Yalı Çapkını 68. Bölümün en özel sahneleri için Svl‘in kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
“…Dirilmek yeniden
Yüzyıl süren bir berzahtan geçmişiz gibi
Kandan kinden öfkeden
Üstümüze bir sağnak boşanmış gibi
Sürekli lekelendiğimiz, çözülmeye terkedildiğimiz
Bir bataktan çıkar gibi.
…
Yaslan göğsüme sevdiğim
Benim gönlüm gök gibidir açık deniz gibidir
Pas tutmaz benim içim
yeryüzü gibidir toprak gibidir
Sen ki bulut gibisin
Ay gibisin, güneş gibisin bazen.
Usul usul inen
Yağmur tıpırtılarını
Dinler gibi
Dalıp gitmiştik
Sen konuşuyordun
İpil ipil yağan bir yağmur gibi konuşuyordun
…”
Açılışı şiirle (*) yapmak istedim çünkü sahne bana yorgun iki savaşçının o ilk dinlenme fırsatında savaşma gücünü nereden aldıklarını birbirleriyle paylaşması gibi geldi…
Seyran “Ben iyi değilim.” diyemedi, “Ece bunu zor atlatacak.” dedi. Ferit üstüne bu konuyla ilgili Seyran’ı nasıl konuşturabileceğini tam olarak böyle anladı. Ve Ece iyileştiğinde yapacaklarının hayalini kurdurmakla buldu çözümü. Konuşmaktan kaçan oyun arkadaşını ancak böyle çekti oyuna. Ne demişler; en büyük yemin aynı hayalin çatısında soluklanmaktır. Aynı düşün yolcusu olabilmektir. Zaten bu başlı başına kıymetliyken benim için Ferit’in niyetinin derinliği giriyor işin içine.
Birçok şair, yazar veya psikolog düş kurmanın sonu hüsran bile olsa yaşama tutunmanın yaşama arzusunun baş koşulu olduğuna dair yazısı vardır. Hatta ‘hayalleri olanlar değil hayalleri ölenler uyuyamaz’ derler. Ferit’in sorgusu işte bu noktada benim için çok kıymetli iyileştikten sonrası için bir hayale tutunuyor mu Seyran? Yoksa içinde apansız bir boşluk hissiyle savruluyor mu? Düşünün iyileşmişiz ve zaman geçmişten sonrasını Seyran’a bırakması tam da bunu anlatıyor bize. Seyran yaşama tutunacak bir dal bulmuş mu?
Seyran devam ettiriyor; “Tekne turuna çıkmışız.”
İstanbul’a geldiği ilk günden beri aşık olduğu o denizi düşlüyor. Edebiyatta mitolojide ve sinemada deniz hep çok derin anlamlar kaplayan bir imgedir. Kendini bulmayı, temizlenmeyi, özgürleşmeyi, huzuru bazen de melankoliyi anlatır. Seyran denizde tam olarak bunları görüyor belki de… O yüzden düşünün ilk kahramanı deniz. Uzun bir tekne hayal ediyor. İşte beni her defasında çok üzen ‘sevgisiz ailelerin sevgi dilenen çocukları’… Her zaman her koşulda yalnızlıklarını, sevgisizliklerini doldurabileceklerine dair bir umutları var ve sıkı sıkı tutunuyorlar buna. O kadar çok tek başlarına kalmışlar ki bu hayatta kalabalık onlar için mutluluk.
Neyse devam edelim Seyran’ın düşüne… “Ama öncesinde baş başa da tatil yapmışız.” diyor. Ferit’in taaa 27.bölümde Gülşah’la bir diyaloğu vardı; geçmiş hayatı için rüyadan uyandım diyelim diyordu. Şimdi hayalinde bile Seyran’ın isteği öncelikte artık ona Amerika değil rüya gibi gelen Seyran’ın yanı…
Sahnede diğer bir hoş detay gözlerini kapat deyince “sürpriz mi var?” diyerek heyecanlanan Seyran’ın bu heyecanını fark eden ve hemen aklına not edip ertesi gün ona sürpriz hazırlayan Ferit. Bazen küçücük detaylar çok şey anlatır. Misal bu benim için Seyran’ın yüzünü ezberleyen yokluğunda çizebilecek Ferit gibi Seyran’ın arzularını heyecanlarını ezberleyen Ferit’i anlatıyor. Ki sürprizinin de Seyran’a aidiyet kazandıran bir sürpriz olması da çok hoş olan bir diğer detay. Odaya baktığında bu oda Seyran’ın diyebileceği alan oluşturmak. Çizdiği resimle içinin karanlığını akıtıyordur belki diyerek ona arınabileceği bir mabet oluşturabilmek…
Hayallere tutunabileceği alan daha fazla olsun diye markamızın çizimlerini burada yaparız demek. Her şeyiyle bana çok iyi gelen sahnelerdi.
(*) Aşk Risalesi – Erdem Bayazıt
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.