İzledim

SİYAH KALP – Bize Burada Hayat Yok mu?

Siyah Kalp 5. Bölümü ile ekran yolculuğuna devam ediyor.  Gözde‘ nin kaleminden bölüm analizi. Keyifli okumalar ^^
Geçtiğimiz bölümü Nihayet’in ikizlerin karşısına çıkıp gerçeği öğrendiğini söyleyip anneanneleriymiş gibi poz kesmesi ve ardından onlara sarılmasıyla noktalamıştık. Nihayet oyununu sürdürdü ve ikizlerin sevgiye aç olmalarından faydalandı. Maalesef her ikisini de söyledikleriyle etkilemeyi başardı. Nuh, Nihayet’e karşı daha temkinli bir duruş sergilese de ne yazık ki Melek özellikle hatıra bir yüzüğü hediye etmesiyle ona kandı. Ben Nihayet’in bu yüzüğü hediye ederken hem Melek’i kandırmayı hem de ileriye dönük başka planları olduğunu hissettim. Bölüm içinde Canan fark ettiğinde bir şey olmadı ancak yüzüğün Nihayet’e ait olduğunu bilen biri bunu fark ettiğinde bir hırsızlık suçlaması olabilir ya da yüzükle alakalı başka bir hikayenin kapısı açılabilir.
Bu Nuh ve Melek’in Sumru ile kaçıncı yüzleşmeleri yahu? Bir de her yüzleşme sonuçsuz kalıyor, benzer replikler tekrarlanıyor. Bence polisler gelmeseydi de Sumru onlara gerçeği yine anlatmayacaktı. Çünkü her cümlesinde aynı şeyi söyleyip duruyor, resmen ağzında benzer şeyler geveliyordu. Besbelli Sumru ikizlere bir süre daha gerçeği anlatamayacak, senarist bizi bu konuda süründürecek. Bari en azından flashback’lerle bizler gerçeği öğrenelim ve ikizlerin de bunu ne zaman öğreneceğini merakla bekleyelim, olmaz mı? Çünkü bu şekilde ben kendi adıma Sumru ile empati yapamıyorum. Aynı ikizler gibi ne yaşanmış olursa olsun benim de kabulüm ama ona olan duygularımda arafta kalmak istemiyorum. Eğer gerçekten ikizlere annelik yapmaya en ufak bir niyeti varsa bunu bize hissettirsin. Şu an tavırları çok dengesiz duruyor.
Sumru koskoca okumuş öğretmen olmuş kadınsın. Nasıl Nihayet seni bu kadar kolay manipüle edebiliyor? İkizlerin sana söylediklerine hiç mi inanmıyorsun da Nihayet’in onlar hakkındaki yorumlarına kanıyorsun? Hiç kimse amaçlı bir şekilde yangından birini kurtarmaz, bu zırvalığa inanmak da aptallığa giriyor artık. Canını tehlikeye attı adam, orada ölebilirdi de. İkizlerin beyaz yalanlar dışında Sumru’ya karşı oldukça açık oldukları çok net iken Sumru Nihayet’in söylediklerini bir kere de kendi akıl süzgecinden geçirse iyi olur.
“Biz bekliyoruz Sumru Hanım. Cümle aleme bu ikizler benim evlatlarım diyeceğin günü. Bağrına bizi doya doya basacağın günü bekliyoruz. İnatla.”
Açıkçası Nuh hapise girdiğinde Sumru beni büyük hayal kırıklığına uğrattı. Harika aradığı ve başına bir şey geldiği için Melek’i karakolda bırakıp otele koşturmasına bir şey demiyorum, tabii ki normal olarak önceliği şu anki çocukları. Bari bir açıklama yapsaydı ya da en azından sonradan Nuh’u ziyarete gitseydi. Şoförünü merak ediyor görüntüsü altında oğlunu bir kere görmeye gitmez mi insan? Ya Nuh gerçekten suçlu olsaydı ve hiç içeriden çıkamasaydı o zaman ne yapacaktı? Ömür boyu oğlunun yüzünü bir daha görmeyecek miydi? Nuh hapishaneden çıktıktan sonra gizlice odasına gelip onunla konuşmak asla görüşe gitmenin yerini tutmaz. Görüşe gitmedikten sonra odasına da gelmeseydi, konakta karşılaştıklarında bir “Geçmiş olsun.” derdi, olur biterdi.
