YALI ÇAPKINI – Taze Başlangıçlar

Yalı Çapkını 85. bölüm üzerine  PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.

 

“Her şeyi kaybetmek, gerçekten her şeyi kazanmak için bir başlangıçtır”.

Nefes aldığım bir bölümdü sıkılmadan tek solukta izledim. Dertleşen Seyran ve Ferit geçmişlerini konuşan dinleyen isteklerini söyleyen bir çift çok bekledik izlerken gerilmeden sakin ve sırıtarak izledim.

Seyran

 

 

Seviyorum Ulan! Duygularını söylemekten kaçan Seyran’dan haykıran Seyran’a… Acı bazen bizi korktuğumuz biri yapar, çünkü bir daha o acı içinde boğulmak istemeyiz. Seyran, geçen zamandan sonra kaçmamayı öğrendi ‘kaçarsam bir daha kaybederim’i öğrendi. Kaçınca ne olduğunu gören bilen bir Seyran var artık, çünkü kaçsa bile kendini kaçtığı Ferit’in yanında buldu ve bu buluş bir daha kaybetmem buluşuydu.

Kendini her zaman Korhanlar’a ait hissetti her sorunda onlardan önce koştu çünkü Seyran burada kendini bulmuştu, burada kendi olmuştu.

“Her şey aynı değil şu an. Eskiden birbirimize sonuna kadar inanıyorduk.”  Seyran döndükten sonra eski Ferit’i bulamayışı kırgınlığını dile getirdi Ferit’e ama Seyran’ın takıldığı nokta, Ferit’in koşulsuz güvenmeyişiydi. Eskiden de Seyran sorunların üstünü örtmezdi üstüne üstüne gidip halletmek isterdi bu yüzden Ferit’le hep bu konuda çakışırdı.

 

 

Seyran, Ferit’in yumuşak karnını öğrenmişti trip atarak yok sayarak kendini haklı çıkarmaya çalıştı e Ferit durur mu ? Durmaz çünkü görülmemek Ferit’in en korktuğu şeylerden biriydi hele ki Seyran tarafından… Seyran ne kadar karşı koymaya çalışsa da her defasında yenildi. Aşk zaten yenilmek değil miydi? 

Ferit’in Seyran için çabalaması, sadece onun mutluluğunu düşünmesi Seyran’ı daha da yakınlaştırdı bu bölüm Ferit’e. Çünkü ne olursa olsun Ferit’in bunu başaracağına emindi.

Sahil sahnesinde Seyran, Ferit’e bütün yollar sana çıkıyordu dedi… Çünkü her yol zaten Ferit’ti. “Ablamın düğününde bile tebrik ederim dedin.” beklediği şeyi duymamıştı o zaman Seyran’ın içinde kalmıştı: “Neden beni vazgeçirmek için çabalamadın? Ben bunu bekledim.” dedi. “Bana inancın yok değil mi Ferit?” Seyran bunun farkında, Ferit’in hala tam anlamıyla güvenmediğinin ve her an gidecek gibi olması korkusunun olduğunu anladı ve mücadelesi bu yönde olacak. Her bölüm muhakkak karakterleri yüzleştirmeleri beni çok mutlu ediyor o alanı açık bırakıyorlar her şeyi tek bölüme sığdırmıyorlar ve bunu boğmadan yazıyorlar.

Ferit

 

Ah Ferit… Herkese koştun, yetiştin de bir kendine yetişemedin. Ferit’in en büyük korkusu sevdiklerine yetişememek ve bu korkusunu defalarca dile getirdi. Abisine yetişememişti, bu yük onu daha da karmaşık bir hale koymuştu.

İç dünyasını kaç bölüm bekledik çünkü Ferit’in geldiği noktaları biliyorduk. Fuat’ın gelmesi değildi Ferit’in şu anki ruh hali, bu sadece seyircinin daha net anlamasını sağladı. Ferit, bastırdığı bütün duyguları yeni yeni göstermeye başladı sadece hepsi vardı aslında…

 

 

Halüsinasyon; gerçek gibi görünen ancak gerçekte olmayan, yalnızca zihninizde var olan şeyleri duyduğunuz, gördüğünüz, kokladığınız, tattığınız veya hissettiğiniz durumlardır. Ferit, Fuat’ı uyanıkken gördü halüsinasyonlar uyanıkken gerçekleşir.

