Sonuna kadar hak edilmiş bir reyting, Son Yaz 20. bölümü reytingleri yükselişte Total’de 4,82 reyting ile 4., AB’de 5,30 reyting ve ABC1’de 5,63 reyting ile 2. sırada…Bölüm yorumu Elma Şekeri‘nden…
Bir söz vardır; “Büyük sözü dinle” diye… Bu sözü söyleyen tam da Akgün için söylemiş. Baban “uzak dur” dedi, dinlemedin. Selim Savcın “babanı dinle, bu çocuktan sana abi olmaz” dedi, hiç takmadın. Al işte kaç kişinin hayatını “abi de abi” diye yangın yerine döndürdün. Yağmur, Kaan, Selçuk Taşkın ve pek tabii Canan Yenge, Selim Savcı, Serap hatta Fatih… Bundan sonra kaza geçiren Yağmur için deli deli hareketler yapmanın, saçma asabiyetlerin, yok “böyle duramamlar”ın, #çaresizim durumlarının, hesap kesmelerin, raconların hiç kıymeti yok. Deli deli bağırmaktan bir ara sesin kısıldı yahu! Kime, neye bağırıyorsan…
Beni bilen bilir, Akgün-Yağmur ikilisi hayranı yani #Akmur‘cuyum ama bu bölümde Akgün’ün dizginlenemez tavırları, Selim Savcı gibi hem zeki hem de yüksek öngörülü bir adam varken yaptıkları yemin ile beni çileden çıkardı.
Hele bir de Selim Savcı; Yağmur ile Kaan’ın kazasını kimin yaptırdığına mı konsantre olsun, açığa alınmasına mı odaklansın, kızının durumuna mı üzülsün kırk parçaya bölündü ama kimsenin aklına “bu arabaya müdahale olmuş, bilerek kaza yaptırtılmış şu Yağmur’un da Kaan’ın da başını boş bırakmayalım” demek gelmedi.
Zaten set ekibi; bildiğin bir oteli hastaneye çevirmiş yerler halı, odalar bildiğin resort; hastane sahnelerinde gülesim geldi. Bir de üzerine Akgün’ün Selim Savcı’dan habersiz aksiyonları… Koskoca Selim Savcı’nın kızı kaçırılmış, hayatı tehlikede, sen ondan daha fazla düşünecek ve daha akıllıca bir yöntem bulacaksın değil mi Akgün. Şaka…!
Ne oldu, ne oldu Akgün Efendi?! Selim Savcı’dan habersiz aldın babanı güya akıl danışıp, Yağmur’u kurtarmak için fikir, yöntem alacakmış. Biz içten içe anlamadık mı, babanı verip Yağmur’u almak istediğini… Selçuk Taşkın gibi bir adam istemesen bile böyle bir durumda önce kendini öne sürer ve Yağmur’u kurtarmak için canını feda eder. Ancak Yağmur’a da helal olsun. Kendini kaçıran Gökhan’a o yaralı haliyle nasıl tekmeler çaktı öyle… Bir de yaralı olmasa Gökhan’ı bildiğin pert edecekti ama ne yazık ki kaçışı uzun sürmedi döndü yine esir tutulduğu mekana…
Yağmur demişken; hastanede ayılırken hayal kurması bir de kurduğu hayali canlandırması o kadar kötü olayın arasında iyi güldürdü. Bir de “Sevgilim, aşkım , Akgün” diye Selim Savcı’nın yanında… Cık, cık, cık Selim Savcı’nın bünyesi bu kadarını da kaldırmaz yazıktır adama… Akgün’ün Yağmur sayıklarken Selim Savcı’lı hastane odasından kıyıdan kıyıdan bildiğin tüymesi de süper hareketti!
Hastane sahnelerinde, baştan beri kendisine gıcık olsam da şu Fatih’e karşı bir sempati oluşturma anları yapmışlar gibi geldi bana. Siz ne dersiniz? Sanki Serap ve Kaan ile bir aile kurmaya evirtilecek bir rol yazılmaya başlamış gibi… Bakalım hayırlısı. Bu arada Metin ile Emel’in yakınlaşması ne zaman oldu ben kaçırdım, bilen bana da söylesin. Biber gazıyla Metin’i kurtarmaya çalışma aksiyonu için Emel’i ayrıca tebrik ederim. Ebeveyn sahneleri arasında bu bölüm iyilerdendiniz.
Eeee Yağmur kaza yapıp, kazaya neden olan da Akgün efendinin abisi Gökhan olunca; Soner ve Naz ikilisine zaman kalsa şaşardım. Ki tam da öyle oldu. Hatta o kadar enteresan ki; birbirinden hiç ayrılmayan kuziler hastane odasında neredeyse bir araya gelmediler bile… İnsanın kuzeni böyle bir kaza geçirmiş, ameliyat olmuş ama hemen odaya alıp hooop katı yemeğe başlamışlar olsun canım…
Hadi onları görmezden geldik de kuzeni, yeğeni bırakıp evlere dağılmak da neyin nesi?!
Naz bu bölüm düzgün yüzünü göstermedi ama Soner’ciğim yine kardeşliğini gösterdi. Akgün’e rağmen Selim Savcı’yı takip etmeler, Akgün’e yardıma gelmeler, Selçuk Taşkın kaçırılırken çatışmada gözünü kırpmadan Akgün’ün peşinden mermilere kafa atmalar… Yine iyiydin küçük adam…
Soner demişken bu sefer Naz diyemeyeceğim ama benim gevşek ağızlı, buçuk Eray’ın yine gıcık olarak başladığı bölümde yaşanan kaza sonrası bir işe yaramak için her şeyi geride bırakıp 2.5 olmaya gelmesine 10 puanı bu sefer verdim! Şu dizide Eray’a da onunla iyi bir ikili olacak kız arkadaş bulsak da bu 2.5’lar; yani Akgün, Soner ve buçuk Eray yine sahalara birlikte dönse. Bakalım yeni sezonda belki. Ne dersiniz senaristlerimiz?
Bu bölüm sezon finaline yaklaştığımızı sonuna kadar iyi hissettik. Selçuk Taşkın bildiğin ölüme gitti. Ama CananYenge’mizin hareketine de değinmeden bölümü sonlandırmak istemem. Çünkü aslında Akgün’e verilmesi gereken dersi de kendi başına iş yapıp, gereksiz kahramanlıklarla başkalarının başına iş açanlara da cevabı o yapıştırdı.
Kadının kızı kaçırılmış, babası koskoca Selim Savcı gibi bir adam ve Akgün Efendi hala kafasına göre takılırken “Yağmur’u ben doğurdum. Onunla ilgili tek söz hakkı benim” diye raconu kesti.
Hadi bakalım Akgün Efendi; yine fevri davrandın, düşünmeden hareket ettin ve verdin babanı aldın Yağmur’u ama bakalım hayat sana daha cezalar kesecek?!
Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.