Hani Perşembe günleri sosyal medyada ‘throwback’ (#tbt) günü ya, gelin biz de Vatanım Sensin #tbt’si yapalım… Zaten katılır mısınız bilemiyorum ama Hilal Leon sahneleri giderek yüzeysel ilerlemiyor mu? Madem yeni sezonda bölümler içi boş repliklerle devam ediyor, biz de ilk sezonun tadı damağımızda kalan Hilal Leon sahnelerini birlikte hatırlarız.
Aşağıdaki yazı Drinya’nın tweet zincirinden. Sevgili Drinya’ya hoş geldin, şimdi bizim için nostalji zamanı…
Postane sahnesi izlerken aşırı keyif aldığım sahnelerden biridir. Ali Kemal ve Leon’un hayatta sahip oldukları alanlar için girdikleri mücadele, aralarındaki farklara yapılan vurgular; Hilal ve Leon’un Ali Kemal’in önündeki inatlaşması, içine girdikleri psikolojik savaş; Hilal – Ali Kemal kardeşliği… Hepsi çok güzel…
Ayrıca bu bölümün genelinde Teğmen Leon ayrı bir güzel gelmiştir gözüme hep. Duruşu, bakışı normalden daha bir etkileyici nedense…
Şu duruşa, şu bakışa bakar mısınız? Kendinden emin, kendine güveni tam; zerre korku, tereddüt yok gözlerinde <3
Leon bu işi gönülden yapıyor olsa var ya, en iyisi olur. Leon etrafını dinliyor burada, bir sonraki adımına ona göre karar verecek. Bunu anlıyoruz çünkü işini iyi yapan asker Leon, işini iyi yapan biri tarafından canlandırılıyor.
Oğlum ayrıca ağzın niye açık senin burada, bak bir fena oluyorum. (Editör Notu: Yazara çaktırmayın, sesli gülmüş olabilirim)
Etrafını kollayan, saklandığı yerden silahının korumasında çıkan Teğmen Leon’un karşısında kabak gibi kafasını çıkaran Ali Kemal.
Eğitimli Yunan ordusu askeri Leon – Alaylı kuvvacı Ali Kemal… Oyunculuklar konuşsun! öhöm pardon silahlar demek istedim.
Ali Kemal bir kimlik arayışında; hayatta yerini bulmaya çalışıyor. Daha beş dakika önce Mehmet’in vurduğu askerlerin öldüğüne inanmak istemeyen Ali Kemal bu… Düşünmeden, acımadan adam öldürecek biri değil. Ama canı mevzu bahis; ama kendini ispatlamak zorunda, babasını öldüremeyişini telafi etmek zorunda…
Diğer yanda Leon. “O namlunun ucunda kim olursa olsun…” demiş bir kere; şeref sözü vermiş. Zaten son zamanlarda vazifesini yerine getirmekte zorlanan Leon’un -bilmiyorum hala kendini babasına ispatlama derdi var mı ama, kendini ispatlaması gereken bir durum var. Karşısındaki Hilal değil. O halde sözünü tutabilir, tutmalı!
Ali Kemal büyük laflar etse de, çat diye çekip vuramıyor Leon’u; zorlanıyor. Yani en azından ben bu ıkınmayı bu şekilde yorumluyorum.
Açıp bakın diye koydum bunları.. Ben de bir sigara yaktım zaten şu an. Yorumlayacak bir şey yok. (Editör notu: Sigara sağlığa zararlıdır!)
“Askerlikte öğrettikleri şeylerden biri de kurşun saymaktır. Asker olmadığın için bilmeyebilirsin, Bunun için üzülme.”
Tavırlara gel jkadhsj º Ben böyle bir ezme, üzerinde tepinme görmedim. Şimdi keşke küçükken babasına imrenen dabanca meraklısı Ali Kemal’in neden asker olmadığını bilsek. Benim teorim Cevdet’in, Ali Kemal kendi kanından insanlara kurşun sıkmasın diye buna mani olmak istediği ve bu konuda Azize’yi tembihlemiş olduğu. Ama olay ‘Yıldız’a aşık oldu, savruldu’ dan ibaret sanırım. N’apalım?
“Kal orada!” oyş º
Leon bebeğim, bi’ sıkıntın mı var? N’oldu sana kuzum? Az önce pek keyifliydin? Leoooon jhsjdk º
[wp_ad_camp_1]
Hilal için aklı çıkan Leon’u izlemeye bayılıyorum ben. Çocuk tıkır tıkır vazifesini yapıyordu ne güzel. Hilal geldi. Biliyor olaylar planladığı gibi gitmeyecek Hilal oradayken. Ayrıca Hilal suç mahallinde, yine…
Şu noktada ikisinin derdi de Hilal.