Herkes Ferit’in iyiye gittiğini düşünse de ben tam tersini düşünüyorum çünkü halüsinasyon görmeye başlaması duygu dışa vurum yöntemiyle ortaya çıktı. Geçen hafta karar verme aşamasında Fuat geldi, bu hafta ise öfke anında geldi Fuat. Her duygu değişiminde Ferit’e yoldaşlık edecek bu da belli… Başlama nedeni daha tam verilmedi . Ne tetikledi Ferit’i mesela? Daha önce var mıydı yoksa Fuat’ın odasına geçmesiyle mi başladı? Seyran’a kavuştuktan sonra mı geldi Fuat? Çünkü herkes yanı başındaydı bi’ Abisi yoktu, bu vicdan azabıyla mı çıktı ortaya? Fark etme sebebi birinin görmesi mi olacak? – ki bence öyle. Bu noktadan gidilmesi çok güzel. Hem terapi yolunu açmaya çalışıyorlar hem de Ferit’in iç dünyasını hep çok merak etmiştik… Güzel bir nokta oldu benim çok ilgimi çekti eminim çoğumuzun öyle.

 

 

O kadar yanlışımın içinde tek doğrum sensin Seyran. 

Seyran daha önce onun yanında mutsuz, boğulan ve hastalanan biri olarak kalmış bütün sorumluluğu üstüne almış Ferit, o yüzden bölüm boyu Ferit, Seyran’a “Günün sonunda seni mutlu edeceğim.” dedi çünkü son bıraktığı noktada Seyran gülüyor Suna demişti hem de ben yokken, geçmişi dile getirdi artık yapmam ve sen benim yanında mutsuz olmayacaksın diyerek teyit ettirdi kendine Seyran’ı da buna ikna etmeye çalıştı.

Önceliği Seyran’ı mutlu etmek olan Ferit kendini unutmaya başlayıp kendi iç dünyasında hep yaptığı şeyi yapıyor yine kendini yok sayarak.

 

 

Duyguların en şeffaf haliydi bu sahne.

Ne olursa olsun sen ol da benim yanımda, öyle nefes alayım. Çünkü sen yokken ben yokum. Beni var eden sensin ve beni yok etme. 

Seyran, ‘başka ailelerimiz olsaydı’ derken Ferit yine Seyran’a bağlı olan her şeyi yaşayıp pişman olmadığını dile getirdi. Onun için Seyran acısıyla bile güzeldi. Gözlerine hapsetmişti Seyran’ı ilk gördüğü an Vakkas ustada mühürlemişti kalbine Seyran’ı. Beraber hayal kurup geleceklerinde yine beraber olmaları.

Sen yanımda değilsen ben eksik bile değilim. Ne çok anlam barındıran bir cümle; sen yoksan ben yokum, var olmadım. Seninle var oldum, yokluğunda ise yok oldum.

Neden tekrar deniyoruz? “Biz beraberken mutsuzuz ama ayrıyken daha da mutsuzuz.” demişti Ferit. Aşk bütün duyguların karışımıdır bunun içinde acı en baş roldedir. Bazen acıyla büyürüz ve ders çıkarırız benim için Seyran ve Ferit’in bu halde olmasının en büyük nedenlerinden biri acı çekerek büyümeleri ve hiç tanışmadığı duygularla tanışıp boğuşmaları onları bu noktaya getirdi. Bu Seyran ve Ferit bambaşka benim gözümde büyümüş, olgunlaşmış ve ne olursa olsun ayrıyken renksiz hayatları olan çiftim. Siyahtan beyaza geçiş.

