Yalı Çapkını’na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)‘nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83. bölüme dair. Keyifli okumalar…
“Çık şimdi, ayrılana kadar da sakın benimle muhatap olma” diyerek Ferit’i göndermişti Seyran.
Ne kadar keskin sınırlar çizmeye çalışsa da kendisini yine Ferit’in odasında onu izlerken ona dokunmak isterken buldu. Yüreği kaldırmıyordu artık bu yakın uzaklığı… Ferit için kendince yapabileceği her şeyi yapmıştı. Savaşmaksa savaşmak; sınır çizmekse sınır çizmek… Yapabileceği başka bir şey kalmamıştı. Ferit’in tamamıyla sadece ona bakmasını bekliyordu.
Ferit Seyran yanındayken başladı kabusu görmeye Seyran onu izlerken o içinde bir savaş veriyordu. Kazananı belli bir savaş…
Diyar’la olmak eskiden kolaydı. Seyran’ı tamamen kaybetmek yoktu işin içinde asla sokmadığı kendi alanında o hala Seyran’ı sevmeye resmini izlemeye ondan ilham alarak çizmeye devam ediyordu. Diyar bu denli Seyran’ın varlığına hiçbir zaman saldırmamıştı.
Ama eski düzen devam edemezdi.
Seyran bütün varlığıyla artık yanındaydı asıl kaybetmekten en çok korktuğu şeyi hoyratça parçalıyordu kabusunda Diyar…
Ben olursam Seyran olamaz… Sakladığın gizlediğin bir ömür boyu sevmeye devam edeceğin resmî de olamaz.
Net olmamaya devam edersen Seyran silinir.
Seyran yırtılır
Seyran bin parçaya bölünür.
Diyar’ın hayatındaki varlığını o üzülür diye sürdürmeye devam etmenin Seyran’dan tamamıyla bir vazgeçiş gerektirdiği ile bir kez daha yüzleşti Ferit.
Aynı şeyi Seyran’da söylüyordu zaten: O olursa, ben asla olmam.
Diyar’la yapamadığı ertelediği her konuşmanın Seyran’ı kaybetmek olduğunu kan ter içinde uyanarak bu denli hissetti Ferit.
“Kararsızlıkta bir karardır”
Bu durumun olduğu halde kalmasına devam edersen Seyran’ı kaybedeceksin.
Resim yırtılacak
Seyran’dan iz kalmayacak
Çünkü Seyran gidecek…
“Aynen öyle” diyerek kabusun verdiği Seyran’ı kaybetme korkusundan kurtulmak için Seyran’ın yanına gitti Ferit.
Az önce resmî yırtılan hayatından koparılan Seyran huzurla odalarında yataklarında uyuyordu.
Baş ucuna oturdu Ferit.
Seyran’ın varlığı ile derin bir nefes aldı.
Buradaydı gitmemişti
Kimse onu ondan alamazdı.
Seyran tam gözünü açmadan Ferit diye sayıklamasıyla gülümsedi Ferit.
Seyran da onun varlığını hissetmişti.
Seyran uyandığında tek korkusunu Seyran’ı kaybetme ihtimalini onu gecenin bu vaktinde bu odaya sürükleyen duygusunu Seyran’a söyledi.
“Ayrılmadan benimle konuşamazsın ne demek Seyran”
(Ben konuşamazsam gidecek misin yani? Gerçekten yapabilir misin bunu?)
“Hem evlenme, hem seviyorum, hem seç diyorsun sonrada bana sırtını dönüyorsun.”
(Hem benim için çabalıyorsun hem de neden ayrılamadığımı anladığın halde beni uzaklığınla cezalandırıyorsun)
“Yapma Seyran, gitme Seyran… Ben saçmalıyorum ama sen bırakma Seyran…”
(Hem bana aşıksın hem de bunu söylemiyorsun)
Daha fazla saklanmaya dayanamadı Seyran. Kalışına gitmeyişine sebep Ferit’in aşkını onun yüzüne vurması gerekiyordu artık. Ferit’in ağzından bir türlü dökülemeyenlere daha fazla kaçacak yer bırakamazdı.
Al dedi. Sen bana “hala/hep seni deli gibi seviyorum/sevdim” diyemiyorsun ama gerçek konuşsun.
