Yalı Çapkını 57. Bölüm için “Sezonun az sayıda iyi bölümünden biriydi.” diyor bölümü analiz eden esra Keyifli okumalar ^^
Haftalardır abartılı uçta hatta nerdeyse kinle yazılan Ferit’in bu hafta o kadar kinle yazılmamış olması beni şaşırttı. Esas erkeğin esas antagonist olmadığını hatırlamaları gerekiyor.
Seyran’ın televizyon röportajının rövanşını aldıktan sonra bambaşka bir hikaye anlatmak isteyen Ferit, bu yoldaki tavrı seyircide hayal kırıklığı ve öfke yaratırken, Seyran da Ferit’e yaptığı gibi seyirciyle de adeta arasına duvar örüp bizleri ruhunu gözlemlemeyecek şekilde dışarı itti. Kazım ve Orhan’ın tetiklediği olaylar silsilesiyle kaçınılmaz olarak birbirine yaklaşan SeyFer yavaş yavaş duygularıyla yüzleşmeye başladı. Geçen 2 hafta acıma ve merhametle başlayan duygular bu haftada yavaş yavaş şekillenmeye başladı.
Seyran’ın Ferit üzerinde kimsenin sahip olamadığı kadar gücü var. Seyran Ferit’i sakinleştirebiliyor. Yaşadıklarının bir hiç uğruna olabilme ihtimaliyle kontrolunu kaybetmek üzere olan Ferit’i Seyran sayesinde sakin kalabiliyor. Öfkeyle başladığı Seyran’ı rezil etme çabasına kadar giden ve eski Ferit olma kararıyla adım adım ilerleyen ahlaki kodlarını silip atan Ferit, Seyran’ın müdahalesiyle tekrar onun yörüngesine giriyor.
“Biz tüm bınları niye yaşadık seninle… Benim yuvam yıkıldı ya bu yüzden.”
Hangi yuva Ferit? Yetişkinlerin zoraki inşa ettiği ve yalanlarla kurulan ilk yuva mi, yoksa kaybetme korkusuyla aceleyle kurulmuş ikinci yuva mi? Belki de yeniden inşa etmek için tamamen yıkmak gerekiyordur, ne dersin?
Ve belki Ferit’in yaptığı bunca hatadan sonra Hattuç’un bahsettiği durgun denize dönüşebilmesi için tamamen yıkılması da gerekiyor olabilir. En başından beri beklediğimiz hatalarından ders almış, özenli, düşünceli ve ahlaki kodları oturmuş Ferit bir hayalden olmamalı…
Yuvanın yeniden inşa edilebilmesi için iki kuş gerek. Azim gerek, sabır, özen ve sadakat gerek! Bu ilişkinin en büyük handikabı: sadakat. Sadece Seyran’ı arzuluyor olman, başka kadınlara mesafe koymamanı açıklar mi?
Arabadaki SeyFer diyalogu aslında net ve ince yazılmakla beraber çok abartılacak bir içeriğe sahip değil. Ama izleyici SeyFer arasındaki neredeyse kasıtlı yapılan iletişimsizlik temelli diyalog eksikliğinden o kadar mustarip ki bu diyalog çölde vaha etkisi yarattı.
Arabadaki diyalog ile;
Bu diyalogda en sevdiğim detaylardan biri Ferit’in aralarındaki aşka hisler üzerinden güvenmesi oldu. Bir olmanın ve sahip oldukları aşka duyduğu güvenin en sade ve ince ifadesiydi bana göre. ‘Seni sevmesem anlardın.’ demek Ferit Korhan’dan beklenmeyecek incelikte bir ifade.
Devamında Ferit Seyran karşısında yine çıplak kaldı ve korkusunu Seyran’ın gözlerinden okumasına izin verdi. En başından beri Seyran’ın görmesini beklemek yerine ona gösterse Seyran zaten yumuşar mıydı? Yoksa Seyran’ın Ferit’i görmesi için öfke perdesinin kalkması mı gerekiyordu?
“Sen yanımda olmadan bu gözler kapanmayacak.” sözü ölüm olarak algılanmış ama ben bunu Ferit’in önceki korkuyla ilgili ifadesiyle ilişkili olarak Seyransız korktuğunu ve asla kendini güvende hissedemeyeceği şeklinde algıladım. Tıpkı yalnız bir çocuk gibi…
Peki Seyran? Öfkesinin geçmesi duygularının gün yüzüne çıkmasına mi neden oldu, yoksa Seyran da Ferit’e mi yenildi? Güvenmediğin bir adama aşık olabilir misin Seyran?
Güvenmediğin bir adamın aşkını göz ardı edip yoluna bakabilir misin? Yoksa kendi acını bir kenara bırakıp onun için kendini seferber mi edersin? Aşkının öznesini görmezden gelebilir misin?
Yaptığı hatalardan dolayı Seyran’ı kaybeden şimdiki Ferit, hayati ciddiye almayan gevşek playboy Ferit’le, Seyran’la tanışmadan önceki haliyle karşılaşsa ona ne söylerdi sizce?
Ya da şimdiki Ferit, Seyran’a aşık olduğunu yeni yeni fark eden Ferit’e neler söylerdi? Yani bu yaşadıkları Ferit’te nihayet bir değişime neden oldu mu? Yoksa hala yaşadıklarından öğrendiği hiçbir şey yok mu?
Ferit kendi hatalarının yol açtığı zincirleme reaksiyonlar sonucu kendini yakıp yok mu edecek? Haftalardır işte şimdi dibe battı dediğimiz Ferit, kendisine söylenen yalanların indirdiği darbeyle mi gerçekten yıkılacak? Seyran ve ışığı peki? Göreceğiz.
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.