“Senin ne işin var burada?”
Leon’un sesinden samimiyet akıyor. Sanki Hilal ona “başımı derde sokmayacağım” diye söz vermiş. Sanki kırk yıllık evliler ve nereye gideceklerini mutlaka haber verirler birbirlerine.
Öyle rahat soruyor ki bu soruyu “Bu mümkün değil küçük hanım.” Olmayacak bir şeyi tutturan kızına laf anlatmayan çalışan bir baba gibi…
Durumdan hoşnut değil ama böyle olacak. “Asılacak!” demeyi de unutmuyor.
“Verdiğim şeref sözünü tutuyorum bak.”
Hilal’i geçiştirmek, yanıltmak, boş yere umutlanmasına neden olmak gibi bir niyeti yok.
“Madem bir suçu yok, gidebilir.”
Ali Kemal ve Leon’un Hilal için bilinçsizce yaptıkları ortaklık.
[wp_ad_camp_1]
Ağızlarından Ali Kemal’in anlamını bildiği kelimeler çıkıyor. Ama ne konuştuklarını bir onlar biliyor:
“Tereddüt etmeden vururum”
“Ne demiştim, hatırla.”
“Unutmam mümkün değil.”
“Vur vurabiliyorsan ama sen de verdiğim şeref sözünü unutma.”
“Sen karışma Ali Kemal, burada bir şey konuşuyoruz.” djalkº Leon için öyle ‘intense’ bir an ki Hilal’le yaşadıkları Ali Kemal’e en ufak tahamülü yok. İlişkilerini konuşuyorlar Ali Kemal, rahat bırak hdasjkº
“Abimi tutuklarlarsa, onu asarlar.”
İki hilal var. Biri Leon’un içini görmüş olan Hilal. Karşısındaki Leon’a sesleniyor, abisini bırakmasını istiyor. O istediği için, karşılıksız.
“Siz silahınızı indirip bur’dan gideceksiniz teğmen.”
İkinci Hilal, Teğmen’e emrediyor abisini bırakmasını. Yoksa öldürecek onu.
Yüzündeki ifadenin sertleşmesinden silahı tutuşuna kadar Miray <3
Yapmak zorunda kalacaklarından korkan Hilal.
(Keşke kalbin kırıldığında böyle güzel bakmasan çocuk)
“O vakit ateş edin küçük hanım.”
Ya hilal yaaa… “Tereddüt etmeden vururdum sizi teğmen”
[wp_ad_camp_1]
Leon Hilal’i kışkırttıkça Ali Kemal “Teğmen, teğmeen” diye sesleniyor oradan. O da canından geçti, Leon Hilal’in yanlış bir şey yapmasına sebep olsun istemiyor. ‘Teğmen n’apıyosun? Aranızda ne dönüyor, anlamıyorum ama abisiyim ben çok da üstüne gitme’ havasında.
“Böyle bir şey yapmayacağım. Abini tutuklamaya mecburum. Bu benim vazifem.” deyip gitmiyor Leon. Prosedürü açıklamak değil amacı.
O kadar üzülüyorum ki… Kendini Hilal’e anlatmak istiyor, sözleri Hilal’e ulaşsın diye durup bekliyor orada gözlerinin içine bakarak…
Alike (içses):
“La bu teğmen neyi niye bu kadar açıklıyor? Alsın gitsin işte.”
Bu sahnedeki bakışmalarını çok seviyorum Hilal ve Ali Kemal’in <3
Yapamayacağı için abisinden af dileyen Hilal, ‘Tamam, yapmayacaksın tabii, üzülme sen’ diyerek giden Ali Kemal. (yine bir kontrolsüz gülme var gibi ama seviyom burayı.)
Bu flood Teğmen Leon’un İzmir’e geldiğinden beri başarıyla yerine getirdiği ilk vazifesini anlatmaktadır.
Bana flood boyunca arkadaşlık eden Kumsal, Berthe ve Andrea’ya da bu son fotoğraflarla teşekkür etmek istiyorum.
jshajkdº intikam için Hilal’in Leon’u vuracağına inanan zalimler, size de selam olsun.
(º Editör Notu: anlamlandıramadığım harf toplulukları yazarın kendi anlatımıdır. Ne anlatmak istediği konusunda Drinya’dan bilgi alabilirsiniz ^^)
Diğer yazılar için Vatanım Sensin kategorisini ziyaret edebilirsiniz.
Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.