Sizce Melek, annelerinin onları kabul etmeyeceğini düşündüğü için mi pes edip Aksu’ya dönmek istedi, yoksa Sevilay ve Cihan evleniyorlar diye mi? Bana sebep daha çok ikincisi gibi geliyor. Çünkü Melek Cihan’a kapılıverdi ve aşk duygusu intikam duygusunun önüne geçmeye başladı. Sumru’dan yana da bir annelik kırıntısı görmedikleri doğru ancak bu ihtimal gerçekleşse bile bu kadar çabuk olacağını kim söyledi? Demek ki Melek’in buraya gelirken beklentisi Sumru’nun yıllardır acı çeken, onları uzaktan uzağa gözleyen ve görür görmez bağrına basmaya hazır bir anne olmasıymış. İyi ki Nuh kararlı da Melek’in bu geri dönme isteğine olumlu dönüş yapmadı. Zaten daha çok intikam isteyen taraf Nuh olsa da o da annesinden en ufak bir sevgi kırıntısına aç. Sumru’dan en küçük adım gelse koşa koşa gidecek. Derdi sadece intikam olsaydı annesinin onu bağrına doya doya basmasın umurunda bile olmazdı… Şu an bunları yazarken bir kez daha Sumru’yu da hatta babaları olacak adamı da bu çocukları 27 senedir sevgisiz bıraktıkları için içimden her türlü küfürü ediyorum.
Nuh’un adam öldürmek suçundan içeriye alınması her iki çiftin ama en çok CihMel çiftinin birbirlerine daha fazla yakınlaşmasını sağladı. Melek kendini geri çekmek isterken aşka doğru koşmasına engel olamaz bir halde buldu. Hayatta en değerlisi yoktu, çaresizdi, yalnızdı ve Cihan her şeyi bir kenara bırakıp onun bu zor zamanında yanında olarak Melek’in kırmızı çizgilerini aşmayı başardı. Melek Cihan’a “Gel beni böyle sev, elimi tut, bana anlamlı sözler söyle, hayallerimi gerçekleştir” demedi ki. Cihan’ın içinden geldi ve Melek’e böyle davranmak istedi, hepsi bu. Aralarındaki yakınlık bir anda gelişti. Ben aşık olduğu kadın en dar gününde ondan yardım istediğinde var gücüyle ona yardım eden Cihan’dan razıyım. Başkası olsa belki çok önemli toplantının ortasında o telefona cevap vermeyip bunu toplantı sonrasına ertelerdi veya toplantısını yarım bırakıp yanına gitmezdi. Üstelik Cihan şirket bu kadar dardayken böyle davrandı, Melek için gözü hiçbir şeyi görmedi. Cihan için ailesi ne kadar önemliyse artık Melek de öyle. Samet bile bunu şıp diye anladı ve Melek’i evlilik zırvalığı için bir tehdit olarak görmeye başladı. Çünkü oğlunu iyi tanıyor, onu nereden manipüle edebileceğini de biliyor ancak şu an tüm planları tehlikede. Eğer ikizler kendiliğinden konaktan gitmezlerse Samet’in onları yollaması yakındır.
