Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta ‘nın kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar…
Kafalar çok karışık… Biraz 83.Bölüm’den konuşup; ben ne gördüm siz ne gördünüz bir anlayalım bakalım…
Şimdi öncelikle Seyfer’in bölüm başındaki duygu durumunu netleştirelim. Seyran kartlarını daha açık oynadığı bir noktada. “Seni sevdiğimi gizlemiyorum, seninle olurum Ferit, senin için buradayım” Bu kadar açık yürekli olmasında, yalıya gelir gelmez tabloyu görmesinin de etkisi büyük olmalı tabi… Duvardaki resmi görmek Seyran’daki Ferit algısını biraz daha şekillendirmiş. Kendi oynadığı “Sinan’ı seviyorum” oyununun bir paralelini Ferit’in oynadığını fark etmiş.
Bölüm başındaki Halis-Seyran sahnesi bu konudaki Seyran bakış açısı için niyet okumaya yer bırakmayacak kadar güzel repliklerle doluydu. “Mutsuz olacakları bir evlilikten korumaya çalışıyorum” dedi. Yani aslında Seyran’ın geri dönmediği, Ferit’in teyzeyle evlendiği paralel bir evrende de yine mutsuz bir evlilikleri olacaktı. Seyran’ın evliliğe engel olmak için yalıda kalma motivasyonu testi kırılmadan engel olabilmek!
Gelelim Ferit’e… Ferit Seyran’dan farklı olarak 3. Sezonun başından beri, hala Seyran’ı sevdiğinin farkında. Ferit bu sevgiye tutsak ve tutsaklıktan da memnun. Seyran’ı sevdiğini anladığı günden sonra (1. Sezon sonu) Ferit’inki bilinçli bir teslimiyet.
Peki ya aşkına teslim olduğu kadından 2 yıl ayrı kalmış, nasıl hayatına devam etmiş? Ayrılığın da kendince bug-ını bulmuş. Seyran’ın gözlerinde dinlenmek istemiş, tabloyu seyretmiş. Çizim yaparken Seyran’dan güç almak istemiş Seyran’ın fotoğrafını çıkarmış kutudan.
Daha da mı olmadı? Seyran’ın halüsinasyonuyla birkaç saniye yaşayabilmek için alkol komasına girmiş. Mesela ilk bölümlerde kalpleri çarpıp, acıdığında Seyran Suna’ya “Neden hala onu görünce kalbim böyle çarpıyor” diye sormuştu. Çünkü hala Ferit’e olan sevgisini yok saymaya çalışan bir Seyran vardı. Ferit’ten böyle bir replik duyduk mu? Hayır. Çünkü Ferit o acının sebebini biliyor, yeri geliyor elini duvara sürtüp kendi canını yakarak kalbinin acısını bastırmaya çalışıyor. Yani Seyran’ın yokluğuna karşı kendini teselli edecek yollar buluyor…
Yani salak oğlumuz tel tokayla kapı açılmayacağını sonunda fark etmiş oldu. Son sahnedeki yüzük atma sahnesi de artık bu sorunun net cevabıydı bana göre. “Seni seviyorum ve seninle olmayı istiyorum” demekti.
Yalı Çapkını 83.’e dair diğer yazıyı okudunuz mu?
Ayrıca bu işlenişi Ferit’in “sevgi bağımlılığı” üstünden vermelerini de ayrıca sevdim. Üniversitede bir hocamız “Maslow piramidinin 3. Basamağı insan hayatının hız kısıtlayıcı basamağıdır” demişti. Bu bölüm biz tam da bu basamaktaydık.
Seyran “Seni seven insanların sevgisinden besleniyorsun” dedi Ferit’e. Aslında bunu hepimiz yapıyoruz. Birilerinin sevgisinden besleniriz, birilerini sevgimizle besleriz. Ama Seyran’ın burada bahsettiği çok daha manipülatif bir sevgi. Diyar hem kendini bu sevgiye bağımlı hale getirmiş (hamsi paraleli) hem de Ferit’i sanki bağımlı olan oymuş gibi maniple etmiş. Kilit yine Seyran’ın repliği ile açılıyor: “Bazen sevilmemeyi göze almak onlara yapacağın en büyük iyilik”
Ferit de aslında son sahnede o yüzüğü atarak hem kendini hem de 2yarı bu zincirden özgür bıraktı. Umarım 2yar da bunu idrak edebilir ve en kısa sürede bizlere veda eder.
3.Sezonun 10. Bölümündeyiz. 2 yıl ayrı kalan Sey-Fer’in kendi içindeki soruların cevabını bulmaları için yeterli süreyi tanıdığımızı düşünüyorum. Elbette karakterler değişmeye, gelişmeye, sormaya, sorgulamaya devam edecek. Ama bundan sonrasında sorularının cevaplarını birlikte bulan, öfkelerini birlikte söndüren bir SeyFer görmek hepimizin hakkı. Zaten 3. Kişi işlenişinden illallah etmiş bir izleyici kitlesini aynı mevzularla tekrar sınamak çok akıl kârı değil. Bilmem anlatabildim mi?
Şimdiye kadar karakter işlenişinde iyi ilerlediğinizi düşünüyorum sevgili senaristler. Bundan sonra da direksiyonu yanlış yöne kırıp cezasını hem bize hem de SeyFer’e çektirmeyin, arabayı siz kullanıyorsunuz!
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine sev(nadoélo) 'in kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.