Arjantin yapımı Tanrının Gazabı (La Ira de Dios– 2022), Netflix’te yeni gösterime giren filmlerden. Kategori olarak Drama ve gerilim olarak etiketlenmiş, benim değerlendirmeme göre gerilim çok belirgin değil.
Film The Book of Murder uyarlaması. Film sevdiklerinin trajik ölümlerinde, eski patronu olan ünlü bir yazarın parmağı olduğuna inanan Luciana’nın gerçeği ortaya çıkarmak için bir gazeteciden yardım istemesiyle başlıyor.
Filmin yönetmen koltuğunda Sebastian Schindel var. Senaryosu ise Pablo Del Teso, Sebastian Schindel ve Guillermo Martinez kaleme almış. Tanrı’nın Gazabı oyuncu kadrosunda Diego Peretti, Juan Minujín, Macarena Achaga, Mónica Antonópulos, Guillermo Arengo, Romina Pinto, Pedro Merlo, Santiago Achaga, Ornela D’elia ve Juanita Reale gibi isimler yer alıyor.
Sevdiklerinin trajik ölümlerinde, eski patronu olan ünlü bir romancının parmağı olduğuna inanan Luciana gerçeği ortaya çıkarmak için bir gazeteciden yardım ister.
Çocuklu genç bir çift bir kriz yaşıyor ve ilişki sorunlarını çözmek için tüm örnekleri tüketmiş görünüyorlar. Son bir çözüm olarak ise birbirleriyle yaptıkları liyakate göre puan toplayan veya çıkaran bir uygulama kullanmaya karar verirler. İlk başta, her şey mükemmel çalışıyor gibi görünüyor, ancak puan biriktirme ve bağımsızlık kazanma takıntısı hayatlarının tamamen kontrolden çıkmasına neden olacak.
Luciana, Kloster adlı yazarın evinde yazılarını dikte etmek ile görevli bir genç kadın. Kloster’ın cinsel istismarı ile işten ayrılıp, şikayet etmesi hem yazarın hem Luciana’nın hayatını alt üst ediyor. Genç kızın aile bireylerinin birer birer ölmesi Luciana için bu ölümlerin ardında ince bir intikam planını hay ta geçiren yazarın olduğuna işaret oluyor. Luciana’nın ailesinin gizemli(!) ölümlerine kasvetli ve gergin bir sinematografik bir atmosfer eşlik ediyor.
Filmin ana karakterleri Luciana, Esteban ve Kloster’ı canlandırlan üç oyuncunun da performansı oldukça iyi. Özellikle de Kloster’ı canlandıran Diego Peretti, Al Pacino’yı andırması ile daha çok dikkatimi çekti ^^
Kloster gerçekten acımasız, manipülatif bir katil mi yoksa tüm bu yaşananlar Luciana’nın zihninin bir oyunu mu merak unsurunun aktif olduğu senaryo izleyicinin ilgisini canlı kılıyor. Her bir ölümde “Acaba bu bir intikam mı, yoksa Luciana’nın (sözde) suçuna karşı Tanrı’nın gazabı mı?” diye soruyorsunuz. Kısasa Kısas!
Cinsel taciz elbette kabul edilemez ama Luciana’nın -biraz da annesinin yönlendirmesi ile- yazara açtığı davayı ilk öğrenen kişinin yazarın geçirdiği kazanın ardından baleyi bırakmak zorunda kalan ve bunun travması ile psikolojik sorunlar ile boğuşan eşi olması, bu bilgi ile kırılgan yapısının ortaya çıkması ve kendine hakim olamadığı için küçük kızının ölümüne neden olma ve ardından intiharı yazar açısından bakıldığında fitili ateşleyen kıvılcım oluyor.
Yazar eşinin geçirdiği kazayı anlatırken intikama bakış açısını çok net açıklıyor. Bir kez de size soralım: Dikkatsiz bir sürücünün sebep olduğu kaza sonucu eşi kaval kemiğinin kırılması ile baleye veda etmek zorunda kaldıysa; kısasa kısas olarak sürücünün sadece kaval kemiğinin kırılması yeterli midir yoksa onun da kariyeri aynı eşinde olduğu gibi bitmeli midir?
Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.