Ben aslında Cihan’a bu evliliği kabul ettiği, kendini para için kullandırdığı ve Sevilay gibi kurtulmak için bir yol aramadığı için kızıyordum. Bu devirde kaderine bu kadar çabuk razı gelmemeli bir insan, hele ki bayağı da zekiyse. Şükür sonunda o da kaderine karşı gelmeye başladı. Şirkete para kazandırmak için oldukça iyi fikirleri olan bir adamdan tam da beklediğim hamleleri yaptı. Ayrıca buradan anlıyoruz ki Cihan Melek’e Berlin’deki şirketi gözden çıkaracak kadar büyük bir aşk besliyor. Melek onu boşanacakları güne kadar bekleyecek olsa bile böyle hiçbir şey yapmadan durmak ona yakışmazdı. En azından evlilik gerçekleşirse “Çabaladı ama olmadı.” deriz.
Nuh ve Melek Kapadokya’ya ilk geldiklerinde balona binmek için fiyat sormuşlardı hatırlarsınız. Ne kadar pahalı olduğunu duyduklarında da özellikle Melek bir hayli üzülmüştü. Cihan’ın bunu hiç bilmeden Melek’e yaptığı sürpriz harikaydı, sevdiğinin hayalini gerçekleştirmiş oldu. Bu sahne o kadar güzeldi ki, adeta büyülendim. Sadece kamera açıları, manzara, Melek ve Cihan’ın birbirlerine bakışları değildi sahneyi güzel kılan. Sahneye eşlik eden şarı seçimi, Melek’in balona binmekten korkup verdiği tepkiler, sahne boyunca süren doğallıkları. Ayrıca yeni yönetmen Ali Balcı’nın gelişi sahnelerinde inanılmaz bir fark yaratmış. Konağın bahçesinde akşam buluştukları sahnenin kamera açıları, o yakın yüz detayları yine büyülü bir atmosfer yaratmıştı.
Bu bölümde SevNuh sahnelerine doyamadım. Nuh hapishane olduğunu için bu durum normal biliyorum ancak nikah öncesinde gizli bir buluşma yaşanabilirdi. Sevilay’ın hapishanede Nuh’u görmeye gitmesi çok büyük cesaret, sonuçta Kapadokya küçük yer. Aslında bu ziyaretten Sevilay’ın bu evlilik oyununu bozmak için bir adım atacağını anlamamız gerekirdi. Sevilay’ın Nuh’un suçsuz olduğuna bu kadar emin olması bana tuhaf gelmedi. Sonuçta Nuh, Berk meselesinde ona yardım etmek yerine bu durumundan faydalanabilir, Berk ile iş birliği yapabilirdi. “Sevilay evlenip Şansalan servetine konsun, biz yasak aşk yaşarız.” diye düşünüp ona Hikmet’in kalp krizi oyununu söylemeyebilirdi. Nuh bugüne kadar Sevilay’a hep dürüst davrandı.
Nuh ve Sevilay bugüne kadar birkaç defa birbirlerine sarılmışlardı ancak hiç bu kadar sahiplenici, bu kadar korkusuz bir sarılmaya denk gelmemiştik. Aralarındaki aşk bu sarılmayla, o gözlerdeki aşk dolu bakışlarla itiraf edilmiş oldu. İşte bazen böyle direkt “Seni seviyorum.” demeden, kelimelere dökmeden de insan sevdiğini anlatabiliyor. Unutmadan, şiir okuyan erkek karakterlere de ayrı bir zaafım vardır. SevNuh’un birbirlerine karşılıklı Firuğ’un bir şiirinden mısra okumaları çok etkileyiciydi, tadı damağımda kaldı desem yeridir. Lütfen Nuh’un Sevilay’a şiir okuduğu sahneleri daha çok görelim.
Nuh: “Bura mı ya gerçekten? Bura mı olacaktı yani?”
Sevilay: “Ne önemi var ki? Ben buradayım, sen buradasın… Bizi hatırla.”
Nuh: “Ne demiş Firuğ. Kuş ölümlüdür.”
“Sevilay: Sen uçmayı hatırla.”
