!
Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.