Her şey bu tweet ile başladı. Canan’ın önerilerini zaten her zaman sevmişimdir. Tweet zincirinden de görebilirsiniz, ilk tepkim “Ne, Michael Douglas mı?” oldu ve listeme aldım.
Oyuncu koçu Sandy Kominsky ve en yakın dostu Norman Newlander yaşlanmanın inişli çıkışlı yollarında ilerlerken birbirlerinin hayatında kahkahanın eksik olmamasını sağlar.
Dizinin çatısını sevdiği kadını kaybetmenin acısıyla baş etmeye çalışan Norman ile akademisindeki öğrencilerine oyunculuk konusunda yol gösterirken kendi hayatında çeşitli sorunlarla boğuşan Sandy’nin maceraları oluşturuyor.
İzleme listeme aldım almasına ama alırken pek ‘minnoş’ bir dizi olarak kodlamıştım ta ki ilk bölümü bitirene kadar… Norman’ın hayat arkadaşı Eeileen’in vedası ağlattı, hem de çok… Bu nedenle epey zaman ara verdim izlemeye… Gözyaşlarım bana kalsın…
Geçtiğimiz günlerde yeniden başladım ve 25’er dakikalık 7 bölüm su gibi akıp gitti… Oldukça sürükleyici, hikayenin ilerleyişi o kadar hayatın akışı gibi ki… Üzüntüler, endişeler, mutluluklar öyle gerçek ki… Üstelik ilk bölüm haricinde ağlatmadı da ^^ Hikayenin yanı sıra diyaloglar da çok gerçek… Dizi yaşamın hem güldüren hem de hüzünlendiren taraflarını iç ısıtan hikâyesiyle ve ince esprileriyle izleyiciye aktarıyor…
Sürprizlerini de ayrıca sevdim. Jan Reno – kendi ; Dany de Vito ise Sandy’nin üroloğu karakterlerine can verdi.
Alan Arkin’in canlandırdığı Norman’da kendimi gördüm… Norman ile Sandy’nin durup durup didişmeleri ama günün sonunda dostluklarının kazanması öyle güzeldi ki… Bu dizinin ne yaşanırsa yaşansın bazı dostluklar asla eskimeyeceğini göstermesi ayrıca güzel… Umarım benim de Sandy gibi yanımda olacak arkadaşlar biriktirebilmişimdir. 30’yılı aşkın arkadaşlarımın olması, genel ortalamanın ise ikili basamakları çoktan geçmesi umut verici…
Chuck Lorre’un kurduğu bu dünya En İyi TV Komedisi ve En İyi Erkek Oyuncu (Michael Douglas) dalında Altın Küre kazandı. Ve ikinci sezon onayını almayı başardı.
Yazıyı Michael Douglas’a da 41 kere maşallah diyerek bitireyim, ikinci sezon için beklemedeyim ^^
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.