Hikmet’in Sevilay ve Nuh arasındaki çekimi fark etmesi çok kötü oldu ya. Onlar da yani herkesin içinde ne diye kendilerini kaybedip uzun uzun bakışıyorlar? Biraz dikkatli olsalar ya… Keşke aşk böyle insana aklını kaybettirmese. ^^ Hikmet şimdi inadına Sevilay’ı Cihan ile evlendirmeye daha fazla takacak, bu yolda daha da çirkinleşecek. Kendisi fakir bir seyisle evlendiği için pişman olmuş, aynı şeyi Sevilay yaşasın hiç ister mi? Kocası yüzünden para içindeki rahat hayatından olmuş, tekrar bu hayatı bulmuşken Nuh için kaybetmek ister mi? O yüzden bu çiftin Hikmet’ten daha çok çekeceği var.
Geçtiğimiz hafta Hikmet’in miras için neden Şansalar’a ihtiyacı olduğu konusunda bazı fikirler belirtmiştim. Bölümde buna yer verilmesi kafamızdaki soru işaretlerinin kalkması açısından iyi oldu. Samet de benim gibi Sevilay’ın Hikmet’i sırtında taşımayacağını düşünüyor. Sevilay’ın ağabeyleri olduğuna göre Hikmet’in tek başına onlarla miras mücadelesi yapamayacağı da doğru. Ancak Samet ve Cihan bu konuda onlara evlilik olmasa da neden destek olmasınlar ki? Sevilay üvey yeğen diye mi? Çok saçma…
Dizi başladığından beri Melek ve Sevilay’ın dost olmalarını o kadar çok istiyordum ki. Kötü bir olay vesile olsa da sonunda dileğim gerçekleşti. Dizilerimizde iki kadının dostluğundan çok birbirinin arkasından kuyu kazmasına tanık olduğumuz için bu ikili bana o kadar iyi geldi ki. Kalbimi sımsıcak bir his kapladı. Bu iki genç kadının aşkları için el ele mücadele etmelerini çok isterim. Her ikisi de aşkta aynı zorluğun içinde olacaklar, birbirlerinin arkasını kolladıklarını, başlarına gelebilecek sıkıntılarda önden haber vermeleri gibi şeyler görmeliyiz.
Nuh’un ikiz olmalarına rağmen içgüdüsel olarak Melek’in ağabeyiymiş gibi onu korumacı tavırlarına bayılıyorum ya. Galiba bu erkek olmanın getirdiği bir şey, küçük kardeş de olsa böyle oluyor. Nasıl da istemsizce Cihan’ı kardeşinden kıskanıyor. ^^ Adam yardım ediyor, bizimki neden onun yardım ettiğinin derdinde. Ayrıca ne olmuş kendisi de Sevilay’a abayı yakmış, Melek’e biri abayı yakamaz mı? Ayrıca kıskançlığını sonra yapsın, Cihan’ın bulduğu avukat olmasaydı Nihayet sağ olsun aylarca orada kalırdı… İyi ki Nihayet avukat göndermekte geç kaldı.
Sevilay ve Cihan’ın aralarında asla bir şey olamayacağı, aksine tam bir kuzen ilişkileri olduğunu bu bölümde iyice vurgulandı. Birbirlerinin kalplerindeki kişileri öğrenip onlar hakkında bu kadar rahat konuşabilmeleri, Cihan’ın, Sevilay’ın Nuh’u ziyaret ettiğini öğrendiğinde o tipik kuzenlere has sırıtışı, Sevilay’ın onları uzaktan gözlerinden kalpler çıkarak seyretmesi gibi sahneler boşa yazılmadı. Belki birbirlerinin kalplerinin dolu olduğunu bilmeseler ikisi de anlaşmalı evlilik oyununa devam edip kaderlerine boyun eğerlerdi. Ancak şimdi sadece kendinleri için değil karşı taraf için de bir şeyler yapacak olduklarını bildiklerinden kaderlerine karşı çıkma cesaretleri katmerlendi.