Seyran, Ferit’i odaya almak istedi ama Ferit gelmedi çünkü Seyran’ı ayık halde daha duyguları kontrol edilebilir bir anda girmek istedi odaya. Ferit’i durduran tatlı intikam planları 🙂 Aslında her şeyi baştan bu defa daha temkinli daha sakin bir şekilde yazmak istiyor Ferit…

 

 

Seyrandan önce/ Seyrandan sonra olan çizimler… Konuşmadan çizimlerine yansıtmış. Önceleri renkli olan çizimler, Seyran’ın gidişle simsiyah kasvetli bir hale dönüşmüş. Seni gördüğüm an gözlerinle yeşillenen çizimler, sen gittikten sonra simsiyah, çözülmez, yok olduğum olan çizimler. Daha güzel anlatılmazdı çünkü Seyran ve Ferit’in bir araya gelmesi bu sezon çizimlerle başlamıştı ve çizimler sayesinde devam etti. “Kendimden çok Seyran’a güvendim.” çünkü kendi çizimleri bile Seyran’ın varlığıyla var oldu, yokken bile onun resimlerine bakarak çizdi, ben demek Seyran demekti onun için…

 

 

Yol arkadaşım… Her yolu beraber yürümek için çok çabaladılar, yeri geldi koptular, yeri geldi görünmeyen iple bağlı oldular… Ama sonunda aynı yolda yürümeyi başardılar.

 

Halis’in karşısına çıkan Seyran ve Ferit…  Ne güzel bir üçlü oldular… Zamanında karşısında titreyenler şimdi akıl verir olmuş çünkü Halis’in güvenini kazanmışlar ve onu inandırmışlar.

Ne olursa olsun birbirinden kopamayan Şanlılar-Korhanlar… Ezelden kaderleri bağlanmış aslında; bu Halis ve Hattuç’la başlamış ne olursa olsun o sofrada yine beraber oturmaları beni çok mutlu ediyor.

Abidin hikayesi bu noktada çok daha iyi oldu çünkü intikam planları yapan Abidin çok rahatsız etmeye başlamıştı. Bu Abidin daha tanıdığımız, daha bildiğimiz bir Abidin. Annesinin gelmesi yalıyı karıştıracak belli, onun da hikayesini merak ediyorum çünkü karakter olarak dik duruşu asilliği çok yakıştı hikayeye. Suna’nın da çekeceği var belli; hatta tüm Korhanların.  Suna neden böyle yazılıyor bilmiyorum, tamamen tuzluk görevine geçirilmiş… Kaç bölümdür sanırım Abidin’in annesiyle tekrar yüksek bir Suna yazılacak

Esme tamamen zamanında yapmadığı anneliği yapma derdinde… Hep söyledim hiç annelik yapmaması bu anneliğinden iyi değil. Zamanında kaybettiği Seyran’ı kendi halinde onun adına karar vererek yapmaya çalışıyor. Kazım yerine geçmiş bir Esme. Var olduğunu sürekli dile getirmek ve onun görünülür olmak istemesinden geliyor eminim o da doğru yolu bulacak çünkü ilk defa korkmadan annelik yapıyor

Seyran ve Ferit’in bu hallerini izlemek çok güzelmiş; bekledik ve sonunda aldık…

 

 

 

Bir önceki bölümde kancası atılan Ferit’in abisini ilk gördüğü sahne ile iç dünyasına bir yolculuğa ne dersiniz? 

 

Ferit’in İç Dünyası

Bastırdığın her şeyle birden yüzleşmeye kalkarsan kendini kaybedersin!

 

 

Bu bölüm yıllardır bastırdığı bilinçaltının ne kadar yorgun olduğunu izledik. Bilinçaltımızın karanlık tarafı aydınlığa kavuşması için oraya ittiğimiz her şey muhakkak patlak verir bu hayali bir arkadaş yoluyla ya da kendi başımıza konuşmakla başlar. Ferit bu yollara geçti artık.. Alkolle bastırdığı duyguları şimdi gizleyecek bir yöntemi yoktu. Uzun süredir başladığı bu serüveni şimdi daha farklı yollarla izleyeceğiz.

İlk zamanlar Ferit, bencil sadece kendini düşünen bir karakterdi ya da öyle gösteriliyordu. Kim yardım istese koşa koşa giden biriydi; peki ya şimdi? Tek gayesi sevdiklerinin mutlu olmasıydı; onlar için canını hiçe sayar, kendinden bile vazgeçerdi. Etrafındakileri var etmeye çalıştıkça kendini kaybetti.

Çocukluğundan gelen istismar konusu senarist tarafından yok sayılmaya çalışılsa da her zaman onun kırıntılarını psikolojik olarak hissetti aslında… Sadece iteleyerek daha büyük sorunlara yol açtı ama Ferit bunun farkında değildi.

