Haftalardır Yalı Çapkını bölüm yorumu yoktu. Ne izliyoruz ki, üzerine konuşalım, değil mi? Yine de, ona haftalar sonra bölüm floodu yaptıran ve bölümü ince detayları ile inceleyen bu tweet zincirini yazı olarak yayınlamamıza onay veren Svl‘e teşekkürler. Bu özel yorumu keyifle okuyacağınızdan eminiz.
İlk sahnemiz Seyranın yeniden ortaya çıkan aşk ve gurur sorusunun buram buram ve çok etkili hissettirildiği bu sahneler. Güvenmek, bunca yaşanana rağmen ağzından çıkan sözlere inanmak istemek. Seyran’ı yiyip bitiren sömüren bir sorgu. Bu sefer aşkı seçerken gururu için çabalayışı bunun onu yiyip bitirişi, o hissizliği ancak bu kadar güzel oynanırdı. Afra öyle bir hissettirmiş ki, acısını ben de hissettim.
Ferit’in korkusu, Seyran’a ulaşma çabası, artarda gelen olaylara olan yorgunluğu, Seyran’a mahcubiyeti hepsi var sahnede. Yorgun ikisi de… Savrulmuş yolunu kaybetmiş iki aşık.
Seyran’ın şüphe yüzünden içi içini kemiriyor. Nereye adım atsa tuzak, kime güvense çelme yiyor. Bundan dolayı hiçbir şeye tam olarak yaslanamıyor, sığınamıyor. Her şeyi kendi halletmek istiyor.
Ferit’in İfakat ile konuşması Seyran için çok kırıcı. Ferit’in asla anlamadığı iki olgu birincisi saygı. Seyran ‘Bana ve kararlarıma saygı duy!’ diye bininci kez söylüyor. İkincisi o odanın içindekileri başkalarının bilmeyişi. Ferit anlamıyor Seyran’ın dışardan düştüğü konumu her iki durumda da…
Yani Ferit’te ‘bizim ilişkimiz yoktu.’ rahatlığı var Seyran’a her şeyi anlatacağım derken ama unuttuğu nokta bu gerçeği bilen kimsenin olmayışı. O ağzından çok kolay çıkan ‘Seyran beni anlayacak’ lafları bundan. Umarım sen de Seyran’ı anlarsın Ferit.
Gelelim her şeyi dedesine anlattığı bu sahneye.
Haftalar sonra ilk kez Halis’in otoritesini hissettiğim bir sahne olmuş. Bir kez daha olanların içten görüntüsüne tutunan Ferit’e dıştan bir gözle göstermiş Halis.
Ve İfakat. Bir şekilde yönetimi geri eline alırken herkesi zaafından vuruyor. Halis’i torun, Ferit’i Seyran, Suna’yı özgürlük, Kaya’yı güç…
Ferit kimse ayıramayacak bizi derken çok haklı çünkü onları bir tek kendileri ayırabilirdi…
Ferit bunu halledeceklerini düşünüyor. Evet, hallederler ama hallederken neler yaşayacağını atlıyor. Seyran anlar seni, ama sana yapacaklarını da sen anla; çünkü hiçbir şey öyle kolay olmayacak.
Gelelim en sevdiğim detaya; kolunu Seyranla eşleştirişi. Patolojik kısmını aşsa da psikolojik kısmını aşamamış. Seyranı kaybetmeye olan korkusu tetikleyici bir etken olmuş Ferit için geçen bölümde arabada da aynı durumun üstünde durulmuştu.
Ve Halisin sözleriyle bu yapboz tamamlanmış.
“Ustan kim Ferit?”
Evet ilk cevap ‘kolsuz usta’ . Çok güzel bir matchleme olmuş ancak bu sorunun tek cevabı o değil.
Ferit’in ikinci bir ustası var. Halis’in İstanbul’a geldiğinde elinden tutup özünü gören, onu işleyen ustası gibi İstanbul’a gelip Ferit’in özünü gören ve onu işleyen Seyran…
Ustan kim Ferit?
Kim işledi seni?
Cevherini kim gördü?
Ferit ve Seyran’ının flashbackleri de çok şey anlatıyor. Seyran’ın aşka tutunuşu, Ferit’in Seyranın yanında durduğu ona destek olduğu anlara tutunuşu… Aynı zamanda minik bi’ nüans Ferit’in flashbackleri Korhan olmayı reddettiği anlar. Korhan kimliğinden sıyrıldığı. Seyranın Ferit’i olduğu.
İkinci güzel nüans ise Ferit’in Seyranın sarhoşu olduğuna olan atıftı.
İlk gördüğü andan beri sarhoş, meftun.
“Sarhoş musun?” diye sormuştu Seyran şimdi cevap veriyor işte Ferit,
“Evet, sen sarhoşuyum.”