Hikmet’in Tahsin’e aile sırlarını anlatması çok ama çok iyi oldu. Tahsin, Samet’in kanser yalanını boşuna öğrenmiş olamaz. Bunu mutlaka ya Nuh ile ya da Cihan ile paylaşmalı. Bizi bu evlilik saçmalığından bu gerçek kurtarır. Çünkü Cihan’ın böyle bir yalan karşısında tepkisiz kalması imkansız. Tahsin’in Nuh’un hapishanede olduğunu öğrenmemiş olması bana çok saçma geldi. Diyelim olay Kapadokya’da yayılmadı, Tahsin Nuh’u merak edip biraz adamlarına araştırtsa bu bilgiye ulaşırdı. Nuh’un durumu CihMel’e hizmet ettiği için böyle yazılmış olduğunu düşünüyorum. Hikmet’in Tahsin’in peşinden koşmayı bırakma kararına ben çok sevindim. Gurursuz kadın karaktere hele ki bu yaşta hiç tahammülüm yok. Zaten eğer gerçekten kardeşlerse bu hikayeyi bu şekilde kapatmak da en doğrusu. Fragmanda Sumru ile Tahsin’in tanışmasına yer verilmişti, bu boşuna olmamalı.
Cihan’ın Bünyamin’in Sevilay hakkında çıkardığı dedikoduları duyup onu dövmesi çok mu gerekliydi? Bu sahneyle senarist ne amaçladı? Ben Cihan’ı iyi tanıyıp onun bunu neden yaptığını çok iyi biliyorum. Ama seyircilerden bunu yanlış yorumlayan olacağını senarist gayet iyi bilmiyor mu da neden sosyal medyaya oynuyor? Kendisinin acilen bu yolu bırakması ve net olması gerekli. Artık kimsenin net olmayan senaryolara tahammülü yok. Cihan daha önce de yazdığım gibi ailesinin tüm fertlerine karşı korumacı bir karakter ve şu anda da Şansalan ailesinin başı konumunda, şirketleri o yönetiyor. Haliyle Sevilay’a gelen bu laflar sadece Sevilay’a değil ailesinin adına da gelmiş oluyor. O yüzden de Cihan öfkelenmekte haklı. Bir de önceki bölümlerde de yaşadık öfkelenince kontrolsüzleşebiliyor, o yüzden de Bünyamin’i döverken kontrolden çıktı. Yani bu davranışının altında Sevilay’ı kıskanmak asla yok, olamaz da zaten. Yahu adam Sevilay ile Nuh hakkında konuştu, kendisinin de Melek’e olan hislerini gizlemedi. Hem Melek’i sevip hem de Sevilay’ı kıskanmıyor yani. ^^
Bünyamin’in konakta kalıp kalmayacağı kararının Sevilay’a bırakılması en doğrusuydu. Burada Sevilay’ın çıkışı da çok yerindeydi. Bu ne böyle kızın hayatındaki bütün kararları başkaları alıyor, kızın duygularını, düşüncelerini zerre önemseyen yok. Sevilay’ın özellikle Hikmet’e bu kadar prangalı olması hiç hoşuma gitmiyor. Zincirlerini kırmasını, sadece kendi dilediği gibi yaşamasını dört gözle çekiyorum. Bu da sanırım öz babasını öğrendiğinde olacak. Sevilay’ın yerinde olsam ben de büyüklük eder Bünyamin’in kalması yönünde bir karar verirdim. Hem Bünyamin’i yakınca Canan’ı da yakmış olacak, onun ne suçu var?
Rica ediyorum Harika’nın sahneleri yerine daha çok Esat sahneleri seyredelim. İlk bölümdeki kadar çok olmasın ama böyle ucundan koklatır gibi de olmasın. Örneğin Esma Esat’a yanık ama o cephede hiç ilerleme olmuyor. Bari Esat kızın hislerini fark etsin.
