Teşkilat 9. bölümü bu hafta da zirvede. Total’de 11,16 reyting, AB’de 13,51 reyting ve ABC1’de 13,30 reytingle gün birincisi oldu. Bölüm değerlendirme yazısı konuk yazar Elma Şekeri’nden… Keyifli okumalar…
Bu bölüm yine Serdar ve Zehra’nın şovuyla başladı desek yeridir. O Zehra’nın uçaktan iniş ile başlayan ve pasaport kontrolünden çıkana kadar ki performansına bu sefer bayıldım. Geçen haftaki bayık bayık hallerini üzerinden atmış bir coşku gelmiş sanki Zehra’ya… Serdar’ın çapkın iş insanı halleri de cuk oturmuş üzerine… Hele zaman kazanmak için pasaport kontrolü sırasında yaptıkları muhabbette havalimanı görevlisinden önce ben “Susun da gidin odanıza, yoksa tutuklatacaksınız kendinizi” diyesim geldi.
Tam da burada yine gözüme takılan bir konuya değinmezsem çatlarım. Bizim dizilerimizde İngilizi, Yunanı, Almanı neden Türkçe konuşuyor hatta kendini yabancı bir iş insanı olarak tanıtan Serdar’ın akıcı şekilde Türkçe konuşmasına kimse hiççç mi hiççç takılmıyor. “Sen diziyi rahat izle diye” yorum yapanlar çıkabilir ama yabancı dil konuşmasının gerektiği zamanlarda kahramanımızın yabancı dildeki konuşması üzerine seslendirme yapılsa daha inandırıcı olmaz mı a dostlar…
Bir de siz ajan değil misiniz, her şeyiniz dijital bilgileri not kağıdıyla başkana ya da birbirinize iletmek nedir ya…
Neyse bunlara çok takılmadan dizinin bazen geri planda kalıyormuş gibi olan ama yaptığı hareketlerle başarı grafiği yükselen Pınar’a bir selam çakmaya… Yine koştu, kovaladı, kılık değiştirdi, ayar verdi, Gürcan’ın kafasını karıştırdı daha neler neler… Hele Hakkı Dayı ve Hulki ile peşlerindeki adamı yakalamak için verdiği çaba gerçekten takdire şayandı. O ne koşmaktır öyle… Bildiğin adamı tek başına paketledi bizimkilere teslim etti.
Bir Soğuk Çay Meselesi
Bu bölümün kapak sahnesi ise yine Gürcan’a kısmet oldu. Pınar’ın kendisine “yürüdüğüne” kendini iyiden iyiye inandıran Gürcan’ın Pınar’ın aldığı soğuk çayın sorgu odasında peşindeki adamı konuşturmak için yalancı iğne olarak kullandığını öğrendikten sonra beynindeki “trinkkk” sesini hayal etmek oldukça keyifliydi. Ama olacak olacak bu ikili arasında bir şeyler, ha gayret senarist…
Gürcan’ın bu hallerine güldük ama merak ettiğimiz annesi ve ailesine dair geçmişteki sırların kapısını araladığı sahnede kalbimize taş oturmadı değil hani… Hele bir de geçen hafta muhteşem bir performansa imza atan Uzay’ın baba olma konusundaki ikilemi ve içine düştüğü halleri de dahil olunca bu bölümün duygu dozu bir ara zirve yaptı!
Bu arada farkındaysanız Ceren’e oldukça gıcık olan ben, kaç satır oldu hala ona saydırmadım. Ki bu saydırmayacağım anlamına gelmiyor. Tamam anladık karşı tarafın ajanısın da nasıl kötülük sever bir tip çıktın sen ya… Sırf Serdar’ın çevresindekileri açığa çıkartmak ve istihbaratı yenilgiye uğratmak için Uzay’ın hamile karısına kafayı takmak nedir ya?! “Bir de Serdar ile olmaya dayanamıyormuş da bu işten ne zaman kurtulacakmış da”. Mış mış da mış… Biz de sana çok meraklıydık sanki.
Karşı taraf demişken bu Fadi’nin sevgilisi Leyal, gördüğü aşağılamalara dayanamayıp Türkiye tarafına çalışmaya başlar mı hatta arka planda çalışmaya başlamış bile olabilir mi? Aklımda deli sorular…
Gelelim finale… Yerli MacGyver’mız şimdi böyle diyorum ama yaşımız da ortaya çıkmış oldu; neyse yerli MacGyver’mız Serdar’ın uçak da kullandığını gördük. Tam bakalım daha neler yapabiliyor derken ilaçlama uçağının havadaki arka planlarının basitliği gözlerimi yaktı baştan söyleyeyim… Bu kadar aksiyonlu bir dizinin arka planları öyle olur mu diye saydırasım var ama Türk F16’ları ve kahraman pilotlarımızla yapılan final o kadar duygulandırdı ki beni bu sefer onlara saygımdan susuyorum. Havada “Memlekete hoş geldiniz” lafını duymak gibisi emin olun yok. Bir selam da kahraman Türk pilotlarına olsun o zaman… Kalın sağlıcakla…