Seyran’ın yalnız bırakılışı beni paramparça ediyor. Suna Seyran’a ilk defa ihanet etti ve son olmayacağa benziyor. Seyran’ın halini görmüyor ama beni gör diyor. Seyran’dan her zamanki rolünü yaparak fedakar olmasını istiyor.
“Bencillik başkalarından sürekli sizin istediğiniz gibi yaşamasını beklemektir.”
Kendi sorunlarını arka plana atıp başkalarının sorunlarıyla da boğuşan Seyran yorgunluğuyla bir kez rol yapmayınca ablası tarafından bencil atfediliyor, yetmiyor suçlanıyor. Ne büyük yara…
Ve zaman Ferit’i haklı çıkartıyor. Boşanma arifesinde ablasının hayatına dokunmaya çalışan Seyran ve aynı fırsatı olsa da yüzüne bile bakmayan Suna. Bir kereliğine önceliği kendi olduğu için suçlanan Seyran… O yalnızlığını ve yarasını Ferit’le örtmek isteyen. Ferit’in yanında olmasına ihtiyacı olan Seyran…
Kalbim sızladı. Seyran’ın arkasında birinin durmasına ona sarılmasına ihtiyacı var. Tutunduğu aşkına ihtiyacı var. ‘Benim hayatta tutunabileceğim neyim kaldı?’ demişti. Şu an bir tek aşkı var…
Ve Seyran’ın sözleri zamanında Ferit’e yeminiydi. Veda yemini…
Şimdi Ferit’e de o yemini ettirdi.
Ömrümüzün sonuna kadar birbirimizi seveceğiz. Hep birbirimizin olacağız.
Ters masal evreni yaratılan Yalı Çapkını için çok manidar masallardaki gerçek aşk yeminleri. Ve yine Seyran tarafından Ferit’e de verdirilen…
Gecenin sabahında; Ferit’in Seyrana muhtaçlığı ve sığınışı da çok güzeldi. Resmen koşuya çıkmadan önce içtiği su gibi Seyranı içti. Yüzünü ezberledi.
Gelelim Kaya ve Suna’ya. Bana nişan yüzüklerini takan Hattuç ve Halis de, yüzükler takılırken sarf edilen sözler de çok manidar geldi.
“Aşk nasip işidir hesap işi değil.”
Tesadüfen karşılaşan ve evlenen SeyFer.
İfakat’in akıllarına girmesiyle belli hesaplarla evlenen KaySun.
“Aşk adayıştır, arayış değil.”
Birbirine adanan Seyfer, arayışla birbirini bulan Kaysun…
Aşkla bağlansınlar, sahip çıksınlar sevdalarına, koruyup kollasınlar birbirlerini… Yüzükleri takan iki ihtiyarın kaderini yaşamasınlar. Ama öyle olmayacağı kesin. Seyfer’in aksine döngüyü kıramayacaklar.
Seyran zorla kapatıldığı altın kafeste özgürlüğünü bulurken Suna özgürlük için seçtiği bu evlilikte altın kafeste camlara çarpan bir kuş oldu. Kendisini kafese kapatan bir kuş… Her şeyi öğrenmesine rağmen bu evliliği seçmesi, Kaya’nın Suna’ya sarfettiği sözler ve Nükhet… Kaya’nın sol meleği Nükhet… Ve Suna’nın sol meleği Kaya…
Ferit’in ve Seyran’ın o yalının gerçek sahipleri olması hakkındaki vasiyetler de verildi. Ferit o yalıdaki kimseye benzememeli tıpkı Seyran’ın o yalıdaki kimseye benzemeyişi gibi!
Ferit’in Halis olmayışının ve yarım bıraktığı düzgün yapamadığı her şeyi düzelteceğini anlatıyor bu sahne. Korhanların aile değil makine oluşu gibi. Çarklara isyan eden Ferit’in gerçek aileyi kuruşu olacak bu düzeni bozan.
Ve bir kez daha asıl Korhan soyunun ve gücünün kimde olacağına atıf. Bunu taşıyabilecek güç kudret ve sorumluluk. Hepsi Seyfer’e ait…
Yalının gerçek sahibi Korhan’ı isimden öteye taşıyacak kişiler.
Halisin yarım yamalak geçmişini düzelten Ferit’in bir seçim yapmaya ihtiyacı olmayacak bence. O bu düzenin bu kaderin bir parçası değil. Halisin geçmiş hatalarını düzelten kişi.
Yani dostlar bu hikayede Halis’in gayrimeşru bir çocuğu varsa Ferit’in olmamalı mesajı net. Ferit ve Seyranın bu ailenin geleceği ve aydınlık yüzü olduğu mesajı da net.
Onlar bu düzeni bozan zincir kırıcılarımız…
* Kapak fotoğrafı ve yazı içindeki fotoğraflar için teşekkürler @balmsedits
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.