Bölüm Sevilay ve Cihan’ın nikah töreniyle son buldu. Oh be sonunda biri bu saçmalığa son verdi. Sevilay’ın sadece Nuh’u sevdiği için değil, arkasından çevrilen dolaplar nedeniyle de “Hayır.” dediğini düşünüyorum. Çünkü özellikle annesinin yüzüne baka baka memura cevap verdi. O esnada Cihan’ın yüzüne koptum ya. Nasıl da zafer kazanmış komutan edasıyla Melek’e bakıyordu. İçinde mutluluktan kelebekler uçuşmadıysa ben de bir şey bilmiyorum. Umarım bu evlilik konusunu artık kapatmışızdır. Çünkü odakta olmasından çok sıkıldım. Ben Sumru ve ikizlerin intikamını, belki anne ve çocuk ilişkisi kurmalarını, iki tatlı çiftimizi seyretmek istiyorum. Eğer Sevilay ve Cihan’ı evlendirecek, bu evliliği gündemde tutmayacak, 6 aylık anlaşmayı vurgulayarak bir yol alacaksanız ona da tamam ama yeter ki odaktan çıkartın.
Siyah Kalp bana göre bu hafta bugüne kadarki en iyi bölümüyle ekrandaydı. Temposu olsun, heyecanı olsun, çekimleri olsun, duygusu olsun her şey yerli yerindeydi. Kendi adıma ekran başından memnun kalktığımı söyleyebilirim. Yeni bölüm fragmanlarını da çok beğendim. Kaos, entrika, aşk, aksiyon her şey var. Perşembeyi dört gözle bekliyorum.
 Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Peki siz bu bölümü nasıl buldunuz?

Göz atmanızı öneririz: Siyah Kalp Bölüm Yorumları

 

Noel Pazarları
AVRUPA – En Güzel Noel Pazarları
sığacık ada masalı
SIĞACIK SEFERİHİSAR – Ada Masalı’nın Çekildiği Yer, Nam-ı Diğer Kırlangıç Adası
Alaçatı Tatil
ALAÇATI – Sanki Ege’de bir Vaha
gezdim gördüm san diego
AMERİKA – San Diego
Mekanlar Tarifler
Sütlü Tatlı
Yılbaşında Yapabileceğiniz 5 Şahane Sütlü Tatlı
LONDRA – Londra’da Öğleden Sonra Çayı
künefe
Bir Değil İki Değil Çok Çeşitli Künefe
BRIDGERTONE
BRIDGERTONE – Gölge Oyunları
BRIDGERTONE – Dearest Gentle Reader
Şimdiki Aklım Olsaydı (Si lo Hubiera Sabido)
ŞİMDİKİ AKLIM OLSAYDI (Si lo Hubiera Sabido) – Ne Dilediğine Dikkat Et!
Poldark
POLDARK – Korkunun, Umutsuzluğun ve Sevginin Derinliklerinde
bergen
BERGEN – Bir Tek Şarkı Söylerken Utanmadım Ben
romantik komedi filmler
Latte Kıvamında Romantik Komedi Filmleri
Yarına Tek Bilet Elle Çekim
YARINA TEK BİLET – Belki de Karşılaşmalar Tesadüf Değil Kaderdir
BİZ BÖYLEYİZ – Olsaydı Nasıl Olurdu?
Deli Bayramı
DELİ BAYRAMI – Kim Akıllı Kim Deli, Nasıl Ayırt Etmeli?
evlat oyunu
EVLAT – Her Şey Çok Zor
übü hep übü
ÜBÜ HEP ÜBÜ – Übülük Müessesesi Üzerine
yaşamaya dair
YAŞAMAYA DAİR – Yaşamayı Ciddiye Alacaksın
Copy link
Powered by Social Snap