Çocukluk döneminde cinsel tacize maruz kalan kişilerde hemen ya da ilerleyen zamanlarda farklı şiddetlerde psikolojik sorunlar muhakkak ortaya çıkar. Ferit’in bu travmayla baş etmek için yeterli zihinsel gücünün olmaması, yaşadığı istismarın travmatik etkisinin derecesi ve oluşan psikolojik sorunun şekli, etkilenme seviyesi değişse de psikolojik problemlerin oluşması kaçınılmazdır. Bu sonuçlar birden fazla psikolojik problemi oluşmasına sebep olur. Bundan sonra eksik kalan tarafı yazmaya girdiklerini gördük.

Bu bölümde özellikle Ferit’in iç dünyasını bulanık bir şekilde izledik, kimsenin görmediğini gören…

Halüsinasyon… Kendi düşüncelerinden kaçmak için yeni bir dünya yaratıyor…

 

Halüsinasyon…

Kendi dünyasından kaçmak için oluşturduğu farklı bir dünya yaratmak…

Fuat’ın söyledikleri Ferit’in zihninde dönenlerdi aslında…

Fuat – Ferit sahnesinde “Bu da benle alakalı (benim suçum) değil mi abi” demesinin ardında yatan Fuat’ın daha önce her sorunda Ferit’i suçlayan biri olmasıydı. Aklının bir köşesinde hala öyle kalsa da, bu defa direnmek yerine abisinin yokluğunda ‘keşke olsaydı da ben suçlu olsaydım’ tarafı vardı. Abisine sorduğu her soruda bilinmezliğini sordu aslında. Buralara nasıl geldiğini, ne için burada olduğunu merak etti. O da bu karmaşanın nasıl olduğunu hala anlamamıştı. Daha önce de olmuş muydu ? Yoksa bu ilk miydi ? Zamanında birileri tarafından ilaçlarla tutunduğu yol şimdi buraya mı çıkardı Ferit’i?

 

“Her şey bir bilmece gibi abi; delireceğim artık. Hoş, delirdim belki de; ama haberimiz yok. Ne doğru, ne yanlış? Doğru diye bir şey var mı? İçimdeki sesi mi dinlemeli miyim, yoksa etrafımda duymayı sevdiğim sesleri mi? Hiç bir şey bilmiyorum.”

Çözmeye gücü yok ama çözmek zorunda olduğunu bilen karmaşık bir Ferit… ‘İçimdeki sesi mi dinlemeli miyim yoksa etrafımda duymayı sevdiğim sesleri mi?’ sorusu gerçeğe mi doğru gideyim yoksa hayallerime mi sorusuydu aslında; kaçarak mı mücadele edeyim, kalarak mı? Ben mutsuz olurum ama sevdiklerimi mutsuz edemem. Kendinden çok herkesi düşünen Ferit ama sorunlarını ertelemekten kendine gücü kalmayan yorgun Ferit… Bastırdığın her şeyle birden yüzleşmeye kalkarsan kendini kaybedersin.

Bundan sonra Ferit’in psikolojik açılımlarını istismar konusunun nelere mal olduğunu izleyeceğimizi düşünüyorum; bu yönden 2 sezondur izlemek istediklerimizi karakteri daha iyi anlamak için çok iyi bir yol olacaktır…

 

Göz atmanızı öneririz: Yalı Çapkını Bölüm Yorumları

 

 

 

 

Aslı

Disqus Comments Loading...

Son Yazılar

YALI ÇAPKINI – Sanki Yeniden Doğar Gibi

Yalı Çapkını 85. bölümde özlenen  Svl analizleri geri döndü. Keyifli okumalar…

3 gün Önce

DEHA – Hayal Kırıklıkları

Deha 10.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

4 gün Önce

YALI ÇAPKINI – Başka Bir Yalnızlık

Yalı Çapkını hep konuşuyoruz, biraz da Ferit'i konuşalım mı?  Özge (OZZY)‘nin kaleminden, keyifli okumalar…

1 hafta Önce

DEHA – Bu Savaşın Bir Kazanı Olacak mı?

Deha 9.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.

2 hafta Önce

YALI ÇAPKINI – Rüya

Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine  PSİKOLOGROZA…

2 hafta Önce

YALI ÇAPKINI – Beni Sen Tutuyorsun

Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…

2 hafta Önce