Ortaköy’e dair hatıralarıma, el işi stantların yerini alan birbirinin aynı piyasa ürünleri takılar satan dükkanlara, varlığı mı daha iyi yoksa yokluğum mu çelişkisi yaratan Arap turistlere başka bir yazıda değinmek üzere ana konuma geri dönüyorum: Kumpir
Biz tercihimizi kulübelerden değil, Ortaköy’ü neredeyse parsellemiş Destan adlı mekanlardan birinde kullandık. Memnun kaldık mı? Ehh… İlk deneyimi yaşayan yeğene çok daha iyi olabileceğini çaktırmadım, ilerleyen dönemde kendi keşfetsin^^
Basitçe fırınlanmış patatesin kabuğu yarılarak oda sıcaklığında bekletilen tereyağı ve rendelenmiş kaşar karıştırılarak ezilir. Sonra malzeme listesinden canınızın çektiklerini eklenir. Üstüne de tercihinize göre ketçap mayonez ekledikten sonra afiyetle yenir.
Giderek artan malzeme listesinde kumpir ile ne alaka dedirten mezeler eklenmiş olsa da (Haydari ve patates?) genelleme yapıldığında en çok tercih edilen öğrenci işi full karışık olan versiyonudur. Aman dikkat; malzeme çokluğuyla bugünün karışığının sindirim sistemini olumsuz etkilemesini göz ardı etmeyin ^^ 80’lerde ilk tanıştığımızda karşımıza 30 çeşit malzeme çıkmıyordu. Rus Salatası, Sosis, Turşu… Benim tercihim ise pek değişmez; ne kadar sade, o kadar mis…
Ortaköy’de kumpircilerin sayıları çoğalsa da alışveriş merkezi yemek bölümünde kumpir pek ilgi görmüyor anlaşılan ki kuytu köşelerde yer alıyorlar. Bu nedenle çok canınız çekerse, Ortaköy’e de gidecek fırsatınız yoksa; elinizin altında bulunsun:
Malzeme: Şekli düzgün dev boyutlu patates, tereyağı, kaşar ve buzdolabında patatese yakışacak ne varsa…
Yapılışı: Patatesimizi iyice yıkayalım ki topraklarından kurtulsun. Kağıt havlu ile kurulayarak fırınlanmaya hazır hale getirelim. Keskin bıçak yardımıyla birkaç küçük kesik attığımız patatesimizi fırın kağıdına (ya da zararına inanmıyorsanız en azından parlak tarafı gıdaya değmeyecek şekilde alüminyum folyoya) sıkıca saralım. Önceden ısıtılmış 200 dereceye getirilmiş fırında 90 dakika pişirelim. Patatesimiz pişerken iç garnitürünü hazırlayıp kaşarımızı rendeleyelim. Süre bitiminde kabukları sertleşen patatesimizi enlemesine yaralım ve vakit kaybetmeden içini sert çatal darbeleriyle ezip (istediğiniz miktarda) tereyağı ve önceden rendelediğimiz kaşar peynirle karıştıralım. Karıştırırken azıcık tuz da ekleyebilirsiniz. Sıra geldi iç malzemeleri (garnitürü) eklemeye: En yakıştırdığım Amerikan salatası ama uğraşamam derseniz sosis, haşlanmış mısır taneleri, kornişon turşu, doğranmış çekirdeksiz zeytin yeter de artar bile. Üstüne de isteğe göre ketçap / mayonez. Kumpiriniz hazır.
Yine de evde yapılan kumpir daha lezzetli bile olsa Ortaköy’ün ambiyansında yemek bir başka…
Yalı Çapkını 83. bölümdeki en önemli sahnelerden biri Ferit'in rüyası idi. Bu sahne üzerine PSİKOLOGROZA…
Yalı Çapkını'na dair analizlerini pek sevdiğimiz Özge (OZZY)'nin yazılarını siz de özlemiştiniz değil mi? 83.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine bir diğer yazı da śeviyoletta 'nın kaleminden taptaze bir analiz.…
Yalı Çapkını 83. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.
Deha 8.bölüm yorumu Büke ‘nin kaleminden. Keyifli okumalar.
Yalı Çapkını 82. bölüm üzerine PSİKOLOGROZA kaleminden taptaze bir analiz. Keyifli okumalar.