“Madem korkmuyorsun Ferit. Niye beni gizliyorsun?”… Beni atamıyorsun, beni bırakamıyorsun; ama beni saklıyorsun”
Cesaretle beni sevdiğini her gecenin beni izleyerek geçtiğini söyleyemiyorsun.
Ama ben savaşıyorsam,
Senin yüzünden…
Senin aşkının büyüklüğünü bildiğimden…
Tek ben sevseydim bir saniye burada kalmazdım.
Beni sen tutuyorsun.
“Sen benim için neysen, ben de senin için oyum. Hatta daha fazlasıyım.”
Ferit’in gizli sırrı kabusunda bilmesini istemediği kişi tarafından yerle bir edilmiş yırtılmış parçalanmıştı.
Yok edilmişti.
Ama gerçeğinde sırrı gizli mabedi ayak basmasını istediği tek kişi tarafından görülmüş üzerinden yükü alınmış tablodaki ile karşısındaki birleşmişti.
Yalnızlığını aşkını sığındığı tek yeri uykusuz gecelerini ağlayan gözlerini bilmesi gereken bilmişti.
Mabedi güvendeydi.
Ayak basılmamış
Çiğnenmemiş
Dağıtılmamıştı.
O yüzük parmağında oldukça Seyran’ı kaybedecekti.
Bu kesindi.
Ona dokunmak onu öpmek onunla olmak istiyorsa aralarına giren karanlık gölgenin izlerini tamamen silmeliydi.
Yüzüğü çıkardı.
Başkasına sadakat sözü içeren yüzükle Seyran’ı öpemezdi.
Kurtuldu prangasından.
Ait olduğu yerdeydi nihayet Ferit…
Yalı Çapkını 83.’e dair diğer yazıları okudunuz mu?
Acımasız ve haksız davranıyorsunuz! Sırf Seyran erken uyandı diye bütün her şeyi Ferit’in sırtına yüklemeye çalışıyorsunuz. Gerçekleri konuşalım o zaman, 3. Sezonun bize izlettirdiklerini…
İlk Seyran fark ediyor,
Seyran bırakıyor.
Sinan kötülük yapıyor.
Ferit Seyran’ı kurtarıyor
Eve getiriyor.
Ferit ile Diyar evlenme aşamasında ama onların cephede kopan bir bağ yok.
Seyran Sinan’la bu duruma gelmese Ferit Diyar evlenecek.
Ama Seyran birbirlerini bir mutsuzluğa mahkum ettiklerini anlıyor. Ferit’i uyandırmaya çalışıyor
Ferit Seyran’ın hala onu sevdiği ile yüzleşiyor kaçıyor korkuyor bundan. Hayatında ona hiç zararı dokunmamış biri var kendi aptallıkları yüzünden üzülsün istemiyor.
Seyran’ın duygularına da çok güvenmiyor işin aslı dengesiz ve dalgalı deniz gibi görüyor.
Seyran aynı kararlılıkla onu istemeye devam ettikçe Ferit de emin oluyor. Seyran olmasa da Diyar’la olamayacağını da anlıyor, yüzüğü çıkarıyor.
Şimdi bu hikayede kim kimden daha haklı, kim kimden daha haksız?
İkisinin de koca bir sıçısı var benim için.
Seyran ilk yanlış düğümü attığı için onun tekrar toparlayıcı olması bence yapılan en doğru hamleydi ama bu birinin aşkını diğerinden daha çok yüceltmez. Seyran’ın daha erken o ilişkiyi bitirmesi Ferit’ten farklı olduğunu da göstermiyor benim gözümde. Zaten Seyran’da böyle hissetmese o yalıda kalmaz durmaz savaşmaz. Halis’le konuşmasında açık açık bu duruma onları kendinin ittiğini de kabul ediyor. Seyran Ferit’e gerçekleri görmesi için zaman tanıdıysa ben bu yalıda kalayım Ferit er ya da geç görecek gerçeği diyorsa… Size ne oluyor?
Hata da… Pişmanlık da… Yanlış da… Benim gözümde eşitler.
3. Sezonun daha haklısı yok. Seyran zaten eski olaylardaki gibi durumların içine düşseydi bırak yalıda kalmayı Ferit ona hadi tut elimi yalıya gidelim dediğinde öleceğini bilse yine de gitmezdi.
O eli tutarak Ferit’i geri kazanmak istediğini de gösterdi bize…
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine sev(nadoélo) 'in kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.